Bütün mesleklerin ve her sanat dalından temsilcilerin katkı sağlayacağı ‘Demokrasi Konferansı’ için çalışmalar devam ediyor. Demokrasiden yana olan herkesi, seslerini ve güçlerini birleştirmeye çağırıyoruz.
Biliyoruz ki bugünler de geçecek. Ama yeni günleri umutla kucaklayabilmemiz için herkese büyük görevler düşüyor. Özellikle kamuoyunun takip ettiği müzisyenlere, yazarlara, ressamlara, yönetmenlere, oyunculara, tüm sanat emekçilerine.
Bu dönemin eleştirisini yaparken sadece bugünkü iktidarı değil, bir türlü sesi gür çıkamayan muhalefeti, günübirlik çözümlerden medet umanları, oturduğu sofraya, iş yaptığı insanlara dikkat etmeyen aklı başında bildiğimiz sanatçıları da eleştirmezsek yine demokrasi yolunda kazaya uğramamız kaçınılmaz. Demokrasinin elverişli ikliminde yetişen özgür düşünceye ve onun eserlerine sahip çıkmak yerine, güce ve iktidara yaranmaya çalışmanın sonuçlarını sanırım hepimiz görmüşüzdür.
AKORTSUZ MÜZİSYENLER İÇİN DE BIÇAK KEMİKTE
Şimdi bakıyorum da bir dönem iktidarın borazanı olmaya çalışan akortsuz müzisyenler bıçak kemiğe dayanınca seslerini yükseltmeye başladılar. Gönül isterdi ki bu tepki kişisel çıkarların sekteye uğramasından değil de kolektif bilinçten kaynaklansın ama buna da şükür. Zira bu ülkenin geleceği; bir televizyonda program yapmaktan da kabinenin üyeleriyle aynı uçakta seyahat etmekten de, aynı fotoğraf karesine girebilmek için birbirinin üstüne çıkmaktan da daha önemli.
Yazının devamını okumak için tıklayın