Çocuklarımızın en büyük görgüsüzlüğü, okuma açlığı olsun,
Saldıracaklarsa, kitaplara saldırsınlar, açgözlü bir vandallıkla,
Okudukça istekle, bir daha istesin canları, doyamasınlar,
Kapı aralığında, uçakta, trende, sıra beklerken, uyanınca,
Özgürce, sırılsıklam oluncaya, tıka basa beyni okusunlar,
Okunmadık kitap, göz ve beynin tatmadığı şiir kalmasın,
Herkes görgüsüz bir açlıkla okuduları için ayıplasın onları…
●●●●○○○○●●●●
Okyanus üzeri bir seyahatteyim, saatlerce okuma zamanı,
Kongre, ABD, kızkardeşimle buluşacağım, hasret giderilecek.
Görgüsüzce saldırıyorum kitaba, sayfa sayfa, deli bir zevk.
Elimdeki kitap, bakmaya doyamıyorum, kitap mı hazine mi?
Ergün Bakay ağabeyim armağan etmiş, bir Nazım Hikmet,
Bembeyaz, ciltli, 1967 Sofya baskısı, Abidin Dino resimlemiş,
511 sayfa dolusu hasret, keder, hürriyet, mutluluk, doğa…
KİTAP diyor Usta, taa 1940’lardan,
‘’KİTAP rüzgar olmalı, perdeyi kaldırmalıdır,
KİTAP kanber tayı olmalı Şah İsmail’in,
Seni sırtına alıp devlerin üstüne saldırmalıdır,
Devler kale kapısında, devler yedi başlı ve simsiyah dururlar,
Onları mutlaka yeneceksin.’’
Okudukça berraklaşan , çok ustadan okudukça anlaşılan hayat,
En büyük nefs hakimiyetsizliği okuma tutsaklığı olsun çocuğun…
●●●●○○○○●●●●
Okyanus üstü mavi, altı mavi, Nazım’a en yakın yerdeyim,
Bembeyaz kitapta tarihten şiirler, Mehmed’e, Münevver’e,
Berlin’den, Prag’dan, Moskova’dan sesleniyor memlekete,
YILBAŞI, MAVİ LİMAN, SEVCHENKO’NUN KALEMİ önümde,
O nasıl hasret, nasıl ifade, nasıl bir görü, içim kıyım kıyım,
Bu satırları okuyamayan, tadamayan insanlar ne talihsiz,
Haziran 58’de diyor ki Usta: KEDERLENİYORUM;
‘’Bir Üsküdar balkonunda, guruba karşı demlenir gibi,
Bu akşam üstü, Leipzig’de, tramvay durağında,
Tadını çıkara çıkara, yudum yudum, kederleniyorum.’’
Okuyor, ben de kederleniyor, hasretleniyor, yüceliyorum,
Çocuklarımızın tek kötü alışkanlığı okuma oburluğu olsun…
●●●●○○○○●●●●
Dünyadaki onlarca Nazım Hikmet ve onların yazdıklarını,
Okumadan, bilmeden, hayal edemeden, aç aç gezen..