Genel doğrultuda soğukla ılık değerler arasında gelgit yapan Çukurova’nın kışı bu dönem, ülkemizin pek çok yöresinde olduğu gibi, vurdukça üşüttü içimizi, dışımızı ve havalara duyarlı her yanımızı… Tarihsel ölçeklere bakacak olursak, aralık aylarının 22’sinde başlayıp 40 gün devam eden soğuk günlerin “zemheri” yaftasıyla kayıt altına alındığını görürüz. Edebi satırlarda da sıkça rastlaştığımız bu kelimenin sözlükteki karşılığını aradığımızdaysa karşımıza “kara kış” çıkar. Oysa bu günlerde, tarihini şaşırmış bir “zemheri / kara kış”ın ortasında buluverdik kendimizi.
Sözün kısasıyla sonlandıracak olursak köşemizin bu bölümünü… “Üşüdük, donduk, mahvolduk, bunaltıcı yaz günlerini mumla arar olduk!” gibi yakınmalarla sıkça karşılaştık çevremizde, sosyal medyada ve medyanın diğer kollarında. Bu bağlamda çoğumuz, ara vermeksizin titreten havalardan korunmak için hayatın içinde sığınak aradık. Ve aradığımız yeri çoğunlukla, sıcak renklerin soğuk renkleri örttüğü sanatsal zeminlerde bulduk sanırım.
***
Hülya Atakan, memleketi olan Tarsus’un sanatına yüreğiyle, emeğiyle dokunup önemli hizmetler vermiş bir ressamımızdır… 2009 yılında kurduğu Tarsus Ressamlar Derneği aracılığıyla sinerjik bir güç oluşturan Atakan, Tarsus’a bağlı köylere sanatı taşıma adına projeler oluşturmuş, ulusal ve uluslararası çalıştayların yapılmasını sağlamış, yanı sıra ücretsiz resim kursları düzenleyerek doğduğu ve yıllarca yaşadığı kentin en bilindik isimleri arasındaki yerini almıştır.
TARSUS’A ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ KAZANDIRMAK
Tarsus’a sunduğu hizmet yelpazesini sürekli genişleten Ressam Hülya Atakan bugünlerde, Tarsus’ta Çağdaş Sanatlar Müzesi kurulması için yoğun çaba harcıyor… Aralarında eski bakanların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve başka kentlerde yaşayan her alandan 1.000’i aşkın kültür insanın bulunduğu kitleyle güç birliği yapan ressamımız, konuyla ilgili bilgileri özet olarak şu sözlerle paylaşıyor:
“Dört yıl önce, kurucusu ve başkanı olduğum Tarsus Ressamlar Derneği’ni bırakıp Adana’ya yerleştim… Fakat, bu süreçte Tarsus’la bağlarım daha da güçlendi. Misafir sanatçıların sanat köyü havası var dedikleri kentime bir Çağdaş Sanatlar Müzesi kazandırmak için yıllardır uğraşıyorum. Bu bağlamda, İstanbul’da yaşayan Tarsuslu Ressam Ekrem Kahraman ve Aydan Dirik’le birlikte yoğun bir faaliyete girip süreci hızlandırdık. Ayrıca edebiyatçıların, tiyatrocuların, gazetecilerin, siyasetçilerin, bilim insanlarının ve daha birçok sanatsever kurum, kuruluş ve kişinin desteklerini alarak ‘Tarsus Kültür Girişimi’ adlı bir inisiyatif oluşturduk. Yakın bir gelecekte olumlu somut sonuçlar alacağımıza inanıyor, zorluklarla da karşılaşsak, bu yolda ilerlemeye devam edeceğimizi bilmenizi istiyorum.”
Sanırım bizlere de, kara kışa meydan okuyup boğucu yaz sıcaklarına aldırmadan Çukurova’mızın kültürel bereketine çeşni sağlamaya çalışan bu değerli dostları desteklemek düşüyor.