Sabahın alaca vakitlerinde uyanıyorum bazen… Soğuk ya da ılık, havanın tadına aldırmadan balkona çıkıp yedi kat aşağımdaki bulvara bakıyorum. Otobüslerle, minibüslerle, otomobillerle, motosikletlerle veya kaldırımda yürüyerek bir yerlere ulaşmaya çalışan insanları izliyorum. Hıncahınç dolu ulaşım araçlarını gözlemlerken içerim üşüyor. Gözüm sırtlarındaki çantalarla okul yolunda ilerleyen öğrencilere iliştiğinde, içimdeki ısının derecesi birkaç kalem artıyor o vakit.
Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım geliyor aklıma… Eğitim gördüğüm okulları, defterimi, kitabımı açıp kalemime uzandığım sabahları özlediğimi hissediyorum. Sonra, bilgisayarımın başına geçip hayata dair sanal bir sayfa daha aralıyorum.
…
1969 yılında Malatya’da doğmuş Yaşar Karakuzu… 1989’da Adana’ya gelip, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü’nde eğitim almaya başlamış. Mezuniyetinin ardından, aynı üniversiteye bağlı Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde öğrenimine devam etmiş. Resim alanındaki yüksek lisansını tamamladıktan sonra, Anadolu Güzel Sanatlar Merkezi’ni kurmuş. Bu arada vatani görevini yerine getirip, Tepebağ Lisesi’nde resim öğretmenliği görevine başlamış.
EĞİTİM, ÖĞRETİM VE ÜRETİM
Hem Milli Eğitim’e bağlı bir okulda ders veren hem de özel atölyesindeki kursiyerleriyle bilgilerini paylaşan Karakuzu’nun, sürekli devinim halindeki durumuna defalarca tanık oldum… Öğrencilerinden bilgisini esirgemeyen ressamımız, aynı zamanda kendi üretimlerine de zaman ayırmaktadır. Bu bağlamda Ankara, Konya, Mersin, Gaziantep, Bursa, Hatay ve Adana’da karma ve kişisel sergiler oluşturarak çalışmalarını sanatseverlere sunmuştur. Hobi gruplarına kurs verirken, özellikle de yaz aylarında güzel sanatlar fakültelerine öğrenci hazırlamaktadır. Hiç tatil yapmadan, sanatla aralıksız olarak ilgilenen Yaşar Karakuzu, bu konudaki yaklaşımlarını şöyle dile getiriyor:
“Uzunca bir dönem, güzel sanatlar alanında eğitim aldım… Ve sonra sanat evimi kurarak, gençlerimizin resim ve heykel dallarlında yetişmeleri için çaba harcadım. Sadece güzel sanatlar fakültelerine öğrenci kazandırmak kaygısında değilim. Öğrencilerimin, sanat ekollerine daha bilinçli yaklaşmaları için emek sarf ediyorum. Sanatı severek bir üretim biçimine dönüştürecek düşünsel bireyler yetiştirmek beni mutlu ediyor.
Sanat, insanı olgunlaştıran ve güzelleştiren, kendisiyle barışık olmasını sağlayan bir olgudur. Yanı sıra temel amacım, severek öğrenen ve ömür boyu sanatın içinde kalarak bir şeyler yapan bireyler yetiştirmektir.”
ÇOK YÖNLÜ BİR HAYAT
Resim, heykel, şiir, edebiyat, müzik ve felsefeyle yakından ilgilenerek sanat hayatındaki halkaları çoğaltan Yaşar Karakuzu; “Sanatın birçok alanında çalışmalar yapıyorum. Hiçbir zaman seyirci olarak kalmak istemedim. Her zaman üretken olamaya çalıştım. Yani, hep işin mutfağında oldum. Ayrıca, yeni konularda denemeler yapmak en sevdiğim uğraşılar arasında yer alır. Bunlardan bazılarını güzel bulmakla birlikte, bazılarında da başarılı olmadığımı düşünüyorum. Ama hep sanatın içinde oldum ve olmaya da devam edeceğim.” diyerek sözlerine son noktayı koyuyor öğretmen ressamımız.
…
Bazen, sonsuzluğa toprak olmuş bir çiçek bahçesine benzetiyorum hayatı… Ne kadar çok renk ekersek, o kadar gençleşeceğine inanıyorum bu yaşlı gezegenin.