Bir yazarın eserleri onun kişiliği, deneyimleri ve yaşamı hakkında bize ne kadar bilgi verir? Eserleri bir yazarın birebir yansıması olabilir mi?
Okurlar sevdiği bir yazarın nasıl biri olduğunu öğrenme güdüsünü tatmin etmek ister çoğunlukla. Jet hızındaki bilgi çağında bu pek zor değil. Bir tıkla yazarın sitesine, sosyal medya hesabına hatta e-posta adresine ulaşabilirsiniz.
Yine de sanal dünyada izlediğiniz, söyleşilerini okuduğunuz, konuşmalarını dinlediğiniz yazarın aslında nasıl yaşadığını ve yazdığını anlamanız mümkün olmayabilir.
Romancılığa başladıktan sonra aldığım yorumlar, diğer yazarlarla sohbetlerim, araştırmalarım ve kendi deneyimlerimden yola çıkarak yazarlarla ilgili savlara yanıtlarım şöyle:
‘Yazarların işi ne kolay; evde yan gelip yatıyorlar, canları isteyince çalışıyorlar’
Yanlış. Bir odada tek başına boş bilgisayar ekranına ya da kâğıda bakarak yoktan karakterler ve kurmaca bir dünya inşa etmek oldukça zor. “İlham gelmeden yazmıyorum” diyen yazarlara inanmayın. Bu işi ciddiyetle yapan yazarlar normal bir mesai saatine denk hatta daha fazla saatlerde çalışıyor. Günde kendine 1000 sözcük sınırı koyan da var, saat 8’den 5’e kadar çalışan da.
Yazının devamını okumak için tıklayın