Bu kış her zamankinden soğuk, felaket olacak,
Geçen yaz her zamankinden sıcaktı, kuraklık öldürecek,
Global ısınma, iklim, acep mevsimler mi değişti?
Göçmen kuş nehal virüslü, bizim tavuk kaptıydı flu,
Hediyemiz köy yumurtası bile öcüydü bir ara,
Neyki bu global pandemi, acep hayvanlar mı değişti?
Veba, Sıtma, Tüberküloz, Aids, Sars, Kuş Gribi,
Velakin adları gittikçe basitleşiyor garibi.
Neler gördü, atlattı bu insan, hepsi başta ‘olmaz’ işti,
Bakteriler, virüsler, acep mikroplarda mı değişti?
Kuş bu göçer, virüs bu değişir, insan bu düşünür,
Eee bu kadar yüklenirsen akla, moral bu bozulur!
∞Ω∞
İlk insan için isimsiz gürültüydü, bugün Richter ölçeği,
Kızılderilide Manitunun gazabı, bugün doğanın intikamı.
Çağlar önce kötü ruhlar, bugün resimleri internette var.
Az gelişmişine Tsunami, en gelişmişine Katrina,
Onda ‘‘o my god’’, bizde ‘‘gelmeden esirgeye var’’,
Halbuki aynı güneş, aynı rüzgar, aynı gelgit, aynı ay
Acep olan olduran aynı da, sadece isimler mi değişti?
İsim bu değişir, doğa karışır, madde bir enerji zaten ayrışır,
Eee tabii ki kavram kargaşa olur, moral bu, o da bozulur!
∞Ω∞
Bozulan moral senin, benim hepimizin morali.
Öyle çok felaket, yokolma senaryosu var ki, şaşırdık biz.
Önce içgüdü ve hazlarımızı genişçe bir kaba koyup,
Sonra bolca bilgi ve öğretiyi üstüne boca ettikleri,
Karıştıra, korkuta, endişelendire, güya seve, kısık ateşte,
Hamur edip bıraktıkları zavallı biz.
Bir tutam aklımızı, ince ince doğranmış algı dilimleriyle,
Merak, korku, haset, kin, nefretli baharatlarla terbiyeyle,
Ekonomiden kayık tabakta, sosyal ve kültürel soslarla servis.
Tadı zehir, kokusu ürkünç, mideye oturan sürekli servis.
Ee ne olacakki bunun morali, tabii ki bozuluur.
∞Ω∞
Bilim adamlarına göre …….,
Ulema şöyle buyurdu ……,
CNN olay yerinden……,
Son ikiyüzyılın en soğuk ……
Bu virüs dünyanın en tehlikeli ….
Kasırganın izlerini silmek yüzyıllar…..,
Eriyen buzullar denizlerdeki su seviyesini….
Ozon tabakasındaki delik atmosferi….
En bu korkutur, ozon bu delinir, iz de elbet silinir,
Amma ve lakin insandır, moral bu, bozuluuur!
∞Ω∞
Oysa; binlerce bölü milyonlarca yılı ancak biliriz,
Beyin, böbrek aynı, hipofiz bile aynı hipofiz.
Karaciğer, mide, pankreas santim oynamadı binyıllardır.
Ne kan akımı değişti, ne kemik, ne ilik, ne epifiz,
Aslında korkak, iki kollu, iki bacaklı cüceleriz,
Adrenaline, endorfine, hormona bağlamış, bağlanmışız,
Bilmediğimizden tevbe korkmaz, bildikçe ürkeriz.
Hiç ölmeyecek gibi diklenir, ölmüş kadar dertleniriz.
Hücredir birleşir, dokudur bu erişir, insan bu bilişir,
Halledemedik bir şu işi, moraldir bu, tabii ki bozuluuur.
∞Ω∞
Neyseki dünya yuvarlak artık, belli;
Kutuplarda basık, ekvatorda göbekli
Binlerce felaket geçirse de hala edepli.
Hep aynı yöne döndü, hiç durmadı
Saatin yelkovanı ve akrepi gibi,
Kalpten giden ve sonra dönen kan gibi
Hep aynı yere, aynı yöne, hep başa döndü.
Doğum, yaşam ve ölüm döngüsü gibi
Hayat bu doğulur, zaman bu tükenir, ölüm bu korkulur,
Şimdi nasıl bozulmasın kardeş, moral bu işte, bozuluuuur.
∞Ω∞
Aslında ne olduğunu ve olacağını hepimiz biliriz,
Biliriz de, endişeyiz, korkuyuz, kuşkuyuz çaresiz.
İklim deriz, eriyor deriz, en deriz, daha deriz,
Varolan değil, istediğimiz gerçeğin peşinde,
Doğadan daha çabuk haber alır,
Doğaya daha çok direniriz.
Ruh mu, akıl mı, doğa mı haklıdır, bana söyleyiniz.
Doğa bu eşinir, ruh bu aşınır, akılsa düşünür,
Zavallı insan naapsın, morali bu, bozuluuuuur.