Nenem biriktirdiği ve konu kamşudan topladığı artık bayat ekmekleri bir fileye koyar, elimden tutar, Kemeraltı camiinin yakınındaki iki odalı ve toprak damlı benim çok sevdiğim evden çıkar Abidinpaşa caddesi boyunca yürümeye başlardık.
Yol boyunca ahbaplarına selam verir kimiyle ayaküstü sohbet ederdi.
Konuşma uzayınca sıkılır mantosunun eteğini çekerdim.
Anlardı bunaldığımı.
Yola devam ederdik.
Amacımız Taşköprü’nün üstünden ekmekleri balıklara atmaktı.
Onların karınlarını doyuracaktık.
Yol boyunca neneme sorular sorardım.
Sıkılmadan anlatırdı.
Köprünün ortasına gelir sakince akan nehre ekmekleri atardık.
Bir gün “ama nene hepsini doyuramayız ki” demiştim.
“Bir kaçını doyurduk ya” demişti güzel yürekli nenem.
Nenemi çok severdim.
Balıkları da…
Aydın Sihay