ABOOOVVV – Zeynep Kural

Zeynep Kural

Bundan yedi yıl evvel Atatürk Caddesi´ndeki simitçi, abla, tezgâhımı üç sefer doldurdum, boşalttım, diyordu.

Elleriyle yaptığı portakal çiçekli taçları satan hanım, akşamüstüne kalmadan tamamını sattığından ve yenilerini yaptığından bahsediyordu.

Bindiğim taksinin şoförü, havaalanından şehre altı yedi sefer düzenlediğini anlatıyordu.

Oturacak yeri kalmayan, ayaküstü dürüm yaptırıp yemeye razı olduğumuz kebapçı, öğle saatlerinde etin bittiğini söylediğinde, şaşkındı.

Büfedeki meşrubat satıcısı, buzdolabındaki soğuk içecekleri yetiştiremediğini söylüyordu.

Aralarında bizlerin de olduğumuz, stadyumun önünde bekleşip de Gazipaşa Bulvarı´na doğru hareket eden kortej, kendilerini izleyen kalabalığın coşkusuyla adımlarını karıştırıyordu.

Bu karnaval hayatımıza girdiğinde, Adanalılar, neyle karşılaşacağını çok da bilmiyordu. Portakal çiçeklerinin hepimizi etkileyen büyülü kokusunda birleşmiş, muazzam bir ruhu yaşıyordu.

Aradan geçen yıllar boyunca o hale geldi ki;

Artık bırakın şehir içinde, civardaki yerleşim yerlerindeki otellerde yer bulunamıyordu, Adanalılar, dışarıdan gelen misafirlerini evlerinde ağırlıyordu, yurt içinden ve dışından ek uçak seferleri konuyordu, ciddi bir ekonomik getiri sağlanıyordu, tur şirketlerinin otobüsleri akın akın insan taşıyordu, karnaval süresince şehir, adeta yıkılıyordu ve işin en güzel tarafı bunca kalabalığa rağmen tek bir güvenlik sorunu yaşanmadığı gibi, coşku, hoşgörü, sevgi her sokakta kol geziyordu.

Karnavalın fikir önderi, sevgili arkadaşım Ali Haydar Bozkurt´un dediği gibi karnavalın mayası tutmuştu.

Bu seneyse bir ayakkabı firmasının haftalar öncesinden vitrinine astığı, Alllöööşş yazılı afişe gülümsediğimde,

Yazının devamını okumak için tıklayın