Cumhuriyet filmini beklerken / Oğuz Makal

Osmanlı otuz altı yıl önce Ruslara yenilmişti. Yeşilköy’e kadar gelen Ruslarla ağır koşullar içeren bir antlaşma imzalanmış, İstanbul işgalden ancak öyle kurtulabilmişti. Ruslar bu ilerlemeyi hatırlatmak için devasa bir abide yaptırdı. Şimdi zamanı gelmişti, abide topçu atışları ile yıkılacak ve müttefik Avusturya-Macaristan kameramanlarınca filme alınacaktı. Orada bağıra çağıra toplanan halk itiraz etti, anıtın yıkılmasının Müslüman bir kişi tarafından filme alınmasını istediler.

Osmanlı’nın ilk sinemacıları Manaki Kardeşlerin çektikleri arasında Osmanlı Sultanı Reşad’ın Manastır ve Selanik ziyareti de vardır.

1905 yılında çekilen Babaanne Despina’dan

Bu çekim sırasında elindeki garip makineyi (kamera) gören padişahın mahiyetindekiler engellemek isteyince Sultan Reşad araya girer. Tarihe geçen şu sözü söyler: Bırakın çocuk oynasın!

Theo Angelopoulos’un Ulisin Bakışı filmi Milton ve Yanaki Manaki Kardeşler’in 1905 yılında çektikleri yün eğirmekte olan büyükanneleri Despina görüntüleri ile başlar.

Angelopoulos, filmin isminden başlayarak Odysseus’a yaptığı göndermelerle sadece bütün Balkanların ve sinemanın yüzyıl içindeki yolculuğuyla birleşmesini anlatmaz. Yaşamını hiç yalan söylemeyen kamerama bağlı kaldım” diye özetleyen Manaki Kardeşlerin varlığını da hatırlatır…

Yanaki ve Milton Manaki

FUAT BEY’İN (UZKINAY) VARLIĞINI DA HATIRLATAN BİR KURMACA FİLM YAPILSA NE İYİ OLURDU

1. Dünya Savaşı’na katıldıktan hemen sonra Cihad-ı Ekber ilan eden Osmanlı otuz altı yıl önce Ruslara yenilmişti. Yeşilköy’e kadar gelen Ruslarla ağır koşullar içeren bir antlaşma imzalanmış, İstanbul işgalden ancak öyle kurtulabilmişti. Ruslar bu ilerlemeyi hatırlatmak için devasa bir abide yaptırdı. Şimdi zamanı gelmişti, abide topçu atışları ile yıkılacak ve müttefik Avusturya-Macaristan kameramanlarınca filme alınacaktı. Orada bağıra çağıra toplanan halk itiraz etti, Müslüman bir kişinin anıtın yıkılışını filme almasını istedi. Birkaç saat içinde kamera kullanmayı öğrenen yedek subay Fuat Bey (Uzkınay) yıkılış anını çekecekti: Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı” …

Yeşilköy-Ayastefanos’taki Rus Abidesi ve yıkılış anı (solda), Fuat (Uzkınay) Bey (sağda). 

Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldıran Sevr antlaşmasını Sultan Vahdettin’in imzası sonrası tam iki yıl işgalden kurtulma, bağımsızlık mücadelesi verdik. Uluslararası İlişkiler dersimize Prof. Dr. Seha L. Meray giriyordu. Lozan Barış Konferansı tutanaklar-belgeler araştırmasını 3 cilt kitaplaştırmıştı. Öğrenmenin sınırları olmadığı yıllardı, kurtuluş savaşı, Lozan yılları üzerine ne kadar az bildiğimizi onun dürüst ve doğru kaynağını okudukça öğrendik.

Lozan’da TBMM Hükûmeti, sadece mağlup ettiği Yunanlarla değil I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni mağlup eden devletlerle de karşılaşıp hesaplaştı ve artık tarihe karışmış olan bu imparatorluğun tüm tasfiye davaları ile yüzleşmek zorunda kaldı. 20 Kasım 1922’de Lozan görüşmeleri başlamıştır. Osmanlı borçları, Türk-Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde uzun görüşmeler yapılmıştır. Boğazlar, azınlıklar (ekalliyetler), tabiiyetler, Patrikhane gibi meselelerde uzlaşma sağlanmıştır…” (Mustafa Kemal Paşa – 7 Şubat 1923)…

Görüşmeler aralıklı 24 Temmuz 1923’e kadar devam etmişti. Antlaşma, tüm taraflarca onayladığında 6 Ağustos 1924’e gelinmişti. Tartışmalı konularla boğuşuldu, diyelim ki sorun ‘adalar’dı. Gerçekte orada alınan yeni karar yoktu, 1913 tarihli Londra-Atina Antlaşması hükümleri hatırlatıldı sadece, adaların askeri amaçlı kullanılmaması koşulu getirildi. Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan Adaları üzerindeki Türk hakimiyeti kabul edildi… Diyelim ki, görüşmelerde en yorucu konu ’Kapitülasyonlar’… kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı… Üç yıl önce”Ben Türklerin İstanbuldan çıkarılmalarını sağlamak için bir plan hazırlamakla görevlendirildim.” demişti George Curzon. Plan Lozan’da tümüyle bozuldu, çöpe atıldı…

Steven Spielberg biyografik denilmese de, siyah kölelerin özgürlüklerini kazandıkları 13. Kanunun kabul edilme savaşımını Lincoln filminde anlatır. Film,Başını dik tut, Lincoln gibi yaşa adlı eğitim kampanyası kapsamında tüm liselere gönderilir…

LOZAN GURURU HEPİMİZİN İZLEYECEĞİ BİR FİLM OLABİLİRDİ