Adana ve Tarsus’un sanatsal birlikteliği – Kudret Sönmez

İster altında olsun yerin, ister tepesinde dağların… Memleketimizdeki tarihi kentlerin, mekânların, doğal dokuların günümüze kadar dayanabilmiş hallerine bilinçlice bakıldığında, atalarımızın bıraktığı gizemli izlerden etkilenmemek mümkün değildir. Tarihi eser denilen bu sanatsal ve kültürel kalıntıların yaftalarındaki bilgiler, ne kadar uzak bir geçmişe sahip olduğumuzu söyler bizlerle. Yanı sıra, tarihin sayfalarını karıştırdıkça, gelişen teknolojinin gücüyle defalarca restore edilen, kopyalanan, resmedilen ve çeşitli şekillerde yorumlanan ortak mirasımızdaki değerleri daha net öğreniriz… Böylece, binlerce yıllık geçmişe sahip Adana ve Tarsus gibi Çukurovalı kentler arasında uzanıp katlanmakta olan sanatsal bağlara sıkıca tutunmanın önemini kavramış oluruz.

***

Adana Ressamlar Derneği, Tarsus Mehmet Bal Sanat Galerisi’nde geniş katılımlı bir etkinlik düzenledi… 20 Ocak Pazartesi günü saat 16.00’da açılan sergide Alex Raynham, Esin Küçüktatıl Güver, Esra Baydar, Kenan Tanburoğlu, Hacer Mutluay, Hüseyin Yılmaz, Meral Soylu, Melahat Sabancı, Muzaffer Özge Eren, Özcan Aydemir, Salime Kaman, Serap Milli, Seval Eroğlu, Mahmut Selekoğlu, Sevinç Kökenler, Seher Özcan, Seval Meray, Süheyla Tümöz, Şerife Ballı, Tevfik Gökdemir, Erdal Yalçın ve Mehmet Emre’nin ürettiği 50 tablo yer aldı.

BU SERGİNİN ANLAMI

Yağlıboya ve akrilik tekniğiyle çalışılmış serbest konulu resimlerin ilgi ve beğeni gördüğü serginin anlamı ve amacı hakkında, ARD Başkanı Hüseyin Yılmaz şu açıklamalarda bulundu:

“Biz Adana Ressamlar Derneği üyeleri, Tarsus’un sanat tarihinin zenginliğinin farkında olmanın heyecanıyla bu etkinliği gerçekleştirmek istedik… Ürettiklerimizle, yaşadığımız bölgenin dışında başka yerde yeni izleyiciyle karşılaşmayı seviyoruz. Tarsus ve sanat deyince günümüzden aklıma gelen ilk isim, sözünü hatırladıkça umudunu yitirmiş genç sanatçılara anlattığım Ekrem Kahraman’dır. Bu sanatçının sözü; ‘Sanat yapan insan, gerekirse önde bakkal dükkânı çalıştırmayı, arkada sanat yapabilmeyi göze alabilmelidir.’… Sanat tutkumuzun maddi getirisi olmasa da vazgeçemeyiz. Ruhsal olarak sanat virüsünün sirayet ettiği insan, sanatı bir simyacı gibi arar. Bu, ulaşılamayan, görülemeyen Anka Kuşu hayali gibi düş olabiliyor bazen. Sanat tarihinde birçok sanatçı, yaşadığı sürece güzeli aradı ve bulduğu güzelden sonra yeni güzeli aramaya başladı. Hiçbir sanatçının ömrü yetmemiştir yeni güzeli bulmak için. Sanat için güzel olanı aramaya devam edeceğiz, sanat izleyicisi de bu arayışımızın tanığı durumunda. Bugün Tarsuslu izleyici tanığımız.”

Bu serginin bir tanığı da siz olmak istiyorsanız, 30 Ocak 2020 tarihine kadar Tarsus Mehmet Bal Sanat Galerisi’ni ziyaret edebilirsiniz.