Fikri Sağlar
Tam 26 yıl önce bu gün sadece Türkiye için değil, demokrasi ve insan haklarını savunan tüm ülkeler adına yüz yılın en vahşi olayı gerçekleşmişti.
Türkiye’nin yetiştirdiği , evrensel bir ün taşıyan ve “ araştırmacı gazeteciliğin” en saygın isimlerinden biri olan Uğur Mumcu, evinin önünde aracına konulan bomba ile katledildi.
Bu gün anısı önünde eğiliyor ve yaşantımıza yaptığı katkıları adına O’nu bir kez dahasaygı ve hasretle anıyoruz!..
***
Uğur Mumcu ölmedi…
Halen bizimle birlikte yaşıyor!..
Ülkenin karşılaştığı yozlaşmanın çok öncelerden habercisi olduğu gerçeği her geçen gün ortaya çıkıyor.
Ne kadar uzak görüşlü ve haklı olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz…
Bu nedenle bir yandan O’na olan hasretimiz çoğalıyor, diğer yandan düşüncelerine bağlılığımız artıyor…
Yazdıkları, söyledikleri ve ortaya koyduğu görüşleri halen taze ve geçerli…
İnsana saygı duyan, emekten yana olan ve yurtsever insanlara yön göstermeye devam ediyor!..
***
Uğur Mumcu geride yüzlerce kitap, binlerce makale bıraktı.
Mumcu, haksızlık ve usulsüzlükleri sorgulayan, hırsızlık ve
yolsuzlukların üzerine korkusuzca giden, her konuyu belgelere
dayandırarak işleyen bir gazeteciydi.
Aynı zamanda Mumcu bir bilim insanıydı. Hukuk Fakültesinde ki başarılı akademik kariyerini gazetecilik uğruna bırakmıştı.
Keskin bir zekâsı, engin birikimi, takipçiliği, irdeleme yeteneği ve
cesaretiyle Türkiye’nin derin ve kara yüzünü yurttaşlarının bilgisine
sundu.
12 Eylül öncesini, Tarikat, mafya, siyaset ilişkisini, silah veren bürokratları, öldürülen gençleri, devleti soyan siyasileri, mafyalaşmış iş adamlarını, eşkıyalarmış sivilleri, askerlerin kurduğu çeteleri anlattı…
Yazının devamını okumak için tıklayın