Pandeminin ürettiği sendika

Pandeminin Türkiye’yi etkisi altına aldığı tarih olarak yinelediğimiz Mart 2020’den bu yana kafe/bar ve müzik sektöründe çalışanlar için bir belirsizlik ortamı hakim. Pandemiden dolayı müzik sektöründeki işini kaybeden Anıl Bayraktar ve Turizm, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS) sözcülerinden Kubilay Çelik ile örgütlenme ihtiyacını konuştuk.

Covid-19’un ekonomik açıdan en fazla etkilediği meslek gruplarının isimlerini yaklaşık bir yıl içerisinde iyice ezberledik. Hemen hemen her sektörde işini kaybeden pek çok emekçi var. Bir de arapsaçına dönen ‘ücretsiz izinler’… İşlerini kaybedenlerin önemli bir bölümü de hizmet sektöründen. Müzik sektöründe ya da kafe/barlarda çalışanlar için tam bir belirsizlik ortamı hakim.

Pandeminin Türkiye’yi etkisi altına aldığı tarih olarak yinelediğimiz Mart 2020’den bu yana kafe/bar ve müzik sektöründe çalışanlar için durum pek değişmiş değil. Görünürdeki dertler de öyle kör kuyulara atılıp kurtulunacak dertler değil. Çözümsüzlükler her geçen gün birikirken müzisyenler ve hizmet sektörü çalışanları da gittikçe seslerini yükseltiyor.

Müzisyenlerin İzmir ve İstanbul’da düzenli olarak gerçekleştirdikleri eylemlere aşinayız. Şimdi de pandemiden doğan bir sendikayı konuşacağız. Fakat öncesinde son bir yılda yaşadıklarıyla her iki alandaki çözümsüzlüğü hoş olmayan bir biçimde deneyimleyen Anıl Bayraktar’a kulak verelim. Kendisi pandemiden dolayı önce müzik sektöründeki işini kaybetti. Daha sonra çalışmaya başladığı kafenin de kapanmasıyla birlikte bir yılda ikinci kez işsiz kaldı.

‘ENSTRÜMANINI SATMAK, DİBE DOĞRU GİDİŞİN GÖSTERGESİDİR’

Bize son bir yılda yaşadıklarınızı kabaca anlatabilir misiniz? Pandemiyle birlikte müzik sektöründe çalışırken nasıl işsiz kaldınız, bu sürede neler yaşadınız? Sonrasında hayatınızı idame ettirebilmek için neler yaptınız?

Çeşitli müzik gruplarında gitar teknisyeni ve ses mühendisi olarak çalışıyordum pandemi öncesinde. Yaptığım iş konserler oldukça yapılabilen bir iş. Haliyle pandemi ile birlikte konser yasaklarının gelmesi, benim bir anda işsiz kalmama sebebiyet verdi. Geçtiğimiz Mart ayında en son konserimizi yapmıştık, yaklaşık 10 aydır da işsizim. Geçtiğimiz son bir senede doğrusunu söylemek gerekirse temel ihtiyaçlarımı bile karşılayamaz hale geldim. Pandeminin birinci evresinde ilk birkaç ay çalışmadım. Ailemin, yakın çevremin desteğiyle bir şekilde yaşamıma devam ettim. Çeşitli enstrüman ve ekipmanlarımı elimden çıkarmak zorunda kaldım ama bu da bir yere kadar sürdü tabii.

Sürekli başka işler aradım, nihayet Haziran ayında normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte bir kafede garson olarak işe başladım. Fakat kafelerin kapatılmasıyla birlikte tekrar işsiz kaldım. Hissettiklerimden biraz bahsedecek olursam senelerce emek verdiğim, değer verdiğim işimi bırakıp kafede çalışmak zaten kolay gelmiyordu. Pek mutlu değildim açıkçası. Ama kafelerin kapatılmasıyla birlikte o işimi bile arar hale geldim. Çünkü en azından bir gelir kaynağıydı, zar zor da olsa kiramı faturamı vs. ödeyebiliyordum. Fakat şu an o da elimden alınmış durumda. Son bir senem aslında bu şekilde geçti. Ekonomik olarak da psikolojik olarak da ağır bir sene yaşadım diyebilirim.

Yazının devamını okumak için tıklayın