Konser Tarihi : 27 Aralık 2023 – Çarşamba
Konser Saati : 20:00
Konser Salonu : ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KONSER SALONU
YENİ YIL KONSERİ
KONSER PROGRAMI
- J. STRAUSS VALSLERDEN SEÇMELER (İlkbahar Sesleri, Güzel Mavi Tuna Valsi, Trisch Trasch Polka)
- P. I. TCHAİKOVSKY FINDIKKIRAN SÜİTİ
ŞEF : Rustam RAHMEDOV
SOLİSTLER : Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası
RUSTAM RAHMEDOV
Orkestra şefi, piyanist, besteci olan Rustam Rahmedov, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta opera sanatçılarından oluşan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi…
Türkmenistan Ulusal Konservatuvarından Piyano bölümünden onur öğrencisi olarak mezun olduktan kısa bir süre sonra, aynı konservatuvarda piyano ve oda müziği dersleri vermeye başladı.
Ulusal Frederic Chopin Yarışmasında birincilik ve Cumhurbaşkanlığı Sanat Yarışmasında “Altın Çağ” ödülünü alan sanatçı, bu saygın piyano yarışmalarında kazandığı birincilik ödülleriyle solist olarak başarısını perçinledi.
Rahmedov, aralarında Guy Braunstein, Naoko Shimizu, Monia Rizkallah, Sergio Azzolini, Maurice Steger, Christoph Sietzen, Ithzak Rashkovsky, Jean-Guihen Queyras, Ilya Kaler ve Sergey Ostrovsky’in da bulunduğu ünlü sanatçılarla ortak çalışmalar yaptı.
Orkestra şefi olarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını, Mersin Devlet Opera ve Bale Orkestrasını, Saraybosna Filarmoni Orkestrasını, Bişkek Büyükşehir Senfoni Orkestrasını, Karşıyaka Oda Orkestrasını, Eskişehir Büyükşehir Senfoni Orkestrasını ve Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrasını yönetti.
İsrail’de düzenlenen Keshet Elion Uluslararası Yaylı Çalgılar Ustalık Sınıfında orkestra şefi, piyanist, oda müziği eğitmeni olarak görev yapmaktadır.
Bilkent Üniversitesi’nden 2020 yılında mezun olan Rustam Rahmedov, yüksek lisansını Orkestra Şefliği alanında tamamladı. Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrasının asistan şefi olmanın yanı sıra Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinde ders vermiştir.
Ünlü Kazak ozanı Abay Kunanbayev’ın tanıtımına katkı yapan sanatçıya, doğumunun 175. yılı münasebetiyle TÜRKSOY tarafından ilan edilen “2020 Abay Kunanbayev Anma Yılı” çerçevesinde hazırlanan “Abay Madalyası” verilmiştir.
2022 yılının haziran ayından bu yana Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin orkestra şefliği görevini sürdürmektedir.
JOHANN STRAUSS II
Doğum adı : Johann Sebastian Strauss
Doğum tarihi : 25 Ekim 1825 Ölüm Tarihi: 03 Haziran 1899
19.yüzyıl Avusturyalı Klasik Batı Müziği Bestecisi. Vals Kralı olarak ün yapmıştır.
Baba Johann Strauss I, ülkesinde valsleri ile ün yapmış saygın bir besteci, orkestra şefidir. Tüm Avrupa’da vals tutkusunun bir hastalık gibi yayılmasına öncülük eden baba Johann Strauss, oğullarının müzikle ilgilenmesini engellemeye çalıştıysa da 3 oğlu başarılı müzisyenler oldular.
Johann Strauss II’ ye annesi 6 yaşında iken ilk kemanını almaya yüreklendirmişti. Johann, babasından gizli olarak keman çalıştı. İlk valsini 6 yaşında besteledi. Bu eseri 15 yaşında iken seslendirildi.
Polytechnic okuluna 1841 yılında girdi. Muhasebe konularına ilgisi olmadığından 2 yıl sonra atıldı.
Babası 1842 yılında evi terk edince evin yükünü omuzladı. Tümüyle müziğe yöneldi. Sahneye çıkmak için Viyana otoritelerinden izin aldıktan sonra küçük bir orkestra kurdu. İlk konserini 1844 yılında 19 yaşında iken verdi. Bu konserde tam 19 kez sahneye çıktı.
Oğul Strauss’un müzik dünyasına girmesi ile baba-oğul birbirine rakip duruma geldiler. Beş yıl boyunca Viyana dans dünyasını yan yana yönettiler. Genç Strauss, 1849 yılında babasının ölümü üzerine kendi orkestrası ile babasınınkini birleştirip Rusya, İngiltere, Polonya‘da konserler düzenledi. Çoğu zaman aynı gecede birkaç balo salonu ile lokantada çalışan Strauss, bir gösteriden diğerine koşturup durduğu çok yoğun bir tempo ile çalıştı. Bu yoğun çalışma temposu sağlığını bozduğu için 1853 yılında çalışmalarına 6 ay kadar ara vermek zorunda kaldı.
Kendisinin hasta olduğu bu dönemde iyi para kazandıkları konser turnelerini iptal etmeyerek mimarlık eğitimi almış olan kardeşi Josef’i kendisi yerine konserlere göndermeye başladı.
Saray balolarında1864 yılında orkestra şefi olarak görevlendirildi. En ünlü valslerini bestelediği bu yıllarda, Fransız operetlerinin ünlü adı Jacques Offenbach ile tanıştı. Saraydaki görevinden 1870 yılında ayrılarak, kendini operet yazmaya adadı.
Strauss, Viyana valsi olarak adlandırılan kıvrak, canlı, melodik vals türünün yaratıcısıdır. Özellikle bira evlerinde sevilerek dinlenen bu dans müziğini, balo salonlarının vazgeçilmez bir öğesi konumuna getirmiştir. Frühlings Stimmen (ilkbahar Sesleri) adlı yapıtı, insan sesi kullandığı tek valsidir.
En ünlü eseri Mavi Tuna, aslında koro için yazılmış bir valsti. Viyana Erkek Korosu’nun şefinden aldığı sipariş üzerine kendisine verilen şiiri besteleyen Strauss’un eseri koro tarafından seslendirildiğinde besteci umduğu başarıyı bulamadı ancak şiiri atıp eseri yeniden orkestra için düzenlediğinde eser büyük yankı uyandırdı, 400 valsi arasında en ünlüsü olan Mavi Tuna Valsi böylece dünyaya geldi.
Strauss’un valsleri Johannes Brahms, Vilhelm Richard Wagner gibi müzisyenlerin de hayranlığını kazanmıştı.
Kardeşi Josef Strauss 1870 yılında ölünce uzun süre kendine gelemedi.
Operetleri 1871 yılında bestelemeye başladı. İlk başarılı çıkışını 1871 yılında Kırk Haramiler ile Binbir Gece Masalları adlı opereti ile yaptı.
1874 yılında en ünlü opereti “Yarasa” (Die Fledermaus The Bat)’yı besteledi. Mavi Tuna ile Yarasa onun ününün Avrupa sınırlarını aşmasını sağlayacak olan eserleridir.
Johann Strauss II, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nin yayınlanmasının 100. yılı nedeniyle bir davet alınca 1876 yılında ABD‘ye giderek binden fazla konser verdi.
Johann Strauss II, 1862 yılında şarkıcı Henrietta Treffz ile evlenerek ilk evliliğini yaptı. Eşi 8 Nisan 1878 tarihinde bir kalp krizi neticesinde öldü. Bu ölüm üzerine çok sarsılan, eşinin cenazesine de katılamayan Strauss, yaşamını yalnız sürdüremeyeceğini hissederek Henrietta Treffz’nin ölümünden 50 gün sonra kendisinden 25 yaş küçük, «Lilly» adıyla tanınan şarkıcı-oyuncu Angelica Dittrich ile evlendi. Bu evlilik, 4 yıl sonra eşinin evi terk etmesi ile son buldu. Adele Deutsch hayatına girdi. Angelica ile boşanması kilise tarafından onaylanmadığı için evlenemedilerse de Adele, Strauss’un evine yerleşerek Jetty’nin ölümünden sonra doğan boşluğu doldurdu. Yasal olarak evlenmeleri ancak 1887’de gerçekleşti.
Strauss, Venedik’te Bir Gece, Çingene Baron, Viyana Kanı operetlerini Angelica ile birlikteliği sırasında besteledi. Daha sonra yeniden valslere dönerek en güzel valslerinden birisi olan İmparator Valsi’ni besteledi.
Soğuk algınlığı ile yatağa düşen Johann Strauss II, Viyana’da öldü. Viyana’da Johannes Brahms, Franz Schubert ile Ludwig van Beethoven‘in yanına gömüldü.
PYOTR ILYICH TCHAİKOVSKY
Doğum adı : Pyotr İlyiç Çaykovski
Doğum tarihi ve yeri: 7 Mayıs 1840, Votkinsk
Ölüm tarihi ve yeri: 6 Kasım 1893, Sankt – Petersburg
Romantik Dönem Rus klasik müzik bestecisidir.
Senfoni, opera, bale, enstrümantal ve oda müziği ile şarkı gibi birçok tarzda eser vermiştir. Günümüz klasik müzik repertuvarında yer alan en popüler konser ve gösteri müziklerini yazmıştır.
Çaykovski orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Müziğe karşı erken yaştan itibaren yatkınlık göstermesine rağmen devlet memuru olmak için eğitim almıştır. Ailesinin istememesine rağmen müzik alanında kariyer yapmayı seçerek 1862 yılında Sankt-Petersburg Konservatuvarına girdi ve 1865 yılında buradan mezun oldu. Bu formül, Batı’ya yönelik eğitim Çaykovski’yi döneminin Rus Beşleri olarak bilinen ve genç Rus bestecilerden oluşan ulusalcı akımından ayırmıştır.
Her ne kadar önemli başarılara imzasını atmış olsa da duygusal anlamda kendini hiçbir zaman güvende hissetmemiş ve yaşamı boyunca kişisel krizlerle karşılaşmış ve dönem dönem depresyona girmiştir. Özel hayatındaki hengâmeye rağmen ününü günden güne artırmış, Çar tarafından yaşam boyu maaşa bağlanmış ve dünya çapında konser salonlarında eserleri takdir görmüştür. Ani ölümüne kolera salgınının sebep olduğu söylense de bazı kaynaklar bunun intihar olduğunu ileri sürmüştür.
Dünya üzerinde konser izleyicileri arasında çok popüler olmasına rağmen Çaykovski zaman zaman eleştirmenler, müzisyenler ve besteciler tarafından sert eleştirilere maruz kalmıştır. Ancak günümüzde önemli bir besteci olduğu konusunda artık bir şüphe kalmamıştır. 20. yüzyılın başında ve ortalarında batılı eleştirmenler Çaykovski’nin müziğini bayağı bulmuşlar ve gerisinde bir düşüncenin yatmadığını öne sürmüşlerdir. Ancak bu küçümseme zamanla ortadan kaybolmuştur.
Çaykovski beş yaşında piyano dersi almaya başladı. Üç yıl içinde öğretmeni kadar yetkin bir şekilde müzik okuyabilecek kadar yetenekli bir öğrenciydi. Anne ve babası müziğe karşı olan yeteneğini çok destekliyordu. Özel hoca tutmanın yanı sıra bir org almış ve piyano çalışması konusunda şevk vermişlerdi.
Ancak ailesinin müzik yeteneği karşısındaki arzuları kısa zamanda köreldi. 1850 yılında aile Çaykovski’yi Sankt-Petersburg‘da bulunan İmparatorluk Hukuk Okuluna göndermeye karar verdi. Bu okul daha çok küçük soylu ve seçkin tabakanın çocuklarına hitap ediyordu ve öğrencilerini devlet memuru kariyerine hazırlıyordu. Okula giriş yaşı 12 olduğu için Çaykovski evinden 1.300 km. uzakta okulun hazırlık sınıfında iki yıl geçirmek zorundaydı. Bu iki yıl geçtikten sonra Çaykovski yedi yıllık öğrenim almak üzere İmparatorluk Hukuk Okuluna geçti.
Çok bağlı olduğu annesini 14 yaşındayken kaybetti ve bu daha sonra eserlerinde bile kendisini gösterecek olan depresif yanının gelişmesine katkıda bulundu. Eğitimini 19 yaşında tamamlayarak devlet memuru oldu. Sonradan Sankt-Petersburg Konservatuvarı’ na dönüşecek yeni bir müzik okuluna 21 yaşındayken kaydoldu. 1865 yılında mezun oldu ve Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başladı. Bu kurumda çalıştığı 11 yıl boyunca birçok büyük eser yaratan Çaykovski, ilk defa Alınyazısı adlı senfonik şiirde kendi bestecilik üslubunu ortaya koydu: Tutku ve özlem dolu, küçük şarkıları yeğleyen bir üslup.Kolera salgını sırasında kaynatılmamış bir bardak su içmesi sonucu yatağa düşerek Sankt-Petersburg’da öldü.
FINDIKKIRAN SÜİTİ Op.71a
Bestelenme tarihi : 1891(Fındıkkıran Balesi bestelenme tarihi)
Prömiyer : 18 Aralık1892, Sankt-Petersburg, Mariinski Tiyatrosu
Prömiyer ( Batıda ) : 30 Ocak 1934, Londra
Fındıkkıran iki perdelik klasik bir baledir.
Ernst Theodore Amadeus Hoffmann’ın 1816 tarihli Fındıkkıran ve Fare Kral adlı peri masalına dayanır.
Alman yazarı E.T.A. Hoffmann değişik ülkelerdeki benzer halk öykülerinden yola çıkarak 1815′ de Fındıkkıran ve Fareler Kralı (Der Nussknacker und Mausekönig) adlı bir öykü yazmıştı. Aynı öyküyü ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas hem uyarlama hem çeviri şeklinde 1844’te yayınlamıştır. Dumas, Hoffmann’ın öyküsündeki kasvetli havayı yumuşatıp bir masal havasına bürümüştü.
Noel arifesinde “Tatlılar Ülkesi” ne giden küçük bir kızın hikâyesini anlatır.
Ivan Vsevolozhsky ve Marius Petipa, Hoffmann’ın hikâyesini baleye uyarlamışlardır. Müzikleri Pyotr Ilyich Tchaikovsky yazmıştır. Marius Petipa ve Lev Ivanov dansları tasarladı.
Küçük Alman kız Clara Stahlbaum’ un yeni yıl hediyesi olarak aldığı fındıkkıran oyuncağı ile ilgili rüyalarını konu alan büyü-masal tarzı bir eserdir. Fındıkkıran Balesi, yeni yıl kutlamaları ile özdeşleşmiş ve pek çok bale topluluğu tarafından yılbaşında sahnelenmesi gelenekselleşmiştir. Dünyanın en çok sahnelenen bale eserlerinden birisidir.
Sankt Petersburg’ daki Krallık Tiyatroları’nın 1890’larda yönetmeni olan Ivan Vsevolojsky, Dumas’nın Fındıkkıran öyküsünün iyi bir bale eseri olabileceğini düşünmüş ve Krallık Tiyatrosu’nun bale yönetmeni Fransız asıllı ünlü koreograf Marius Petipa‘ dan bir bale yaratmasını istemişti. Petipa hazırladığı detaylı librettoyu besteci Çaykovski’ye verdi. Besteci, konuyu beğenmemesine rağmen görevi kabul etti.
Çaykovski, New York Carnegie Hall’ in açılış temsiline orkestra şefi olarak davet edilmişti. New York‘a giderken eserin 1. sahnesinin taslaklarını yanında götüren besteci, yolculuk sırasında konakladığı Paris’te yeni icat edilmiş olan “çelesta” adlı enstrümanın sesini ilk defa duydu. İlahi bir çınlama sesi çıkaran ve klavyeli vurmalı bir müzik aleti olan çelesta, Çaykovski’ye “Şeker perisi” nin müziği için ilham verdi ve günümüzde bu enstrümanın sesi tüm dünyada şeker perilerini ve Noel’i canlandırır hale geldi.
Petipa’ nın eserin provaları sırasında hastalanması üzerine sahneye koyma işi asistanı Lev İvanov’a kalmıştır. İvanov, esere Petipa’ nın koreografisinden farklı olarak Çaykovski’nin bestesini ön plana çıkaran Kar Taneleri Dansı ve Şekerleme Perisi’ nin Dansı’ nı kattı.
Gala gösterisi gerçekleşti, başarısızlıkla sonuçlandı. Şeker perisi rolündeki İtalyan balerin Antonietta dell’Era seyircileri memnun edemedi; ayrıca çizimler ya kasvetli ya da kaba bulundu. Eleştirmenler Fındıkkıran’ ı hiç sevmediler. Bu başarısızlığa rağmen ileriki yıllarda çeşitli koreografların eserde uyarlamalar yaparak sahnelemeleri sayesinde bale, kaybolup gitmekten kurtuldu.
Danslar:
- İspanyol Dansı
- Rus Dansı
- Arap Dansı
- Çin Dansı
- Şeker Perisinin Dansı
- Çiçeklerin Valsi
Taşar ERKOL