Adana’da yapılacak 50 Şey Haluk Uygur

Şehirler sanat eserlerine benzer. Bir şehri gezmekse bir sanat eserini değerlendirmek gibidir. Önceden bilgi alırsanız daha iyi anlar, daha iyi yaşar ve daha iyi anlatırsın. Dr. Haluk Uygur, Adana’da yapınca mutlu olacağınız 50 şeyi Karnaval Gazetesi için yazdı.

1- Kuş Pazarı’nı gezmek: Her pazar sabahı Karataş yolunda kurulan pazarda, çeşit çeşit kuş ve evcil hayvanın satışı ve değiş tokuşu yapılır. Aslında burası Adana’da gelenek haline gelmiş kuş ve hayvan sevgisinin gösteri yaptığı bir yerdir. Bir pazar sabahını burada geçirerek çocuklarınızın içindeki hayvan sevgisini uyandırabilir, renkli fotoğraflar çekebilirsiniz.

2- Gölde balık alamak: Balık tutma merakınız varsa Adana’nın etrafına yayılan Seyhan Gölü bunun için güzel bir olanak. Göl üzerindeki Doğu Köprüsü’nün manzarası eşliğinde biranızı içerek balık tutabilirsiniz.

3- Dört milyon yıllık ‘Adanalı’ ile beraber olmak: Dünyada sadece bin birey kalan yeşil denizkaplumbağalarının 600 bireyi Adana, Mersin ve Hatay sahillerinde yaşar. Onların yumurtlama zamanlarında bu faaliyetlerini izlemek önemli bir deneyimdir. Bu deneyimi Yumurtalık sahillerinde yaşamak istemez misiniz?

4- “Yelkenler fora” demek: Bir mavi boncuk gibi kentin ortasında duran Seyhan Gölü’ne Yelken Kulübü’nde güzel bir balık ziyafeti çektikten sonra, yelkenle açılmaya ne dersiniz. İsterseniz su kayağı da yapabilirsiniz.

5- Atlı Spor’da bir gün geçirmek: Bir gününüzü de Seyhan Nehri yanındaki Atlı Spor Kulübü’nde ata binmeye ve kent içindeki okaliptüs ormanında dolaşmaya ayırabilirsiniz. 

6- Tarihin içinde bir soğuk ayran, bir sıcak çay içmek: 600 yıllık Ramazanoğulları Medresesi’nin tıp dershanesinde tabureler üzerinde içtiğiniz soğuk ayranın veya sıcak çayın tadına doyamayacaksınız. Oradaki kahvehanenin sahibine selamımı söylerseniz sizi değerli bir neyzenle tanıştırıp kısa bir dinletiyi yaşamanızı sağlayacaktır.

7- Dünyanın en eski evini ziyaret etmek: Medreseye kadar gitmişken günümüzde kültür merkezi olarak kullanılan 600 yıllık Ramazanoğlu Konağı’nı da görmeli, Kanuni Sultan Süleyman’ın geçtiği kapının ilginç öyküsünü dinlemelisiniz.

8- Ziya Paşa’nın mezarını görmek: Tarihi Adana’nın göbeğindeki Ziya Paşa mezarını görünce aklınıza “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz, görülür rütbe-i şahsı eserinde” dizesi gelecektir. (Aynası yaptığı iştir kişinin, rütbesi eserinde görülür.)

9- Tarihi her saat başı hatırlamak: Türkiye’nin en yüksek saat kulesi olan Büyüksaat’ten her saat başı yükselen ve vurma sayısıyla saati bildiren çan sesi nostaljik duygularınızın doruğa çıkmasını sağlayacaktır.

10- Şalvar satın almak: Şalvar, Adana köylüsünün sıcak yaz günlerinde rahat çalışmak için giydiği, geniş alt giyecektir. Erkekler siyah, kadınlar çiçekli ve renkli giyerler. Kadınların giydiği günümüzde moda zaten… Adana Kapalıçarşı’ya giderseniz, hem tarihi solur hem de çok ucuza şalvar alabilirsiniz.

11- Her derde deva aşlama içmek: Şalvar almaya gittiğinizde uzaktan çın-çın sesi geliyorsa o tarafa doğru yürüyün, lütfen. Karşınıza otantik giysiler içinde, sırtında pirinçten büyük bir güğüm olan kişiye “Ver bakalım” dediğinizde, büyük ibriğinden eğilerek köpürttüğü aşlamayı özel bardağıyla ikram edecektir. Sıcak yaz günlerinin serinleticisi olan bu içecek aynı zamanda böbrek ve mide hastalıklarına iyi gelir.

12- Kent içindeki kanyonda yürümek: Adana’nın merkez ilçesi Karaisalı’da neredeyse kentin içine kadar girmiş olan Kapıkaya Kanyonu, 5 kilometrelik yürüme olanaklarıyla ülkemizde bilinen en güzel kanyonlarındandır. Seyhan’ın kolu olan Çakıt Çayı burada yeraltına girip yeniden çıkar.

13- Adana’daki ‘Selimiye’yi görmek: Adana’daki Selimiye; Türkiye’nin en büyük camilerinden olan Sabancı Merkez Camii, Selimiye’den esinlenen silueti ile size çok iyi fotoğraf verecektir. İçerisi de görülmeye değer.

14- Altın Koza’yı kaçırmamak: Festivaller için Adana’ya geliniz, Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali eylül ayında dünya sinemasını Adana’da toplar. Siz de festivalin bir parçası olmayı istemez misiniz? 

15- Karnavalda Rio’da değil, Adana’da olmak: Her yıl nisan ayında yapılan Portakal Çiçeği Karnavalı yüz binlerce kişinin dans edip müzik dinlediği Rio benzeri bir karnavaldır. Türkiye’de tektir. Bu yıl mart ayı sonunda yapılıyor.

16- Tiyatro festivaline katılmak: Adana Uluslararası Tiyatro Festivali… Mart ayının görkemli etkinliği için önceden bilet almazsanız yer bulamazsınız. Festivale dünyanın her tarafından tiyatrolar gelir. Festival dışında da Adana Büyükşehir Belediyesi, Seyhan Belediyesi ve Adana Devlet Tiyatrosu sürekli temsil yapar. Kentte tiyatrosuz bir gün geçirmeniz mümkün değildir. 

17- Kuruköprü’de şalgam içmek: Şalgam güzel bir içecektir ama Kuruköprü semtinde, Göde Şalgamcısı’nda “deneli şalgam ile kazan gevreği yeme”nin tadına doyulmaz.

18- Dünyanın en eski köprüsünde yürümek: Taşköprü, en az iki bin yıllık geçmişiyle dünyanın hâlâ kullanılan en eski köprüsüdür. Bu köprünün üzerinde birlikte yürümeye ne dersiniz? 

19- Kozan Kalesi’ni görmek: Hititlerden Ermenilere, Ermenilerden günümüze kadar Kozan Kalesi… Tam dört bin yıllık bir geçmişi olan Kozan Kalesi… Kale yolunda ise Ermeni Ortodokslar için kutsal Sis Manastırı’nın kalıntıları size tarihi yaşatacaktır. Bu turunuz hem tarih dolu olacak hem spor yapmanızı sağlayacak hem de kır çiçekleriyle dans ettirecektir. 

20- Suların teneffüse çıktığı yer Dağılcak’ta piknik yapmak: Bir okul düşünün, zil çalınca çocuklar büyük bir coşkuyla bahçeye çıkarlar. Dağılcak’ta sular sanki teneffüse çıkmış çocuklar gibi coşkulu akar. Her taşın altından suların çıktığı, piknik alanları, yöreye uygun restoranlarla çevrili bir tabiatı koruma alanıdır Dağılcak…

21- Anavarza’yı görmek: Anavarza’da sanat ve bilim… Dioskorides isimli Adanalı hekimin dünyanın en eski tıp kitabı sayılan Materia Medica’yı Anavarza Antik Kenti’nde yazdığını biliyor musunuz ve Yaşar Kemal’in İnce Memed’ini yazmaya başladığı evin hâlâ Anavarza’da ayakta olduğunu? Öyleyse bu evin olduğu o görkemli antik kenti görmeye niçin gitmiyorsunuz? 

22- Saimbeyli’de kelebeklerle dans etmek: Adana’nın Toros dağlarındaki ilçesi doğa harikası Saimbeyli’de 140 çeşitten fazla kelebek çeşidinin yaşadığını, bunlardan ‘Saimbeyli Mavisi’ denilenin sadece burada bulunduğunu biliyor muydunuz?

23- Obruk Şelalesi’ni görmek: Madem kelebeklerin peşinden Saimbeyli’ye gittiniz, bu kelebeklerin en çok bulunduğu Obruk Şelalesi’ne de uğramalısınız. Bakalım, görkemi karşısında havalara uçacak mısınız?

24- James Bond’un köprüsü Varda’yı görmek: Aslında James Bond’un değil, Almanların köprüsü. Berlin-Bağdat Demiryolu yapılırken Toroslar 50 civarında tünel ve Varda gibi çok yüksek viyadüklerle aşılmış. James Bond son filminde bu ilginç köprüyü set olarak kullandı. Şimdi akın akın görmeye gelenlerle dolu. Varda’ya giderken yolda Çakıt Nehri’nin yere batıp iki yüz metre öteden çıktığı doğa harikası Yerköprü’yü görmeden, oradaki lokantada kavurga yemeden gelmeyin.

25- Adana fuarlarını gezmek: Adana’nın çok büyük bir fuar alanı bulunur. Burası sadece bir ticaret merkezi değil, kültürel merkezdir de. Yaz ayları hariç her ay yeni bir alanda fuara katılabilirsiniz. Ocak ayı ise kitap fuarı açılır.

26- Şırdan yemek: Şırdan, mumbar ve işkembe Adana’nın vazgeçilmezi yerel yemekleridir. Genellikle geç saatlerde sabaha kadar bazen sokak satıcılarında, bazen ise güzel restoranlarda satılırlar. Özellikle şırdanı başka hiçbir şehirde tadamazsınız. Ama sokakta satılanları değil, özel paça salonlarında denemelisiniz.

https://www.refleksgazetesi.com/adana-da-yapilacak-50-sey/8471/?fbclid=IwAR3d1wmEsdXQMyG2JDVoWhWvelbV-P4EU0fY0QJUXjWKr0T3hrpZ2n04qPU