Adana – Aydın Sihay

Bunaltıcı bir temmuz sabahı, 1920
Tarihe Kaç-Kaç olarak geçen olay başladığında babam 5 yaşındaymış.
Henüz annesinin karnındayken babası savaşa gitmiş ve bir daha dönmemiş.
Babasız büyümüş sonra da annesiz.
Annesini de dört yaşındayken kaybetmiş.
Babaanne ile torun başbaşa kalmışlar.
Onlarda el ele tutuşup kaçanların arasına karışmışlar.
Kah yürüyerek kah kağnılarla Sapanca’ya kadar gidip Arnavut akrabalarına sığınmışlar.
”Uzaktan sürekli top sesleri geliyordu ve ne ekmeğimiz ne de suyumuz kalmıştı. Yolumuzun üstündeki ağaçlardan topladığımız meyveleri yemekten midelerimiz bozulmuştu” diye anlatırdı babam.
İki yıl sonra Fransızlar ve Ermeniler şehri terk edince Adana özgürlüğüne kavuştu.
Ve babam ve nenesi özledikleri Adana’ya dönmüşler.
Ama evlerinin işgal edildiğini görmüşler.
Devlet onlara benim de doğduğum ve çocukluğumu geçirdiğim ve zaman zaman özlediğim şimdiki Vakıflar çarşısının arkasındaki 2 odalı ve toprak damlı evi vermiş.
Acılar çeken ve yaşamlarını yitiren, Adana’nın özgürlüğü için savaşan O güzel insanlara sonsuz saygılarımla.
Aydın SİHAY
5 Ocak 2020