Yeni Şarkılar/Mehmet Tez

Simge Pınar’ın “Sevgideğer” isimli albümü bir süredir gelmekte olan single şarkıların ardından merakla bekleniyordu. Simge’nin müzik macerası çizgileri giderek netleşen bir alternatif rock sound’una doğru evrildi. Bu değişimi single’larda gözlemleyebiliyorduk, albümde de yanılmamış olduk.

10 şarkılık albüm alternatif rock’ın farklı renklerini barındırıyor. İyi çalınmış, iyi hazırlanmış şarkılar teknik olarak kulağa çok iyi geliyor. Bunlar artılar. Eksiler de var elbette. Her şey çok iyi ve düzgün görünüyor ama çok orijinal değiller. Bir fark yaratacak son dokunuş eksik. Bir de hit potansiyeline sahip şarkı göremedim. Şart değil elbette ama bir hit her şeyi değiştirir.

Nova Norda’nın müziğini ilgiyle ve beğeniyle takip edenlerdenim. “Nova Norda yeni şarkısında rap yaptı” diye bir mail görünce tabii ki merak ettim. Elektronik beat’lerden “Zorba” adlı şarkıda hip hop beat’lerine kaymış Nova Norda hafiften. Rap diyemem ama kendince bir rap yorumu yapmış, diyebilirim. İnsanlar bir şarkıda rapçi olmuyorlar. O unvanı almak için kültürün içinden gelmek lazım. Müzisyenlerin her hafta farklı türlerde müzik yaptığı, türlere çok bağlı kalmadığı bir dönemde bu hareketi yadırgamadım. Tek bildiğim, altyapı, beat, sound bunlar hep ikincil şeyler. İyi bir hikâye, iyi sözler ve hakikilik (authenticity’yi böyle çevirmeyi uygun buldum) önemli. İster rap yap, ister elektro-pop, istersen heavy metal.

Murat Çekem’i 90’lı yıllardan hatırlarım. Ortaköy’deki Sis Bar’da Queen şarkıları çalarlardı. Çekem’in sesinin o dönem ne kadar Freddie Mercury’ye benzediğine inanamazsınız. Çekem yıllar içinde müzikte sahneden çok arka planda roller alarak yoluna devam etti. Bu hafta yayınlanan şarkısı “Yalnızsın” açıkçası benim için sürpriz oldu. Akordiyonlarla bezeli bu romantik yalnızlık şarkısı bakalım nasıl tepkiler alacak.

Placebo’nun bence 2003’ten bu yana yaptığı en iyi albüm, önceki gün yayınlanan “Never Let Me Go”. Negatif yorumlar okudum. Pardon ama Placebo’yu yedirmem arkadaşlar. Z kuşağı eleştirmenleri müzikten anlamıyor diye Placebo albümünün değeri azalmaz. Placebo her zaman döneminin önünde ve dışında bir gruptu. Kendine has bir rock anlayışı vardı. Sözleri, hikâyeleri her zaman ana akımın dışında oldu, ama bir o kadar da popülerdiler. Her zaman sınırları zorladılar. En sert rock grubu kadar sert ama en akılda kalıcı pop şarkıcısı kadar melodik oldular. Placebo şarkılarıyla dans edersiniz, kafa sallarsınız, romantikleşir, üzülür, ardından da bariyerleri yıkar geçersiniz. Burada da mesela “Hugz” ile, “Chemtrails” ile, “Sad White Reggae”, “Twin Demons” ile aynı şeyi yapıyorlar. Molko’nun vokallerinde herhangi bir gerileme de hiç gelmedi kulağıma. Şahane bir rock albümü.

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/mehmet-tez/yeniler-arasinda-6725513?sessionid=2