26 Ekim’de sinemaseverlerle buluşan Ferzan Özpetek’in yeni filmi Napoli’nin Sırrı, uzun zamandır merak ettiğimiz filmler arasındaydı. Gösterime girdiği ülkelerde büyük beğeniyle karşılanan film Türkiye’de de oldukça ilgi çekeceğe benziyor. Alışık olduğumuz Ferzan Özpetek filmlerinden farklı bir tatta izlediğimiz Napoli’nin Sırrı bizi gizem, tutku, gerilim dolu bir aşkın serüvenine davet ediyor. Film hakkında merak ettiklerimizi usta yönetmen Ferzan Özpetek’e sorduk.
Napoli’nin Sırrı, estetik kaygısı yüksek, müzik detaylarıyla etkileyici, şiirsel diliyle dikkat çeken ve aşkın odak noktası olduğu bir film. Şehrin güzelliğini gözler önüne seren, bu güzelliği sanat tarihiyle harmanlayan, tutku dozajı yüksek bir hikâye. Kıskanma, sahiplenme, aldatma ve tüm bunların eşiğinde aşk için gerekirse her şeyi yapabilme duygularının ön planda olduğu sırlarla dolu bir açmaz.
Birçok duyguyu aynı anda hissettiren Napoli’nin Sırrı vesilesiyle Ferzan Özpetek ile sohbet etme fırsatı yakaladık. Usta yönetmenle filmlerindeki müzik seçimlerinden estetik diline, son filmindeki hikâyenin ortaya çıkışından oyuncu seçimine, aşktan Napoli’ye dek pek çok şeyi konuştuk. Şiirsel görselliğiyle gizem dolu bir yolculuğa çıkmak, Napoli’de sanatsal bir seyre dalmak, sırlarla boğuşarak biraz da kafanızı karıştırmak için Napoli’nin Sırrı’nı listenize eklemeyi unutmayın.
Genel bakış açınızdan ve geçmiş filmlerinizden bildiğimiz estetik algınız son filminiz Napoli’nin Sırrı’nda biraz da güzel sanatlara girerek dozajını arttırıyor. Sıklıkla kullandığınız şehir motifleri, tarihi evler gibi detaylar sanat tarihi ve heykel çalışmalarıyla harmanlanıyor. Filmin başındaki tarihi apartmanın merdiven açılarından Arkeoloji Müzesi sahnelerine dek gördüğümüz karelere hayran kalıyoruz. Filmlerinizi bir fotoğrafçı gibi işlediğinizi düşünmüşümdür hep, siz bu yönelimi nasıl ifade edersiniz?
Napoli gibi bugüne kadar çektiğim filmlerdeki bütün şehirler bu anlamda sayısız güzelliği barındıran mekânlar sunuyor. Şöyle ki bu güzellikleri görmek ve yakalamak çok önemli sinemada. Mekân, oyuncular, kostümler, dekor, renkler, ışık bunların hepsinin sinemada özellikli ve etkileyici olması gerekiyor benim için. Çok titiz çalışıyorum. Benimle birlikte art direktörüm, görüntü yönetmenim ve filmin tüm ekibini işin içine dâhil ederek en iyi görselliği yakalamaya çalışıyorum.
Yazının devamını okumak için tıklayın