Adana’nın Dulda’lı yılları, Kudret Sönmez

Bilinçli yüreklerin coşkularıyla ışıklanır ya da kirlenir her kent, her semt, her mesken…  Ve her duyarlı insan, sanat kaleminin aracılığıyla içlendirir güneşi, ay’ı, aydınlığı.

Atölyeler kurulur, sanat evleri açılır, galeriler resimlenir/heykellenir ve toplumla buluşturulur…  İşte o vakit insan, gücüne güç katan erince kavuşur.

1946 yılında Yozgat’ta doğmuş Mustafa Dulda… İlk ve ortaokulu memleketinde tamamladıktan sonra, Kırıkkale Lisesi’nden mezun olmuş 1965’te. Aynı yıl, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Üniversitesi) Yüksek Resim Bölümü’nde okumaya hak kazanmış. Akademik eğitim döneminde, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Devrim Erbil gibi sanat dünyamızın önemli hocalarından eğitim alma şansını yakalamış. 1971 yılıysa, yüreği sanatsal ideallerle dolu diplomalı bir gencin mutluluğuna tanıklık etmiş.

ADANA’YA ADANMIŞ YILLAR

Bir süre resim öğretmenliği ve çeşitli kurumlarda yöneticilik yapmış Ressam Mustafa Dulda… Akıp giden bu sürecin ardından, yani 1979 yılında,  Adana Devlet Güzel sanatlar Galerisi’ne müdür olarak atanmış. Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi’nde bulunan ve o zamanlar birçok eksiği olan Galeri’yi hizmete sokmuş. Hemen kollarını sıvayıp sergiler açılmasını ve sanat kursları verilmesini sağlamış. Resim, heykel, seramik ve halk müziği dallarında sunulan eğitimlerde aktif olarak görev alıp önderlik etmiş Dulda. 1989-1992 yılları arasında, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nın kurucu müdürlüğünü üstlenip bu görevi de diğer sorumluluklarına yükleyerek yürütmüş.

Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’ndeki atölyede verdiği resim kursları, 21 yıl boyunca devam etmiş. Galeri’nin bodrum katını modern resim-heykel müzesi haline getirerek de, Adana’da başka bir ilk’i daha gerçekleştirmiş.

Bu arada, karma etkinlikler düzenleyip yeni sanatçı adaylarına yol açarken, kişisel olarak da pek çok sergiye imza atmış. Yurt içi ve dışında çeşitli çalıştay ve seminerlere katılmış. Yanı sıra, yarışmalarda jüri üyesi olarak görev almış.

YENİ BİR SANATSAL SÜREÇ  

2000 yılı başlarında, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nden emekli olunca, kişisel atölyesini kurmuş Ressam Mustafa Dulda.  2007’ye kadar devam edecek olan bu süreçte de birçok ressamın yetişmesine katkı sağlamış…  1980’lerde, 90’larda yaptığı anlatımcı tablolarıyla tanıdığımız Dulda,  sanat hayatına İstanbul’da devam ediyor. Şimdilerdeyse, kompozisyonlarındaki figürleri soyutlayarak dikkat çekiyor usta ressamımız.

MUSTAFA DULDA’YI TANIMAK

Bir sergide ürünlerimle ilk kez yer almam, 1987 yılında Adana Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde gerçekleşti. 2 kişinin açtığı sergiye 4 resim çalışmamla konuk olarak katılmıştım. Yani, hariçten gazel okumuştum diyebilirim… Ressam Mustafa Dulda’yla tanışmam da bu vesileyle gerçekleşti. İşte o tanışmadan sonra, bölgemize sanatsal anlamda yaptığı katkıların birçoğuna tanıklık edip kendisine her vakit saygı duydum… Duymaya da devam edeceğim. Sanırım, yetiştirip toplumumuza kazandırdığı öğrencileri de geçmişte gösterdikleri saygıyı aynı düzeyde devam ettiriyorlardır…

Fakat, zaman pek çok şeyi eritip tarihin unutkan sayfalarına serpebiliyor… Yine de, çetin hizmetleri göze alıp ilklere imza atanları ufalayıp yok etmek mümkün değildir, diye düşünüyorum.

Mustafa Dulda ve Adana’nın diğer sanatsal canları… Çukurova, sizlerle ilgili anılarını derinliğine aldı. Eminim unutulamayacaksınız.