Çiçek Bayramı’ndan, Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’na Adana – Ahmet Karataş/A Plus

Bu yıl; 5-8 Nisan 2018 tarihleri arasında, 6.sı düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı, rengarenk görüntülere sahne olması ve tüm ülkede yarattığı ilgi ve heyecanla, Adana’nın geleceğinde, önemli figürlerden birisi olacağını kanıtladı. Karnaval fikrinin öncüsü Ali Haydar Bozkurt’un, Adanalı oluşu bir yana, Toyota Türkiye Ceo’su kimliği ile fütürist bakışının kentimize bir hediyesi oldu adeta. Karnaval’ın, her geçen gün daha da içselleşeceği, Osmanlı’dan bu yana Adana’ya yeniden yönelişin bir simgesi olacağı kuşkusuzdur. Ekonomik, Sosyal, Kültürel ve Sanatsal etkinliklerle harmanlanan Karnaval sayesinde, Adana’nın yanısıra komşu illerde de canlılık görüldü.

“Nisan’da Adana’da” sloganı ile markalaşma yönünde emin adımlarla ilerleyen Portakal Çiçeği Karnavalı’nın, ulusal kabul edilmişliği ötesinde; uluslararası serüvenin ne olacağı sorusu henüz karşılığını bulabilmiş değildir.

Yaklaşık 100.000 konuğun dolanımda olduğu Karnaval süresince, tanınmış sanatçıların konserleri, Adanalı sanatçıların kente gelişleri, folklor ve dans gösterileri ile şölene dönüşen şehir merkezi, fantastik ve masalsı bir turizm destinasyonuna kavuştu. Gastronominin tüm dünyada ulaştığı ilginin bir yansıması olarak Adana mutfağı da nasibini aldı. Adana kebap, lahmacun, sıkma, kazan simidi, vişne suyu, şalgam, bici bici, aşlama, şırdan, börek, Hint inciri, ciğer, tatlılar, köfte, paça, çorba benzeri yiyecek ve içecekler, misafirlere servis edildi. Eğlence merkezleri ve gezilip görülecek yerler, bir sonraki turun hesabına koyuldular. Büyük Saat Kulesi, Ulucami, Taşköprü, Sabancı Merkez Cami, Anavarza Kalesi, Varda Köprüsü, Yedi Uyurlar, Misis Köprüsü, Yılankale, Şar Antik Kenti ve nice tarihi mekanlar, konuklarına selama durup, ilgi görmenin ve yeniden keşfedilmenin gururunu yaşadılar.

 

Osmanlı’dan Günümüze…

Osmanlı’da, özellikle de 1910’lu yıllardan sonra, özgürlüklerin daha da genişlemesi sonucunda, işçilerin sosyal bir hak elde etme çabalarının yansıması olarak, bahar ve çiçek bayramı hatta ağaç bayramını da kapsayan gündelik etkinlikler yapıldığı bilinmektedir. Osmanlı’da, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerinde ortaya çıkan bayram ritüelinin Adana’da olmaması elbette düşünülemezdi.

Adana’da Erkek Lisesi, Sanayi Mektebi, Kız ve Erkek Muallim Mektebi, Ziraat Mektebi, Türk Ocağı, Gençlerbirliği, İdmanyurdu, Türkgücü, Türk Yurdu gibi okul ve cemiyetler ile Kolordu ve Askeri Birlikler, Hayvan Pazarı ve Kumluk Mevki’nde bahar veya çiçek bayramını coşkuyla kutladılar. Mayıs ayının ilk haftasına denk gelen bahar ve çiçek bayramı, piknik ekseninde eğlence, müzik, edebiyat, şiir, sportif etkinliklerle zenginleşirdi. İnsanı büyüleyen, aşk ve sevgiyi pekiştiren, yaşama sevinci veren, gençlik duygusu yaratan, insan ruhunu temizleyen ve arındıran çiçek kokusuyla Adana Şehri, adeta mutluluk perisinin kentine dönüştü vesselam.

Adana; tarihsel geçmişinde edindiği haklı konumunu; henüz Cumhuriyet Ankara’sı devreye girmemişken, İstanbul ve İzmir’in arkasından, üçüncü önemli Osmanlı Şehri olmanın, paslanmış bilinmezliğinden uyanması uzak değildir. Adana, pek uzak görünmeyen uyanışına ramak kalmışken, Portakal Çiçeği Karnavalı’nda ortaya çıkan umutlarını, bilgi ve bilinçle daha da pekiştirmenin arayışı içinde olmalıdır. Bu da, hoşgörü ile özgürlük tutkusunun, çok kültürlü yaşama bilinci ile mayalanmasına bağlıdır, hiç şüphesiz…

Ahmet Karataş (BTÜ Kütüphane ve Dökümantasyon Daire Başkanı)