X, Y, A, B ve C – Emre Toğrul

Emre Toğrul

X, altı yaşında başladı okula ve çok çalışkandı.
Okumayı hemen söktü, ödevlerini hiç eksiksiz yaptı,
Görev, mutlak disiplin, vazifesine tutkuydu onun adı.
Eve gelir, dersini bitirmeden oyun oynamaz,
Sorumluluğunu tamamlamadan gevşemezdi.
Beş yıl ilkokul, yedi yıl ortaokul ve lise hep aynı çizgi,
Altı yıl tıp fakültesi, beş yıl uzmanlık, oda denk gelirse
İki yıl mecburi hizmet askerlik, hani şansı var ise.
Tam yirmialtı yıl sonra eline bir neşter tutuşturdular.
Üstüne bir on- onbeş yılcık daha, bir de profesörlük sırtlığı.
Budur dediler bunca yılın sonunda senin ulaştığın avadanlıklar.

Y’de, X gibi okula erken başladı, ilkokul, ortaokul, lise, cin gibiydi.
Koleje, üniversiteye, ihtisasa girmek için gecesi gündüzüne karıştı.
Her sınavını başaran, kendisine verileni biriktirip sınıflayan,
İnsan vücudunun tüm mucizelerini idrak etmiş kamil bir bilim insanı.
Bunca yıl sonra eline bir stetoskop, birde laringoskop tutuşturdular.
Budur dediler sonunda ulaştığın hazine.

A ve B köyde okudular ilkokulu. Herkes bırakırken okumayı,
Cehaletin ve yobazlığın arasından hergün, kasabaya gittiler.
Sonra elele şehre gidip analarından uzak, yuvadan ırak,
İnsan vücudunun sayısız mucizesini kavradılar.
Hastalıkları ve insana yardımı öğrendiler.
Herkesin gönül eğlendirdiği yaşta çalışmaya başladılar.
Herkesin uyuduğu saatte nöbet tuttular, yardımı öğrendiler
Herkesin tatil olduğu gün eldiven giyip, özveriye koştular.
Herkesin yemek yediği an, kusan adamın ağzını sildiler.
İnsan kendi yarasına bakamazken, onlar yarayı şevkatle sardılar.
Herkesin üzüldüğü, korktuğu an dimdik üzüntüyü sildiler.
Bunca yılın sonunda ellerine birer eldiven, birer enjektör verdiler.
Budur dediler sonunda elde ettiğiniz anahtar.

C doğduğunda, o ağlıyor herkes gülüyordu.
Emeklemedi ses etmediler, geç yürüdü fark etmediler.
Sonrasında herkes gibi koşamadı, ağır aksak bir hayat sürdü.
O zamanlar doktor mu vardı, Hastane mi gidecek.
O zamanlar imkan mı vardı doktora götürecek.
Bu kaderden böyle dediler, yazgı dediler, okula da göndermediler.
Aksayarak top bile oynadı, aksayarak düğünde göbek attı.
Ağrı ve aksama öyle dayanılmaz hale geldi ki birgün.
Yürüyemez, ağrısız uyuyamaz, herkes gibi oturamaz oldu.
Bunca yılın sonunda eline bir baston verdiler.
Budur dediler sonunda seni teslim edebileceğimiz asa.

C’nin bastonu ve ağrıyı atma, yaşama yeniden başlama isteği ,
X’in neşterinin gücü, Y’nin laringoskopunun huzur dolu uykusu,
A ve B’nin tertemiz eldiveni ve enjektörünün şifalı içeriği.
Yılların hediyesi bir salonda, operasyonda birleşti birgün.
Gece saat 23, herkes uykuya dalarken, dünya yalanken,
İnsanlar sevgilisiyle koklaşırken, sohbetle oynaşırken başladılar.
Herkes uyurken uyanık kalıp çalışan, buna daha çocukluktan alışan,
Işığa gidenlerin yapabileceği bir girişimdi bu.

C, Y’nin damarına verdiği iksirle hayatının en güzel uykusuna yattı.
Yirmi altı yılda ancak öğrenmişti iksirin formülünü.
Uyanıkken yapılması mümkün olmayacak işler yapılacak,
Bu sırada kalp atacak, ciğer solukları alacak, böbrek süzecek,
Aynen yaşayacaktı insan,Y ağır sorumluluğun bilincindeydi.
Girdiği her sınav, bitirdiği her ödev, uyumadığı her gece gibi,
Bunuda başarıyla tamamlayacaktı, saniye bile gözünü kırpmadan.

A ve B özenle hazırladılar C’nin uyuyan bedenini.
Kimsenin yıkamadığı gibi yıkadılar, temizlediler.
Kimsenin sürmediği antiseptikleri, em’leri sürdüler.
Kimsenin örtünmediği tertemiz örtülerle örttüler.
Şevkat ve ilgi sorumluluk ve bilgiyle karıştı.
Karlı köy yollarında başladıkları bilgi sevdası,
Bir ameliyat masasında sterilite oldu, asepsi antisepsi oldu.
C’nin huzurla uyuyan bedenine, kutsal emanetine yaklaştı.
Ne yapacağını otuz yılda öğrenmişti, ne yapmayacağını da.
Keskin neşteri uzattı B. Neşter X’in can dostuydu. Namusuydu.
Başlamadan son bir kez nefes aldı, gözü monitöre takıldı.
Y ile gözgöze geldiler, gözlerini kapayıp açtı.
‘Sen güvenle devam et, C çok iyi’ dedi.

X, A ve B’nin yardımıyla C’nin harap olmuş kemiğinin yerine,
Bir iyileştirme unsuru nakledilirken saatlerce çalışıldı.
Y huzur dolu bir uyku sağladı. A ve B bir an gözünü kırpmadı.
Aynı anda yüzlerce benzer salonda tıkalı kalp damarları,
Harap böbrekler, tümörlü barsaklar değiştirildi, iyileştirildi.
Kurumuş damarlara iksirler zerk edildi, her kalp atışı gözlendi.
İnsanların acıları, kısıtları, sızıları, eksikleri giderildi.
A ve B olmazsa bu iş olmazdı. Bilgi olmazsa bu iş olmazdı.
Zaman içinde yoğurulan engin tecrübe olmazsa olmazdı,
Sorumluluk, emek, akıl olmazsa bu iş olmazdı.
Geçen çok uzun zamanda kazanılmış avadanlıklar,
Hazineler, anahtarlar olmazsa bu iş olmazdı.

Basit bir hikaye bu.
Ben ameliyat oldum diyen herkesin,
Ben tedavi oldum diyen herkesin arkasındaki
Yalın ancak sabır ve zaman zengini bir hikaye bu…
Zamanla, emekle, sorumluluk ve akılla kazanılmış hazinenin,
Bilgi ve tecrübe ekibinin, insan vücudundaki acıyı giderme öyküsü bu.
Hekimlerle ilgili yorum yapan herkesin ama herkesin,
Öncelikle düşünmesi gereken bir hayat öyküsü bu.
Her sahnenin olduğu gibi, bu insan iyileştirme sahnesinin de,
Ardındaki upuzun bir hazırlığın, emeğin, nurun öyküsü.
Bilen zaten biliyor, bilmeyenden de umudumuz yok artık.