Vizyona giren filmlerin 3’ü yerli, 5’i yabancı
Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta 3’ü yerli, 8 film vizyona giriyor.
İşte izleyicilerin karşısına çıkacak olan o filmler :
“Dünyanın Bütün Parası”
Dünyanın sayılı zenginlerinden olan petrol milyarderi Jean Paul Getty’nin, kaçırılan torununun fidyesini ödemek istememesi sonrası gelişen ilginç olayları konu ediniyor.
Gerçek hikayesi David Scarpa tarafından senaryolaştırılan filmde; Michelle Williams, Christopher Plummer, Mark Wahlberg, Charlie Plummer, Timothy Hutton, Romain Duris ve Stacy Martin rol alıyor.
“Florida Projesi”
6 yaşındaki Moonee (Brooklynn Prince) annesi Halley (Bria Vinaite) ile birlikte Orlando’daki Disneyland yakınlarında bulunan Magic Castle Oteli’nde yaşamaktadır. Düzenli bir işi olmayan Halley, günübirlik işlerde çalışarak hayatta kalmaya çalışırken, otelin şefkatli müdürü Bobby (Willem Dafoe), otel kurallarına aykırı olmasına rağmen onların otelde kalmasına izin vermekte, Moonee ve arkadaşlarının yaramazlıklarına otelin diğer sakinlerini aşırı rahatsız etmedikleri sürece ses çıkarmamaktadır. Çünkü Moonee ve annesinin gidebilecek başka bir yerleri olmadığını çok iyi bilmektedir.
“Görevimiz Tatil”
4 ferdi olan Mutlu ailesinin aile reisi Sıtkı, cimriliğiyle bilinen bir adamdır. Eşi Türkan ise yaşadığı hayattan bıkmış, kocasının aileye olan ilgisizliğinden şikayetçidir. Yıllardır tatile gitmemiş olan çift, terapistlerinin de ikna çabalarının sonuç vermesiyle birlikte bir karavan kiralarlar. Antalya’ya doğru yola çıkan çifti bu yolda kimi aksilikler beklemektedir. Arabaları bozulan çift, Yavaşlar Köyü’ne gitmek zorunda kalır. Köylülerin misafiri olan şehirli çift, burada köylülere öğretecebilecekleri kimi şeyler olduğunu fark eder. Bu ortaklık hem iki kültürü birleştirecek hem de haklı bir mücadeleye destek verecektir…
“Beni Adınla Çağır”
1983 yazında, İtalya’nın kuzeyinde 17 yaşındaki Amerikalı Elio Perlman (Timothée Chalamet) günlerini, ailesinin 17 yüzyıldan kalma villasında geçirmektedir. Miskince notaların kopyasını çıkarıp, arkadaşı Marzia (Esther Garrel) ile flörtleşmektedir. Bir gün, doktora tezi üzerinde çalışan 24 yaşındaki Oliver (Armie Hammer) Greko-Roman kültür alanında çalışan Elio’nun babasına (Mark Stuhlbarg) yardım etmek için yanlarına gelir. Elio ve Oliver kısa bir süre içinde bu yazın, hayatlarını sonsuza dek değiştireceğini fark ederler.
“Tavşan Peter”
Yaramaz tavşan Peter ve arkadaşı, boş bir kır evini sahiplenmişlerdir. Eve yerleşen kahramanlar günlerini gün etmekte ve sakin bir hayat sürmektedir. Ancak bu durum, suratsız Bay McGregor’un ortaya çıkmasıyla değişir. İmha işi için gelmiş olan Bay McGregor ile sevimli kahramanlarımız arasında büyük bir çatışma başlar. Bu süreçte işin içine hayvan sever Bea de dahil olur…
“Samson”
Eski Ahit’in akıllara kazınan kahramanı Samson, insanüstü güçlere sahip olan bir adamdır. Silah olarak kullandığı oyma bir kemik sayesinde düşmanlarını darmaduman etmektedir ve kimse onu durduramamaktadır. Alışılmadık bu Tanrı vergisi armağanı, halkını köleleştirilmekten kurtarmak için kullanması gereken Samson’ın gençlik hırsı sonucu yaşadığı trajik bir evlilik, onu intikam amacıyla Filistin ordusu ile karşı karşıya getirir. Kardeşi bir isyan hazırlığındayken, yalnızca Samson’un Filistinli baştan çıkarıcı Delilah’a, Tanrı’ya ve Filistin’e boyun eğmesi, hapis ve körlüğü nihai zafere dönüştürecektir…
“Alem-i Cin”
Yeliz 25. yaş gününden itibaren onu çağıran kabuslar görmeye başlar. İçinde bulunduğu durum derinleştikçe ailesi ile ilgili gizli kalmış kanlı ve kirli sırlar ortaya çıkar. Bu durumdan sıyrılmaya çalıştıkça daha büyük kabusların içine çekilen Yeliz’e eski bir aile dostu yardım etmek ister ama düşman bu dünyadan değildir. Hep birlikte insanın aklını zorlayan cinler alemi ile tanışırlar. Yani Alem-i Cin’le…
“Kırlangıçlar Susamışsa”
Karadeniz’in bir dağ köyünde yaşayan Murat (Murat Sarı), fotoğraf ve belgeseller üzerine çalışmalar yapmaktadır. Yeğeni Burak’la müthiş bir doğanın ortasında vakit geçiren Murat, yine de köyden gitmeyi ciddi bir şekilde düşünmektedir. Bu sırada köye gelen tuhaf görünüşlü Harun’u tüm köylü gibi Murat da sever. Hayatında her şey yolunda gibi gözükürken bu kez hidroelektrik santrali yapmak isteyen bir şirket, jandarma korumasında vadiye gelir. HES’çileri çıkarabilmek için bir kez daha tüm köylünün birlikte direnişe geçmesi gerekecektir.