Nurcihan, ´Dünyayı Nurlandıran´
1987 yılında İstanbul´da lokanta işleten bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi.
8 yaşındayken babası bir cinayete kurban gitti.
Anne eşi ölünce çocuklarını alarak memleketi Adana´ya yerleşti.
Annenin aldığı ev, 1998 Adana depreminde yıkıldı.
Nurcihan çöp dökmek için sokağa çıktığı bir gün, o sırada 22 yaşında olan Güner A. tarafından kaçırıldı.
11 yaşındaki Nurcihan K., verilen ilaçlı çayın etkisiyle kendinden geçti ve Güner A.´nın tecavüzüne uğradı.
Gözaltına alınan Güner A., mahkemece tutuklandı.
Tecavüzcünün ailesi sürekli K. Ailesi´ne gelerek şikâyetlerinden vazgeçmeleri konusunda baskı yaptı.
Anne baskı ve tehditler artınca dayanamadı ve şikâyetini geri çekti.
Gönüllü bir ilişkiymiş gibi gösterildi. (Küçüğün RIZASI)
Nurcihan´ın yaşı mahkeme kararıyla büyütüldü. 1987 olan doğum tarihi 1983 olarak gösterildi. (Devlet Hastanesi Doktorunun RAPORU)
Kızın yaşı 15´ten büyük gösterilince tecavüzcü sadece 7 ay hapis yattı. (Özal´ın ´işini bilen benim MEMURLARI)
´Küçük´, 11 yaşındayken, kendisine tecavüz eden adamla nikâh masasına oturtuldu. (Devletin NİKAH MEMURU)
Tecavüzcüsünden biri kız, iki çocuğu oldu. 6 yıl evli kaldı.
´Nikah kıyılıp eve gittiğim andan itibaren hep ağladım. Korkumdan kapının arkasına saklandım. O bana yaptığının bedelini 7 ay içeride kalarak ödedi ama ben evli kaldığım 6 yıl boyunca her gün tecavüze uğradım, her gün bedel ödedim. O adamı görünce, korkudan mı mide bulantısından mı bilmiyorum sürekli kusuyordum. Geceleri korkudan uyuyamıyordum. Korkmasam bile yanında uyumak istemiyordum. Tiksiniyordum. Onu görmek büyük acı veriyordu ve bu acı hiç geçmiyordu. Ahıra gidip hayvanlarla uyuyordum. Kimi zaman da kayınvalidemin yanına kaçıyordum.´ (Nurcihan´ın kıymet görmez DUYGULARI)
´Erken yaşta evlilikler istemesek de devam etti. Evlilik oluyor ama yaş tutmadığı için resmi nikah yapamıyorlar. Ortada yaşanan bir sorun var. Bu 2005´te yürürlüğe giren Ceza Kanunu uygulamasındaki geçiş döneminde yaşanan sıkıntılar nedeniyle şu anda 16 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya olan insanlar var. Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Tamamen ailelerin rızasıyla yapılmış işler; ancak bizim kanunumuzun yeni düzenlemesinde rızayı kaldırdık. Mahkemeler rızanın varlığına bakmıyor. Yaşı küçükse tarafların geleneklere göre böyle bir evlilik yapıp yapmadığına bakmıyor ve doğrudan 16 yıl ceza veriyor. Böyle bir uygulama var. Bu uygulamadan kaynaklanan bir de ortaya çıkmış hem yaş küçüklüğüyle ailesi tarafından evlendirilip, mağdur edilmiş kadınlarımız var hem bunların doğurduğu çocuklar var. Onlar da ayrı mağdur. Öte yandan erkek de aileler onu zorladığı için o da hapiste. Esasında annelerin, babaların yaptığı büyük yanlışlığın cezasını hem kadın hem erkek çekiyor. Bu drama bizim sessiz kalmamız doğru değil. İçeride yaklaşık 3 bin civarında bu durumda vatandaşımız var. (Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 2016)
Ay gözlerim yaşardı, neredeyse inanacağım. Ama ´van minüt´, hırsızın hiç mi suçu yok? (Ben)
´Küçüğün RIZASI´ (Adalet Bakanı Bekir Bozdağ)
´Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın.´
Biz bu dizeyi yazanı Ümit Yaşar Oğuzcan sanıyoruz ama aslında Nurcihan, Kezban, Eşe, Fatma, Meryem, Ünzile, Songül, Hatice, Zeliha, Ayzin, Azime, Bağdat, Hürü, Nevin, Peri, Sema, Çiçek, Didem, Nazan, Badegül, ., ., ., ., ., ., .,
Yazıyı okuyan kadınlar, belki sizin de adınız bu listeye dahil olacaktı.
Benim de.
Ben bir yazı yazdım, şimdi sıra sende.
Kaynak: yeniadana.net