Hayır burası bir RISTORANTE değil.
Burada “Arrabiata soslu penne” ya da “Toscana usulü tavuk” yiyemezsiniz.
Burası küçük bir AŞEVİ
Kaldırımdaki tek masaya oturuyorum.
Esmer, bıyıklı, genç biri başucumda beliriyor.
Güler yüzlü.
“Ne vereyim abime”
“Porcini mantarlı tortelleni” var mı? diyorum.
Gülümsemesi donuyor.
Gözleri faltaşı gibi açılıyor.
Bu kez ben gülümsüyorum.
“Şaka yaptım şaka” diyorum.
“Sen bana mahluta çorbası getir, yanında da bir baş soğan olsun.
Çorbanın üstüne kırmızı biberli yağ yakmayı unutma sakın” diyorum.
Fırlıyor.
Çorbadan sonra kurufasulye ve pilav getiriyor.
Yanında lahana turşusu.
Kendime geliyorum.
Yine başucumda beliriyor.
“Abime, bademli torta caprese tatlısı getireyim mi?” diyor.
Ve ekliyor “Sicilya’dan”
Şaşkınlıkla yüzüne bakıyorum.
”Abi şaka yaptım” diyor.
Birlikte kahkaha atıyoruz.
Aydın Sihay
Bu yazı “Dün Monaco’daydık. Elinizin artığı ıstakoz yedik “diye hava atanlara ithaf olunur.
————————————————–
Adana / Bebekli Kilise sokağı