Nabzı attığınca insan… Varabileceği her yerini gezmeli dünyanın. Bakarak toprağa, taşa, suya, havaya; içine çekmeli bütün yaşanmışlıkları. Eğer gücü yeterse, göğe de çıkmalı; görmeli yeryüzünü bir kuşun bakışıyla, sanki kanatlıymışçasına yükselmeli yüreğindeki derinliğin dibine kadar.
Yolculuğuna yerel bir noktadan başlar sanatçı adayı… Sonra bölgesel, ulusal, küresel ve evrensel boyutlara doğru esnetir sanat yelpazesini. Ancak, özgün bir tavrın başarılarıyla yoğurabiliyorsa diğerlerini… Sonsuz bir kavramın göbek kordonuyla tutup yakalamıştır kendi içindekileri.
***
23 Ocak Çarşamba günü saat 13.00 dolaylarında, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 3’üncü kez düzenlenen Uluslararası Türk Dünyası Sanat Çalıştayı’ndaki ilginç esintileri hissetmek için gittim 75. Yıl Sanat Galerisi’ne… O vakitlerde, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 21 ülkeden 70 ressamın katılımıyla renklenecek etkinliğin canlı performans kısmı tam anlamıyla oluşmamıştı. Sıra sıra dizilmiş şövalelerin çevresinde çok az kişi vardı. Fakat, bir süre sonra ressamlar gelmeye, salon dolmaya, sesler ve hareketler çoğalmaya, dolayısıyla da bembeyaz tuvaller rengâ’renklenmeye başladı.
ADANA’NIN VARSIL RENKLERİ
Bir Adanalı olarak… Genellikle, sevgili memleketimi her şeyiyle kanıksamış, özümsemiş ve sıradan bakan bir gönül gözüyle görürüm. Ancak, bu diyara ilk kez yolu düşenlerin, özellikle de sanatçıların, benim penceremden bakmayacaklarının bilincindeyim. Özellikle de ziyaretçiler uzak diyarlardan geliyorlarsa, bizim ıskaladığımız ayrıntıları rahatlıkla yakalayabilirler diye düşünürüm.
Neyse! Gelelim sadede… Bosna Hersek, Arnavutluk, Nahçıvan, Özbekistan, Kırgızistan ve daha pek çok ülkenin ressamlarının yanı sıra, Adanalı sanat dostlarını da tuvallerinin başında bu diyarı resmederken görmek çok mutlu etti beni. Arkadaşlarım Serap Özergin, Reyhan Ayter, Nini Önözden, Müslüm Teke gibi isimler de o grubun içindeydi.
Performans aşamasından önce, 2 günlük bir gezi boyunca Adana ve çevresini gözlemlemeleri sağlanan sanatçılar kural gereği; biri Adana, diğeri serbest konulu iki resim çalışmasını halkımızın izlenimlerine açık olarak gerçekleştireceklerdi. 21 Ocak Pazartesi sabahı inceleme amaçlı geziyle başlayan etkinlik, 28 Ocak 2019 tarihinde sona erecek ve ortaya çıkan tablolar 75. Yıl’da sergilenmeye başlayacaktı. Konuyla ilgili olarak, Adana Büyükşehir Belediyesi katılımcılara her gün 24 saat çalışma imkânı sağlamıştı. Edindiğim bilgilere göre, sabahın er vakitlerine kadar tuvalinin başından ayrılmayıp çalışmaya devam edenler olmuş.
Küratörlüğünü, sanat hayatını Ankara’da sürdüren Prof. Dr. Birsen Çeken’in üstlendiği Uluslararası Türk Dünyası Sanat Çalıştayı’ndaki bazı kompozisyonların son hallerini gördüm ben. Yazım uzadığı, yerim de daraldığı için lafı fazla çoğaltmadan son noktaya yaklaşalım dilerseniz… Bu çalıştayda biriken eserler, Adana’da kalıp hepimizin olacak. Ve eğer bir gün şehrimize geniş kapsamlı sanat müzesi yapılırsa, o tabloları her gün görme imkânına kavuşacağız.