Ahmet Altan’a, Nazilere karşı direnişin simgesi olan iki Alman üniversite öğrencisi anısına kırk yıldır verilen Scholl Kardeşler Ödülü 25 Kasım’da Münih’te düzenlenen törenle takdim edildi. Altan’ın törene gönderdiği ödül kabul konuşmasını yayınlıyoruz.
Ahmet Altan, cezaevinde yazdığı denemelerden oluşan ve henüz Türkiye’de yayımlanmamış olan Dünyayı Bir Daha Görmeyeceğim adlı kitabıyla bu yılki Geschwister-Scholl Ödülü’nün sahibi oldu.
Bu ödül, Münih’teki Ludwig-Maximillians Üniversitesi’nde öğrenciyken Nazilere karşı “Beyaz Gül Direniş Hareketi”ni başlatan, yazdıkları bildirileri tüm Münih’te dağıtarak Alman halkını Nasyonal Sosyalist iktidara direnmeye çağıran ve direniş örgütledikleri ortaya çıkınca rejim tarafından öldürülen Hans ve Sophie Scholl’un anısına kırk yıldır veriliyor. Her yıl edebî kalitesini entelektüel cesaretle birleştiren bir kitaba verilen ödülün eski sahipleri arasında Amerikalı muhalif gazeteci Glenn Greenwald, Çinli muhalif yazar Liao Yiwu, suikasta kurban giden Rus araştırmacı-gazeteci Anna Politkovskaya, eski Demokratik Almanyalı yazar Christa Wolf ve Libya kökenli Britanyalı yazar Hisham Matar da bulunuyor. Ödül, 10 bin euroluk bir para ödülünü de kapsıyor.
25 Kasım Pazartesi akşamı Ludwid-Maximillians Üniversitesi’nde düzenlenen ödül törenine cezaevinde olan Ahmet Altan katılamadı ancak bir “ödül kabul konuşması” gönderdi.
Evsahipliğini Ludwid-Maximillians Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bernd Huber’in yaptığı törende Münih Belediye Başkanı Dieter Reiter, ödülün bu yıl Ahmet Altan’a verilmesini kararlaştıran Bavyera Yayıncılar Birliği’nin Başkanı Michael Then ve Alman gazeteci Christiane Schlötzer-Scotland birer konuşma yaptılar. Tiyatro oyuncusu Benjamin Radjaipour , Dünyayı Bir Daha Görmeyeceğim’den bölümleri seslendirdi. Ahmet Altan’ın törene gönderdiği konuşmayı ise sahnede Yasemin Çongar, İngilizcesinden okudu.
Ödül töreninde bir konuşma yapan Münih Belediye Başkanı Reiter, “Ahmet Altan’a yapılanlar artık bitsin, bu macera artık bitmeli. Kitabının adındaki kaygı, ‘Dünyayı Bir Daha Görmeyeceğim’ kaygısı gerçek olmamalı” dedi. Altan’ın bir an önce serbest bırakılarak özgürlüğüne kavuşması için çağrıda bulunan Dieter sözlerini söyle sürdürdü: “Ahmet Altan dayanışmamızı hak ediyor. Bize ‘romanlarımı okuduğunuzda ben hücremde yalnız değilim’ diyerek onunla dayanışmanın bir yolunu gösterdi. Bu ödülü Ahmet Altan’a vermekten, onun gibi cesur bir yazarı ödüllendirmekten gurur duyuyoruz.”
Ahmet Altan’ın konuşmasının tam metnini, yazarın özel izniyle yayınlıyoruz:
Bir insanın hayatında, hayatından daha değerli bir şey olmalı. Uğrunda hayatından vazgeçebileceği kadar değerli bir şey. İnsanlık, yüzbinlerce yıldır, bir kış gecesi gibi karanlık bir sonsuzlukla akar, o karanlıktan geçip gidenleri görmeyiz. Ancak, uğruna hayatlarından vazgeçecekleri kadar değerli bir şeyi kendi hayatlarının içinde taşıyanlar, bu karanlıkta bir ışık yakar, görünür ve görünmeyen diğerlerini de aydınlatır.
Hayatı bir canlının içinden başka bir canlının çıkmasıyla başlatan doğum bir mucizedir. Dokunulmazlığı, değiştirilemez olması ve asla çözülemeyen muazzam sırrıyla ölüm ihtişamlıdır. Hayat ise başlangıcındaki mucize ile sonundaki ihtişama uymayacak kadar sıradan ve tekdüze bir tekrardan ibarettir. Kendisinden daha değerli bir şey katmadığınız sürece hayat sonsuz ve sıradan bir tekrarın parçası olmaktan öteye gidemez.
Yazının devamını okumak için tıklayın