Bülent Ortaçgil’in sanat yaşamı kitaplaştı

Bülent Ortaçgil’in sanat yaşamı kitaplaştı: Bu Su Hiç Durmaz. İnkılap Kitabevi’nden çıkan nehir söyleşide gazeteci Mahmut Çınar imzası var. Söz üstadı, şarkılarının izinden belleğini tazeliyor, eski defterleri açıyor, o günlere dönüyor. Çocukluğu, ilk konseri, müziğinin dönüm noktaları… “Bu şarkıları kimse dinlemez” diyen anneannesi… Kitap, sanatçıyı seven herkesi, sıcacık bir buluşmaya davet ediyor.

Bülent Ortaçgil müziğinin dönüştürmediği kimse yoktur bence. İçinize bir yerlere yerleşir o şarkılar, hiçbir yere gitmez. Ama bizim bugünkü sohbetimizin konusu ise bir nehir söyleşi kitabı: Bu Su Hiç Durmaz. Gazeteci Mahmut Çınar’ın hazırladığı,  İnkılap Kitabevi’nden çıkan kitapta, Ortaçgil’in çocukluğundan başlayıp bugününe uzanan sanat yaşamının öyküsü var. O muhtemeşem şarkıların nasıl yazıldığını, yazarının hangi duyguları beslediğini ve  içinden geçilen zamanı gerçekten de bir nehir gibi akıtıyorlar sayfalara. Ortaçgil’in uçak korkusu, kimya mühendisliği, yurtdışına gidip gelmeleri, müzik yaşamının dönüm noktaları ve pek çok şey. Ortaçgil dinler gibi okudum ben. Çınar, iyi ki de konuşturmuş ustayı!

– Nasılsınız diye sorayım önce… 

Sağlık açısından bir sorunum yok.  Moralim yerinde. Evde oturmaktan çökmedim zaten evde çok zaman geçiriyorum. Ancak verimli mi geçti derseniz pek değil derim.

– Kitabı elime aldım ve bitene kadar bırakamadım. Ne kadar içten anlatmışsınız… Nasıl karar verdiniz anlatmaya? 

Mahmut, beni zorladı. Önce biraz itiraz ettim. Beni kim merak etsin diye… Sonra Mahmut’un benimle ilgili çok ayrıntıyı bildiğini hayatımın magazin bölümünü değil şarkılarımı hedeflediğini anlayınca duvarlarını kaldırdım. 6 ay haftada bir iki bize geldi konuştuk, konuştuk… Kaydettik sonra uzun süre redakte edildi. Tekrarlar elendi. Yani ben konuştum Mahmut sonradan yazdı.

– Nasıl hissettiniz kitabı elinize alınca? Adım adım geçmişin üzerinden geçmek iyi geldi mi?  

Evet iyi geldi doğrusu. Yazma sürecinde de ne kadar çok konuşmuşuz diye düşündüm. Mahmut’un da tüm külliyatı bilmesi hatta kimi tarihleri ve olay sıralarını benden daha iyi yönetmesi beni rahatlattı.

Yazının devamını okumak için tıklayın