ÇDSO 26 Ocak Konseri

Konser Tarihi           : 26 Ocak 2024 – Cuma

Konser Saati             : 20:00

Konser Salonu          : ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KONSER SALONU

 

KONSER PROGRAMI

 

  1. A. VİVALDİ             Yaylı Çalgılar için Konçerto            Sol Minör
  2. G. B. PERGOLESİ             Vidit Suum Dulcem Natum (Tatlı Yeni Doğmuş Bebeğini Gördü)
  3. G. F. HANDEL             Let the bright seraphim
  4. A. MARCELLO             Obua Konçertosu Re Minör 
  5. G. F. HANDEL             Destero dall empia dite (senin söylediğin Tanrısızlıktan                                                                                                                     yükseleceğim)
  6. P. I. TCHAIKOVSKY             Yaylı Çalgılar için Serenad

 

ŞEF                : TOLGA TAVİŞ

 

SOLİSTLER : BAŞAK TATAR    “soprano”   

                          CEM SEVGİ          “trompet”

                          PELİN AYHAN     “obua”

 

TOLGA TAVİŞ

Türk orkestra şefi, aranjör, besteci ve eğitimcidir. İzmir Devlet Opera ve Balesi‘nde orkestra şefidir. “Sonsuzluğa Atılan Adım” (2009) adlı sahne kantatı, “Hekimoğlu” (2014) adlı operası ve “Rona Şarkıları” (2017) önemli bestelerindendir. Aranjör olarak popüler müzik ve caz sanatçılarını senfonik orkestra ile birleştiren çalışmalar yapmıştır. 2006 yılından beri Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın asistan şeflerindendir.

1994 yılında İzmir Devlet Konservatuvarı’na kabul edildi. Altı yılda bitirdiği bu okulda tüm eğitimini Tolga Alpay’dan aldı.

1999 yılında fagot sanatçısı olarak Antalya Devlet Senfoni Orkestrası‘na girdi. Dokuz yıl boyunca Antalya’da sanatçılık görevini sürdürdü.

2002 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı‘nda Kompozisyon ve Orkestra Şefliği bölümünün yüksek lisans programına kabul edildi. Rengim Gökmen ile orkestra şefliği, İlhan Baran ile 20 yy. Müzik Stilleri çalıştı. 2005 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı.

2005 yılı yazında İtalya’nın Siena kentinde, Santa Chigiana Müzik Akademisi‘nin düzenlediği şeflik masterclass’ına katıldı.

2008-2014 yıllarında Samsun Devlet Opera ve Balesi orkestra şefi olarak görev yaptı.

2015 yılında İzmir Devlet Opera Balesi’nde orkestra şefi görevini üstlendi. Ülkedeki birçok sanat kurumundan düzenli olarak konser daveti alan sanatçı ayrıca, Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin Güney Kore (Daegu) ve Rusya (Ekaterinburg) turnelerinde şeflik yapmış ve temsiller yönetmiş, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası‘nın ‘Güneydoğu Anadolu Turnesi’ konserlerini idare etmiştir.

120 kişilik orkestra ve koro ve 1500 kişilik çocuk korosundan oluşan büyük topluluk için yazdığıSonsuzluğa Atılan Adım” isimli ‘sahne kantatı’ nın dünya prömiyerini, Atatürk‘ün Samsun’a ayak bastığı yerde 19 Mayıs 2009’da gerçekleştirdi.

İlk büyük opera eseri olan Hekimoğlu” ise ilk defa 18 Ekim 2014’te Samsun’da sahnelendi. Librettosunu Bertan Rona’nın yazdığı eserde Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde yaşayan ve adına Hekimoğlu türküsü yazılan Hekimoğlu İbrahim’in aşk ve kahramanlık dolu hikâyesi anlatılır. Besteci, Hekimoğlu operasındaki bazı temaları yeniden ele alarak Senfonik Fragmanlar” adlı eseri meydana getirmiştir. Bertan Rona’nın şiirlerinden oluşan bir seçkiyi bestelediği “Rona Şarkıları” ise 2017 yılında tamamlanmış ve lied formunda 8 adet parçadan oluşan bir seridir.

Popüler müzik alanında da çalışmalar yapan sanatçı popüler caz sanatçıları ile senfonik orkestrayı birleştiren konserler vermiştir.

2006 yılında kurulan ve genel sanat direktörlüğünü Rengim Gökmen‘in üstlendiği Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın, yardımcı şeflik görevini orkestranın kuruluşundan beri sürdürmektedir.

 

BAŞAK TATAR

Sanatta Yeterlilik (2015), Başkent Üniversitesi, Sahne Sanatları

Yüksek Lisans (2021), Başkent Üniversitesi, Sahne Sanatları

Lisans (2018), Başkent Üniversitesi, Sahne Sanatları

Yüksek Lisans (2017), Hacettepe Üniversitesi, İşletme

Lisans, (2014) Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği

 

CEM SEVGİ

1988-1989 öğretim yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nın trompet bölümüne girerek Mehmet Erten ile çalışmalarına başladı.

2000 yılında düzenlenen Genç Yetenekler 2000 Bakır Sazlar yarışmasını 1.likle kazandı.

Gazi Üniversitesi’nde Master programını tamamladı.

2003 Yılında Avrupa Karma Jazz Orkestrası’nda (Swinging Europe) 1.Trompetçi olarak görev aldı ve aynı orkestranın Danimarka, Almanya ve İtalya turnelerine katıldı , Justus Frantz yönetimindeki Uluslar Filarmoni Orkestrası’nın açmış olduğu sınavı kazanarak bu orkestranin solo trompet görevini üstlendi.

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda öğretim görevlisi olarak oda müziği dersleri ve Hacettepe Üniversitesi Akademik Orkestrası’nda trompet sanatçısı olarak birçok konserler verdi.

Bugüne dek 26 ülkede konserler veren sanatçı son olarak Ağustos 2016 ‘da J.N.Hummel’in trompet konçertosunu Orchestra Sinfonica Di Grosseto eşliğinde Roma’da seslendirdi.

Kurucusu olduğu CSO Brass nefesli grubu ile yurtiçi ve yurtdışı konserler veren sanatçı halen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda trompet grup şefi olarak çalışmalarına devam etmektedir.

 

PELİN AYHAN

Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası obua sanatçısıdır.

 

ANTONİO VİVALDİ

Doğum tarihi             : 4 Mart 1678, Venedik

Ölüm tarihi                : 28 Temmuz 1741, Viyana

 

İtalyan barok dönem klasik müzik bestecisi, virtüöz kemancı ve rahip. “Kızıl Papaz” lakabıyla tanınan Vivaldi, konçerto türünde beş yüzden fazla eser bestelemiştir ve “konçertonun babası” olarak da anılmaktadır. En bilinen eserleri Op. 8 eser sayılı Dört Mevsim başlıklı keman konçertolarıdır.

Kızıl saçlarından dolayı “Kızıl Rahip” olarak tanınmıştır. Babası önceleri berberlik yapmış, daha sonra ise başarılı bir kemancı olmuştur. Vivaldi ilk müzik eğitimini babasından almıştır. Annesi ise bir terzinin kızıdır.

Dinî eğitim alan Antonio Vivaldi, 1703 yılında resmen papazlık görevine atanmıştır. Ama aynı yıl başka bir işe daha girmiş, Ospedale della Pietà adındaki bir kızlar yetimhanesinde keman öğretmeni olmuştur. Buradaki görevi yoksul ve kimsesiz kızlara keman çalmayı öğretmek ve onlara konserlerde seslendirmeleri için her ay iki konçerto yazmaktır. 1709 yılında bu görevinden bir süreliğine ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde Vivaldi besteci olarak dikkat çekmeye başlamış, 12 eserden oluşan Op. 1 eser sayılı keman ve sürekli bas için sonatları 1705 yılında yayımlanmıştır.

1709’da Op. 2 eser sayılı trio sonatlarını Danimarka Kralı IV. Frederick’e ithaf eden Vivaldi, bu sıralarda konçerto yazmaya başlamıştır. Hollandalı yayıncı Estienne Roger, Vivaldi’nin 12 konçertodan oluşan Op. 3 eser sayılı L’estro Armonico (Uyumlu İlham) adlı eserini yayımlamış, bu eser dönemin en etkili müzik yayınlarından biri olmuştur. Ardından Op. 4 eser sayılı “La stravaganza” başlıklı on iki keman konçertosu daha bestelemiş ve aynı yayın evi tarafından yayımlanmıştır. Almanya dışına hiç çıkmayan Johann Sebastian Bach’ın müziğinin İtalyan özelliklerini taşımasında ve oluşmasında Vivaldi’nin önemli bir yeri vardır. 1714’te Vivaldi’nin konçertolarını duyan Johann Joachim Quantz, Tomaso Albinoni ile Vivaldi’ye konçertoda reform yapmaları için ödenek bağlamıştır.

1723 ile 1724’te Roma’daki karnaval sezonu için üç opera yazmıştır. Yine 1723’te Vivaldi, Ospedale della Pietà’nın yöneticileriyle ayda iki konçerto besteleme konusunda anlaşmıştır. 1720’lerin başlarında yazdığı düşünülen ve içinde en ünlü eserleri olan Dört Mevsim başlıklı bir grup konçertoyu da kapsayan Op. 8 eser sayılı Il cimento dell’Armonico e dell’Inventione başlıklı konçertoları ile ünü daha da yayılmıştır. Bu yıllarda opera sanatçısı Anna Giraud ile ilişkisi başlamıştır.

1737’de görev yaptığı Ferrara’nın yöneticileriyle Vivaldi arasında, sergilenecek operaların seçimi konusunda çıkan anlaşmazlık Vivaldi’nin işinden olmasına yol açmıştır. Vivaldi bu olayın ardından Amsterdam’a yerleşmiştir.

Son yıllarında gençliğindeki popülerliğini yitirmiştir. Barok dönemin son yıllarında toplumun müzik zevklerinin değişmesi gözden düşmesinde oldukça etkili olmuştur. Artık eserleri eskisi gibi sıklıkla seslendirilmeyen besteci, 1741’de Kutsal Roma İmparatoru VI. Karl ile tanışmasının ardından, kraliyet himayesinde müzik yöneticisi olma umuduyla Viyana’ya yerleşmiş, fakat bir yıl geçmeden İmparator yaşamını yitirmiştir. Vivaldi de aynı yıl giderek yoksullaşmış, sağlık durumu iyice bozulmuş ve eserleriyle beraber iki yüz yıl kadar neredeyse tamamen unutulmak üzere hayata veda etmiştir. Viyana yakınlarında bir kamu mezarlığına basit bir şekilde defnedilmiştir.

Vivaldi’nin 500’den fazla konçertosu vardır. Farklı çalgılardan yararlanmıştır. O döneme dek hiçbir besteci viyolonsel, obua fagot hatta klarinet gibi gelişmekte olan çalgılar için bu kadar fazla eser yazmamıştır. Fransız Barok müziğinde nefesli çalgılar ağırlıktayken, onun müziğinde yaylı çalgılar önem kazanır. 230 keman konçertosunun yanında, flüt, obua, çello, viyola, mandolin konçertoları vardır. Klasik müzikle ilgisi olmayanların bile hayatında mutlaka duymuş olduğu Dört Mevsim Konçertoları en sevilen eseridir. 94 opera yazdığı iddia edilmesine karşın, bunların ancak 50’si bugüne kadar eksiksiz ulaşabilmiştir.

Vivaldi’nin adı 20. yüzyıla dek neredeyse unutulmuştur. Ancak 1900’lerin başlarından itibaren yapılan araştırmalar sonucunda Vivaldi’nin yüzlerce eseri gün ışığına çıkarılmış ve hayattayken ulaşmış olduğu popülerliğe 20. yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla tekrar kavuşmuştur. Hayatı boyunca acı çektiği sara hastalığı nedeniyle Dört Mevsim’den en çok zorlandığı Yaz ve bitmesini hiç istemediği Kış konçertolarını hüzünlü bir ezgi olan minör tonunda yazmıştır.

 

YAYLI ÇALGILAR İÇİN KONÇERTO            SOL MİNÖR   RV 156

 

Hiçbir solistin yer almadığı tam bir konçertodur. Dış Allegro hareketleri, çalımlı bir senkop ve hızlı melodilerle birlikte çalkantılı ve ateşlidir. Kontrbas, merkezi Adagio hareketinde yürüyen bir çizgi çalıyor ve üst teller tonları sürdürüyor. Eser üç bölümdür:

  1. Allegro
  2. Adagio
  3. Allegro

  

GİOVANNİ BATTİSTA PERGOLESİ

 

Doğum tarihi ve yeri            : 4 Ocak 1710, Jesi, İtalya

Ölüm tarihi ve yeri   : 16 Mart 1736, Pozzuoli

 

İtalyan besteci

Ailesinin adı Draghi’ydi ama Pergola’dan Jesi’ye taşındığı için aileye “Pergolalı” anlamına gelen Pergolesi adı verildi. 1720’den bir süre sonra Napoli’deki Conservatorio dei Poveri’ye katıldı ve burada kemancı olarak yüksek bir itibar kazandı.

1732’de Napoli’deki Stigliano prensinin maestro di cappella’sı olarak atandı ve bir Napoliten opera buffa, Lo frate ‘nnammorato ve bir ayin üretti. Her ikisi de iyi karşılandı.

1733’te opera seria Il prigionier superbo üretildi. Ancak başarıya ulaşan, Il prigionier superbo’nun eylemleri arasına eklenen komik intermezzo La serva padrona’ydı. İntermezzo’ su olan La serva padrona “Hanım Olan Hizmetçi” 18. yüzyılın en ünlü sahne eserlerinden biriydi.

1734’te Pergolesi, Napoli’nin maestro di cappella vekili olarak atandı ve mayıs ayında, F.’deki Ayinin performansını yönetmek için Roma’ya gitti. Sonraki operaları yalnızca ara sıra başarı elde etti. Sağlığı bozulmaya başladı ve 1736’da Napoli’den ayrılarak Napoli yakınlarındaki Pozzuoli’deki Fransisken manastırına gitti ve burada son eseri olan ünlü Stabat Mater’i tamamladı . 26 yaşında aşırı yoksulluk içinde öldü ve Pozzuoli’deki katedrale gömüldü.

Pergolesi öldüğünde ünü Roma ve Napoli’nin ötesine pek yayılmamıştı, ancak yüzyılın ilerleyen dönemlerinde muazzam bir şekilde büyüdü. La serva padrona’nın başarısı büyük ölçüde ölümünden sonra gerçekleşti ve 1752’de Paris’teki performansıyla zirveye ulaştı.

 

VİDİT SUUM DULCEM NATUM

Stabat Mater, Pergolesi’nin en ünlü kutsal eserlerinden biridir ve bestecinin ölümünden sonra büyük popülerlik kazanmıştır.

Çalışma, her biri metnin başlangıcından sonra adlandırılan on iki bölüme ayrılmıştır. Müziğin çoğu Pergolesi’nin daha önceki Dies irae sekansına dayanıyor.

 

  1. “Stabat Mater Dolorosa “, Mezar , Fa minör, düet
  2. “Cujus animam gementem “, Andante amoroso , Do minör, soprano arya
  3. “O quam tristis et afflicta “, Larghetto , Sol minör, düet
  4. “Quae moerebat et dolebat “, Allegro , Mi-bemol majör, alto arya
  5. “est homo”, Largo , Do minör, ortak zaman; düet —” Pro peccatis suae gentis “,

Allegro , Do minör

  1. “Vidit suum dulcem natum”, Tempo giusto, Fa minör, soprano arya
  2. “Eja mater fons amoris”, Andantino , Do minör, alto arya
  3. “Fac ut ardeat cor meum”, Allegro, Sol minör, düet
  4. “Sancta mater, istud agas”, Tempo giusto , Mi bemol majör, düet
  5. “Fac ut portem Christi mortem”, Largo , Sol minör, alto arya
  6. “Inflammatus et accensus”, Allegro ma non troppo , B-bemol majör, düet
  7. “Quando corpus morietur”, Largo assai , Fa minör, ortak zaman; düet —”Âmin…”

Presto assai , Fa minör

GEORG FRİEDEDRİCH HANDEL

 

Doğum tarihi ve yeri            : 23 Şubat 1685, Hallen, Almanya

Ölüm tarihi ve yeri   : 14 Nisan 1759

 

Alman asıllı İngiliz besteci

Özellikle opera, oratoryo ve çalgı müziğiyle ünlenmiştir.

Babası Georg Handel, Saksonya Sarayı’nın önce berberi sonra başarılı cerrahıydı. Babasının ikinci eşi olan rahip kızı Lutherci’nin ikinci çocukları olarak doğdu.

Handel yedi yaşında gizlice org çalmayı öğrendi. İlk başlarda babasının desteğini göremedi ancak çevrenin uyarıları üzerine babasının da desteğini alarak devrin tanınmış orgcularından besteci F.W.Zachow’dan dersler almaya başladı.

11 yaşına geldiğinde org, keman , piyano ve obua gibi çalgıları çaldı ve oda müziği eserleri de besteledi. Fakat babası hukukçu olmasını istiyordu Hallen Üniversitesi’nin hukuk bölümüne girdi. Babasını kaybetmesine rağmen hukuk öğrenimiyle birlikte müziğe de devam etti. Bu arada Hallen’deki Reform Katedrali’nin orgcusu oldu. Bir yıl sonra da Hamburg’a gitti.

Handel, Hamburg Devlet Operası Orkestrası’nın kemanlar bölüme girdi. Alman operasının kapanma tehlikesine karşı çalıştı, yazdığı birçok operayla bir oratoryosu başarıyla temsil edildi.

1706‘da Hamburg Operası’ndan ayrılarak İtalya’ya gitti. Handel, Arcangelo Corelli ve baba oğul Scarlatti’ler gibi ünlü müzikçilerle tanıştı.

İlk İtalyanca operası Rodrigo’yu, 1707’de Floransa’da yazdı ve sahneledi. Daha sonra Roma’da çok sayıda beste yaptı. Ölümden Sonra Diriliş oratoryosunu da bu dönemde yazdı.

1708’de Napoli’ye gitti burada bir yıl kalarak Aci Galatea e Polifemo adlı serenatı yazdı. 1709’da Venedik’te sahnelendiğinde büyük olay yaratan Agrippina operasına da burada başladı.

1710’da İtalya’dan ayrılarak Hannover’de Elector George’nin orkestra şefliği görevine atandı. 1716’ya kadar müzik yöneticiliği unvanını koruduysa da zamanının çoğunu Hannover dışında geçirdi.

1718’de Londra’ya döndü, Chandos Dükü tarafından Kapellmeister görevine getirildi. Artık mesleğinden tam güvenceye kavuşan Handel, 1726’da İngiliz uyruğuna geçti. Kraliyet şapeli bestecisi oldu.

Handel 1741’e kadar 40 opera besteledi. Müzik yöneticisi, besteci, virtüöz, klavsen ve org yorumcusu ünlü öğretmen olarak çok çalışan Handel ciddi şekilde hastalandı.

Aix la Chapelle’de sağlığına yeniden kavuştuktan sonra eskisi gibi çalışmaya başlayan Handel Serseri’yi ardından Saul ve Israel ın Egypt’i besteledi. Ayrıca Düşkün Müzikçilere Destek Fonu’nun oluşturulmasına katkıda bulundu.

Sanatçı yardımseverliği ve insan sevgisiyle İngili

zlerin gönlünü kazandı. 1750 yılında Hollanda’da araba kazası geçirdi ve ciddi olarak yaralandı. İyileştikten sonra İngiltere’ye döndü. Jephtha adlı son oratoryosunu besteledi. Bu sırada gözleri iyice bozuldu.

Alman kökenini hiçbir zaman unutmayan ünlü sanatçı hayatını kaybetti. Üç bin kişinin katıldığı törenle Westminster Abbey’de Şairler Köşesine gömüldü.

 

LET THE BRİGHT SERAPHİM

Samson ( HWV 57),  Handel’ın en iyi dramatik eserlerinden biri olarak kabul edilen üç perdelik bir oratoryosudur . Genellikle konser biçiminde bir oratoryo olarak icra edilir, ancak bazı durumlarda opera olarak da sahnelenir.

Tanınmış aryalar:

“Parlak Seraphim’e izin ver” (soprano için) – Let the bright Seraphim

“Tam tutulma” (tenor için)

“Göksel konserleri olsun”

Son koro genellikle konserde ayrı ayrı seslendirilir.

 

DESTERO DALL EMPİA DİTE  D MAJÖR

 

Handel’ın 3 perdelik “Amadigi di Gaula” operasından bir aryadır.

 

ALESSANDRO IGNAZİO MARCELLO

 

Doğum tarihi ve yeri             :  1 Şubat 1673, Venedik, İtalya

Ölüm tarihi ve yeri               :19 Haziran 1747, Venedik, İtalya

 

İtalyan asilzade ve besteciydi.

Marcello, bir senatörün oğluydu ve bir asilzade olarak, kendisine müziğe olan ilgisini sürdürme özgürlüğü veren rahat bir hayatın tadını çıkardı. Memleketinde konserler verdi ve kantatlar, aryalar, canzonetti ve keman sonatlarının yanı sıra La Cetra (Lir) adı altında altı konçerto da dahil olmak üzere çeşitli konçertolar besteledi ve yayınladı .

Tomaso Albinoni’nin çağdaşı ve Antonio Vivaldi’nin biraz daha yaşlı çağdaşı olan Marcello, ünlü Arcadian Akademisi’nin (Pontificia Accademia degli Arcadi) bir üyesi olarak adı olan Eterio Stinfalico takma adı altında besteler yaptı. Marcello Venedik’te öldü ve ailesinin Padua yakınlarındaki Paviola’daki kırsal arazisine gömüldü.

Şarkıcı ve besteci Rosanna Scalfi, Alessandro’nun tanınmış kardeşi Benedetto Marcello’nun dul eşiydi.

1728’deki evlilikleri, ortak doğumlu olması nedeniyle devlet tarafından onaylanmadığından, onun mirasını alamamıştı ve 1742’de Alessandro’ya maddi destek almak için dava açtı.

Marcello’nun eserlerinin çoğu bugün nadiren icra edilse de Marcello son derece yetkin bir besteci olarak kabul ediliyor. Grove’a göre La Cetra konçertoları “rüzgârlı solo bölümleri, kısalığı ve genel olarak Vivaldi tarzındaki kontrpuan kullanımı açısından alışılmadık” ve “onları klasik Venedik Barok konçertosunun son ileri karakolu olarak yerleştiriyor”.

Re minör op.1’deki Obua ve Yaylı Çalgılar Konçertosu belki de onun en bilinen eseridir. Değeri, onu klavsen için yazıya döken Johann Sebastian Bach tarafından doğrulandı ( BWV 974). Modern obuadan tam bir ton daha düşük çalınan barok obuaya uyum sağlamak için C minör baskı da dahil olmak üzere bir dizi baskı yayınlandı.

 

OBUA KONÇERTOSU Re MİNÖR

 

Marcello’nun eserlerinin çoğu bugün nadiren icra edilse de Marcello son derece yetkin bir besteci olarak kabul ediliyor.

Re minör op.1’deki Obua ve Yaylı Çalgılar Konçertosu belki de onun en bilinen eseridir. Değeri, onu klavsen için yazıya döken Johann Sebastian Bach tarafından doğrulandı ( BWV 974). Modern obuadan tam bir ton daha düşük çalınan barok obuaya uyum sağlamak için C minör baskı da dahil olmak üzere bir dizi baskı yayınlandı.

 

PYOTR ILYICH TCHAİKOVSKY

 

Doğum tarihi ve yeri            : 7 Mayıs 1840, Votkinsk    

Ölüm tarihi ve yeri               : 6 Kasım 1893, Sankt – Petersburg

 

Romantik Dönem Rus klasik müzik bestecisidir.

Senfoni, opera, bale, enstrümantal ve oda müziği ile şarkı gibi birçok tarzda eser vermiştir. Günümüz klasik müzik repertuvarında yer alan en popüler konser ve gösteri müziklerini yazmıştır.

Çaykovski orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Müziğe karşı erken yaştan itibaren yatkınlık göstermesine rağmen devlet memuru olmak için eğitim almıştır. Ailesinin istememesine rağmen müzik alanında kariyer yapmayı seçerek 1862 yılında Sankt-Petersburg Konservatuvarına girdi ve 1865 yılında buradan mezun oldu. Bu formül, Batı’ya yönelik eğitim Çaykovski’yi döneminin Rus Beşleri olarak bilinen ve genç Rus bestecilerden oluşan ulusalcı akımından ayırmıştır.

Her ne kadar önemli başarılara imzasını atmış olsa da duygusal anlamda kendini hiçbir zaman güvende hissetmemiş ve yaşamı boyunca kişisel krizlerle karşılaşmış ve dönem dönem depresyona girmiştir. Özel hayatındaki hengâmeye rağmen ününü günden güne artırmış, Çar tarafından yaşam boyu maaşa bağlanmış ve dünya çapında konser salonlarında eserleri takdir görmüştür. Ani ölümüne kolera salgınının sebep olduğu söylense de bazı kaynaklar bunun intihar olduğunu ileri sürmüştür.

Dünya üzerinde konser izleyicileri arasında çok popüler olmasına rağmen Çaykovski zaman zaman eleştirmenler, müzisyenler ve besteciler tarafından sert eleştirilere maruz kalmıştır. Ancak günümüzde önemli bir besteci olduğu konusunda artık bir şüphe kalmamıştır. 20. yüzyılın başında ve ortalarında batılı eleştirmenler Çaykovski’nin müziğini bayağı bulmuşlar ve gerisinde bir düşüncenin yatmadığını öne sürmüşlerdir. Ancak bu küçümseme zamanla ortadan kaybolmuştur.

Çaykovski beş yaşında piyano dersi almaya başladı. Üç yıl içinde öğretmeni kadar yetkin bir şekilde müzik okuyabilecek kadar yetenekli bir öğrenciydi. Anne ve babası müziğe karşı olan yeteneğini çok destekliyordu. Özel hoca tutmanın yanı sıra bir org almış ve piyano çalışması konusunda şevk vermişlerdi.

Ancak ailesinin müzik yeteneği karşısındaki arzuları kısa zamanda köreldi. 1850 yılında aile Çaykovski’yi Sankt-Petersburg’da bulunan İmparatorluk Hukuk Okuluna göndermeye karar verdi. Bu okul daha çok küçük soylu ve seçkin tabakanın çocuklarına hitap ediyordu ve öğrencilerini devlet memuru kariyerine hazırlıyordu. Okula giriş yaşı 12 olduğu için Çaykovski evinden 1.300 km. uzakta okulun hazırlık sınıfında iki yıl geçirmek zorundaydı. Bu iki yıl geçtikten sonra Çaykovski yedi yıllık öğrenim almak üzere İmparatorluk Hukuk Okuluna geçti.

Çok bağlı olduğu annesini 14 yaşındayken kaybetti ve bu daha sonra eserlerinde bile kendisini gösterecek olan depresif yanının gelişmesine katkıda bulundu. Eğitimini 19 yaşında tamamlayarak devlet memuru oldu. Sonradan Sankt-Petersburg Konservatuvarı’ na dönüşecek yeni bir müzik okuluna 21 yaşındayken kaydoldu. 1865 yılında mezun oldu ve Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başladı. Bu kurumda çalıştığı 11 yıl boyunca birçok büyük eser yaratan Çaykovski, ilk defa Alınyazısı adlı senfonik şiirde kendi bestecilik üslubunu ortaya koydu: Tutku ve özlem dolu, küçük şarkıları yeğleyen bir üslup.

Kolera salgını sırasında kaynatılmamış bir bardak su içmesi sonucu yatağa düşerek Sankt-Petersburg’da öldü.

YAYLI ÇALGILAR İÇİN SERENAD    Op:48

Tchaikovsky’nin en sevdiği eseri olarak nitelendirdiği ve konser turnelerinde sık sık yönettiği Serenad, yaylıların çeşitli ve değişik unsurlarının ustaca kaynaşmasıyla, büyük orkestranın önemli renk unsuru olan üflemeli çalgıların yokluğunu hiç hissettirmez.

Çevik bir yay gibi işleyen düzeni, yayın bütünüyle çalış tekniği, temel basların yeterli kullanımı, akorların açılarak değerlendirilmesi ve bütün halinde çalınan tek sesliliğin tam zamanında belirmesi…

Tüm bunlar yaylı çalgıların renk yoğunluğunu ve kompozisyon özelliklerini tamamlamakta, Serenad’ı da fazlasıyla çekici hale getirmektedir.

Besteci 1881’de eseri dört el piyanoya uyarlamış, ancak bunu kendi de pek beğenmemiş, von Meck’e yazdığı mektupta, ortadaki bölümlerde kemanların eksikliğini duyduğunu belirtmiştir.

Toplamda 4 bölümden oluşan Serenad’ dır.

 

  1. Pezzo in forma di sonatina: Andante non troppo — Allegro moderato
  2. Vals
  3. Élégie: Larghetto elegiaco
  4. Finale (Tema russo): Andante — Allegro con spirito

 

Tchaikovsky’nin 1. Bölümde kendi tanımına göre tüm bestecilerden üstün tuttuğu Mozart’a hayranlığını yansıtmaktadır.

Final bölümünde ise biri ağır, diğeri canlı iki halk şarkısı Rus temaları işlenir.

Taşar Erkol