Adana’da gece gök gürledi… Sanki bir şeye sinirlenmişti ay ve yıldızlar, birbirlerine bağırıp duruyorlar. Bir yağmur bir yağmur ki tarifi mümkün değil. Başımızdan aşağı kovayla su boca ediliyor sanki… Mecburen ve ıslanmayı göze alarak, yatağımdan kalktım köpeğim Ateş’i evin içine aldım ve kulağımı gürültüye tıklayarak uyumaya çalıştım.
Karşı inşaattan gelen seslerle uyandım sabah… Akşamki yorgunluğun ürünü biraz gecikmeyle… Baktım ki işçiler başlamışlar işlerine… Akşamki velveleden hiç etkilenmemişe benziyorlar.
Balkona çıktım, inanılmaz bir şey… Yağmur ağaçların yapraklarını, çimleri, sardunyaları tertemiz etmiş. Güneş ise pencereme kadar uzanan ağacın yaprakları arasından ışıldıyor.
Yeni bir gün başlıyor diye fısıldadım sevgilime…