Haluk Uygur,Beynin Dili

Romanya’nın ufacık bir köyünde karşılaşmıştım onunla… Çavuşesko’nun henüz yıkıldığı, sıkıntılı günlerde.
Benim Türkiye’den geldiğimi öğrenir öğrenmez, baskı döneminde Romanya’dan İstanbul’a kaçan oğlunu bulmam için yalvarmaya başlamıştı. Şaşırtıcı bir şey; ne ben onun dilini biliyordum, ne de o bir tek kelime Türkçe… Ama birbirimizi çok iyi anladık.
Şimdi onunla hangi dille anlaştığımı soracağınızı biliyorum. Cevabım basit; Gözlerimizle ve ellerimizle anlaştık…
Bence gözler ve eller beynin dili… Ve başka bir dile hiç ihtiyaç yok.