Görev Olmasın O Aradığımız Şey – Emre Toğrul

Indra Ghandi’ye büyükbabası şöyle der;
‘’Dünyada iki grup insan vardır,
İlk grup düşünür, çalışır, üretir, paylaşır.
İkinci grup bakar, eleştirir, yararlanır, tüketir.
Sana ilk grubu tavsiye ederim kızım,
Çünkü ikinci grupta rekabet çok’’…

Ω∞

Görevin tarifidir dede Gandi’nin söylediği,
Hayattaki en önemli, en kavranılası şey olan;
Bu yaşamdaki görevini anlamak ve yapmak.
Hakkıyla, layıkiyle yapmak. Esas olan;
Yaşamakla ilgili verilen bu şansı, iyi yorumlamak.
Benim de günüm, 4:30 dedi mi başlar.
Erken uyanmanın sihiri büyük,
Sayılamayacak kadar yararından biride,
İşte bu görev ve sorumluluğumu düşünmek,
Gözüm açılır açılmaz, aranmaya başlar aklım,
İç huzurumun peşinde olduğu nedir, sorarım?
Her insan için geçerli, her insanın aradığı,
Bedenimi ve ruhumu hakikate ulaştıracak şey,
Sahi, görevimiz olmasın o aradığımız şey…

Ω∞

Yaşam çok kısa, ama mutlaka bir anlamı var.
Görevim nedir diye merak etmek, öğrenmek,
Görevinin anlamını kavramak ve özümsemek,
O ödevin neden sana verildiğine odaklanmak,
Görevini, işini hakkaniyetle yapabilmek,
Görevinin insanlığa yararını gözlemleyip, anlamak,
Sonra onu anlatıp, öğretip çekilmek,
Yeni görevliler, daha yetkinler için yer açmak,
Sonra da bilinmeyen kutsal göreve hazırlık.
İşte değerli ve onurlu bir yaşamın ilkeleri,
Gandi’nin torununa tavsiye ettiği gruptakilerin,
Farkedip, kavrayıp, yaşam felsefesi yaptıkları,
O kutsal, verilmiş ve zaten var olan görevler.
Yaşadığın dünyaya karşı görevlerin,
İnsanlığa karşı görevlerin,
Ve kendine karşı görevlerin,
Görevimiz olmasın o aradığımız şey…

Ω∞

Gandi’nin torunu Indra’ya uzak dur dediği,
İçindeki rekabeti haysiyetsiz bulduğu,
Belki de içinden gelip aydınlandığı grupta ise,
Hayatın görev ve sorumluluk hakikatinden,
Ne için eğitildiğinden bihaber,
Bırakın özümsemeyi, odaklanmayı,
Baştan görevi reddeden, yok sayan kitleler.
Diğerinin görevinden vazife çıkaran, ya da,
Liyakatin doğasını kurnaz işgali ile kirletip,
Layık ve yetkin olmadığı görevi gasp eden,
Hakkaniyet kriterlerini düzenbazca çevirip,
Sömüren, tüketen, kirleten bir güruh.
Bir görevin anlamını bilmeden kötüye kullanan,
Sorumluluğun bilincini asla kavramayan,
Aramayan, bulma niyeti olmayan,
Kabul, itaat ve razı olma fasit üçgeninde,
Görevsizlikle yaşam süren, onu da yaşam sanan,
Koca bir ikinci grup.
Acaba muhtaçlığın, bağımlığın, zavallılığın nedeni,
Bu denli yoğun talepkarlık, görevsizlikten olmasın?
Görevimiz olmasın o bulamadığımız şey…

Ω∞

Bugün dünya yüzüne bakınız, dikkatli bakınız.
Tarihe, güne, geleceğe iyi bakınız.
Dünyadaki gelişmişliğin bileşenlerini,
Ya da geri kalmışlığın formülünü açınız,
Adaletinden bilimine tüm insanlığa uzanırsanız,
Herşeyin altından o verilen görev çıkar.
Görev ve sorumluluk bilincine vakıf,
Kendine verilen her türlü yaşam eğitimini,
Görevinin ifasına dayanak etmiş insanların,
Aramış, gözlemleyip vakıf olmuş kitlelerin,
Oluşturduğu toplumlara gıpta ediyor insanlık.
Dünyadaki tüm kötülüklere bakın,
Altında, ya görevini kötüye kullanan birinin zulmünü,
Ya görev tanımından bihaber bir liyakatsizin hatasını,
Ya da o görevin tersini akleden bir şeytanı bulursunuz.
Maalesef hakkaniyetle yapanların çok az olduğu,
Gandi’nin dedesinin onu yönlendirdiği şey,
Mutlak bulup, özümseyip, yapmamız gereken şey,
Görevimiz olmasın o aradığımız şey…