Arkeoloji Müzeleri Tamam ama ya Modern Sanat Müzeleri…

2016-02-25_21-46-40

 

Yazan Nazan Gökkaya :  

Çocukluğumun imge dünyasında müze kavramı, uzak ve büyük kentlere özgü, entellektüel bir eylemdi. Yani öyledir diye düşünüyordum. Evimize gitmek için önünden geçmek zorunda olduğum, korumalı duvarı ve genelde kapalı olan kapısıyla ‘ girmek yasak’ psikolojisini hissettiren bir binaydı K.Maraş Arkeoloji müzesi. Uzaktan meraklı gözlerle baktığım bahçedeki kocaman taştan heykelller, büyük büyük çömlekler, bilmediğim uzak zamanları hatırlatırdı..

Büyüyen bedenimin çocuk kalan yanıyla merakımı yenerek müzeye girdiğimi hatırlıyorum. Soğuk donuk objeler, geleneksel kıyafetlerin olduğu bölüm, ne olduğunu bilmediğim ama anlamaya çalıştığım, soramadığım, soracak kimseleri göremediğim müze kavramı. Bekçinin ‘hadi çık ’ der gibi bakışı. Dokunamadığım, durup inceleyemediğim, herşeyin yasak olduğunu düşündüğüm yerdi burası. Yıllar sonrasında okul faaliyeti ile gittiğimde de durum değişmemişti. Şimdi düşünüyorum da, bu ziyaretlerin öğrencilere tek faydası, müzenin en azından nasıl bir yer olduğu hakkında çocukların kafasında bir fikir oluşturmasıydı sanırım.

Yılların, zamana inat direnen evleri her zamankinden çok eskittiği dönemde, müze yenileniyor haberlerini ve bilbordlardaki Germenicia mozaiklerini gördükçe heyecanlanmaya başlamıştım. Sanki şehrin ölü toprağı kaldırılıyordu ve K.Maraş derinliklerine sakladığı güzelliklerini artık şehrin insanına sunuyordu. Heyecanlandım. Çünkü bu şehre modern bir müze sunmanın zamanı gelmişti diye düşünüyordum. Ben ise sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde müze gezen biri konumuna gelmiştim. Peki ama benim müzem nasıl bir yer olmuştu. Gerçekçiydim. Büyük şehirlerin ödüllü güzel müzeleri gibi bir müzeyi hayal edemezdim elbette.

Yazının devamı için linke tıklayın

http://www.altinsehiradana.com/Makale/arkeoloji-muzeleri-tamam-ama-ya-modern-sanat-muzeleri/585/