Küçük İskender bir yazısında “Yürürken güneşi ardına alan, önüne düşen gölgesinden bile korkar,” sözünü hatırlatır ve “Geleneğe yaslı şiir yazan, bir tek oradan beslenen şairlerin tedirgin mısralarının yeni ve aykırı isimlerden uzak durmalarının nedeni budur.” der (Rimbaud’ya Akıl Notları, 2004): “Yüzlerine, özellikle de gözlerine bak onların: O korkunç, kendine güvenen bakışların arkasında zaptetmeye çalışılan bir korku saklıdır: Anlaşılmak, dışlanmak ve unutulmak korkusu.”
Güneşten kasıt Divan şiiridir, işaret ettikleri de “matris şiir”i öngören ‘gelenekselci’ grup. Okurlar, yakından tanırlar onları. Kim bilir; yüzlerine, özellikle de gözlerine kaç kere bakmışlardır. Verdikleri eserler, kitaplığımıza ekledikleri raflar ortada. Görece yeni, görece aykırı isimlerden uzak durmaları da doğaldır. Demek sorun, vardıysa bir sorun, poetik dağdağanın haricindedir.
Ada ‘Kişiye Özel’ [Kitap-lık, Temmuz-Ağustos 2016]