Selahittin Beyin Beyaz Sarayı -Komi Hasan Bora-Takdimci Mesut Mertcan ve Şarkıcı Edip Akbayram
üçünün ileriye dönük müşterek düş hikayesi..
Çorbaları içerken herkes hayallerini yaşatırdı…
Gaziantep’te soyadım gibi ama pek ak olmayan bir bayram arifesinde dünyaya gelmişim. Henüz 9 aylıkken de çocuk felcine yakalanmışım. Bu zalim hastalık yemiş bitirmiş beni. Çocukken akranlarım top peşinde koştururken,
ben kenarda oturur izlerdim onları.
Heves ederdim onlar gibi koşmaya, oynamaya rüyalarımda koşardım hep. Öylesine bir hüzündür ki bu, anlatılır gibi değildir. Ancak yaşanması gerekir. Bazen düşünüyorum da, sesimin yanıklığı o yıllardan gelmiş olmalı. Bağrı yanık büyümem ondan olmalı.”
Gaziantep’ten sonra Adana ikinci adresi olur, kurduğu orkestrayla ilk sahnesine çıktığı kenttir orası. Ve anıları da çoktur Güney’in bu sımsıcak kentiyle ilgili ;
“Adana’da Selahattin bey’in Beyaz saray adlı bir gazinosu vardı. Güney’in en iddialı gazinosuydu orada dans müziği yapardık sonrasında çorba içerdik. Ama enteresan bir ekiptik biz.
Mesela, komi Hasan Bora’ydı ve çorbalarımızı
o getirirdi.
Program sunucusu Mesut Mertcan’dı. Çorbaları içerken herkes hayallerini yaşatırdı coşkuyla.
Ben bir gün çok iyi bir şarkıcı olacağımı söylerdim.
Mesut bu ülkenin en iyi spikerleri arasına nasıl gireceğini anlatırdı.
Hasan Bora da eğlence dünyasının kralı olacağını iddia ederdi.
Şimdi düşünüyorum da, demek ki üçümüz de inanmıştık ve yüreğimizi ortaya koyduğumuz için de hedeflerimize ulaşmıştık…
Edip AKBAYRAM