BİR DÜŞ GÖRDÜM SANKİ! – Aydın Sihay

Yer göstericinin el feneriyle yolumu aydınlatan ve devinim içinde olan ışığını izlemeye çalışıyorum. Beni yolda lafa tutup gecikmeme neden olan arkadaşa için için kızıyorum. Sinema salonunun karanlığına alışmaya çalışıyor ve bu nedenle sağa sola çarparak ilerliyorum. Yer gösterici bir sıranın başında aniden durunca ona çarpıyorum. Sıranın ortalarında boş bir koltuğu feneriyle aydınlatıyor. Önlerinden geçtiğim seyircilerin homurtuları arasında yerime oturuyorum. Neyse fazla geç kalmamışım. Jenerik bitince benim sihirli yolculuğum başlıyor.
…………………………………………………………………………….
Büyükçe , ahşap bir kapıyı vuruyorum. İçeriden gür bir ses dışarı taşıyor ”Giiir!” Kendimi yüksek tavanlı genişçe bir odada buluyorum. Eskice, büyük bir masada oturan Mahmut Hoca bana gülümseyerek ”Adana’dan gelen yatılı öğrenci sen misin evladım” diyor. Münir Özkul’u karşımda görmenin şaşkınlığıyla sadece
başımı sallıyorum. ”Gel benimle” Yine büyük bir ahşap kapının önüne geliyoruz. İçeriden kahkahalar yükseliyor. Kapı açılınca sıranın üzerindekiler yere atlıyor. Diğerleri de toparlanıyor. Sessizlik çöküyor sınıfa. Mahmut hoca ”Size yeni bir arkadaş getirdim ona yardımcı olun” diyor ve gidiyor. Halit Akçatepe’nin yanındaki boş yere geçip oturuyorum. Sağımdaki sırada oturan İnek Şaban bana gülümsüyor. Arka sırada oturan Tarık Akan omuzuma dokunup ”Hoş geldin arkadaş” diyor. Bir kaç gün beni deniyor ve sonra aralarına alıyorlar. Bol şamatalı, neşeli günler geçiriyorum. Zaman zaman hüzünlendiğimiz de oluyor. Elinde zille koridorlarda koşuşturup duran Hafize Ana’nın kahkahası içimi aydınlatıyor. Badi Ekrem’in Kemal Sunal’la konuşmalarına gülmekten kırılıyorum. Bütün bunlar düş mü acaba? Ama hepsi gerçek, işte karşımdalar. Ayşen Gruda yemekhanede tam karşımda oturuyor. Yanımda oturan Güdük Necmi yeni muziplikler peşinde. Damat Ferit bahçede bir kızla konuşuyor.
…………………………………………………………………………………
Birden bir sesle irkiliyorum. ”Haydi kardeşim yoksa geceyi burada mı geçireceksin?” Yer gösterici sıranın başında durmuş bana sesleniyor. Etrafıma bakıyorum hiç seyirci kalmamış. Kalkıyorum. Hala filmin etkisindeyim. Yavaş yavaş çıkışa yürüyorum. Dönüp son bir kez kırmızı kadife perdeye bakıyor ve serin , sessiz geceye çıkıyorum.
aydın sihay

(Sinema sayfama bekliyorum)