Dayanışma – Cem Erciyes

Cem Erciyes

65 yaş üstünü eve kapatınca bitecek gibi değil dertlerimiz. Mesele, kapanabileni eve kapatmakla da çözülmüyor. Virüse karşı gerçek bir dayanışma ortamına ihtiyacı var insanlığın. Sınırlar ve sınıflar ötesi bir dayanışmaya…

Günümüzde 65 yaşının üstündekilerden yaşlılar diye bahsetmek garip… Üretken ve gayet sağlıklı milyonlarca insan var 60’larında ve 70’lerinde ve hatta 80’lerinde… Ama korona virüsü yüzünden, ileri yaştakilerin hepsi ‘yaşlılar’ diye korunup kollanması gereken homojen bir grup muamelesi görüyor. Evet, yaşı bizden büyük olanları koruyup kollamalı, onlarla herkesten daha fazla dayanışma içinde olmalıyız. Ama son günlerde olup bitenlerde ‘kollama’ tavrının ötesinde bir şeyler de yok değil mi? ‘Yaşlılar’ı sağlıksız, bedenen zayıf, doğru kararlar veremeyen dolayısıyla ortalıkta gezinip durmak yerine çoktan evine kapanması gereken bir grup gibi görüp gösteren bir hal, birkaç gün içinde sosyal medyada köpürüp taştı. Genel bir sokağa çıkma yasağı ilan etmekten çekindiği için o noktaya doğru adım adım, dükkan kapata kapata giden idare, ilk yasağı bu yaş grubuna koydu. Bundan da cesaret alıp, Nevşehir Belediyesi ‘yaşlı ihbar hattı’nı devreye soktu, Üsküdar Belediyesi evinin önüne çukur açılmış ihtiyar fotoğrafı paylaşıp densiz şakalar yapmaktan geri durmadı… Büyüklerine saygıyı ağzından düşürmeyen ama aslında garip bir gençlik kültünü her daim muhafaza eden Türkiye neşeyle yaşlıları ayrıştırıp enterne edecek bir ruh haline giriverdi.

‘Evdeotur’ kampanyası bizi koronadan kurtarabilir gibi görünüyor. Bu nedenle hepimiz canı gönülden destekliyoruz. Türkiye’de milyonlarca insan sıkıla patlaya evinde kendisini başkalarından izole ediyor. Ama bu izolasyon ülkenin ne kadarı için geçerli? Aşikar ki işin son derece sınıfsal bir yanı var. Üstelik bu durum bize has bir şey de değil. Güçlü bir sosyal devletin olmadığı, insanların piyasanın insafına bırakıldığı hemen her yerde, Avrupa dışındaki neredeyse bütün kapitalist ülkelerde durum böyle. Amerikan solunun dergisi Jacobin’de Columbia Üniversitesi öğretim üyesi Jedediah Britton-Purdy şöyle yazmış: “Biz iç içe geçmiş son derece bağlantılı bir dünyada yaşıyoruz, bu nedenle bir kişi zarar gördüğünde aslında herkesin zarar görür. Korona virüse direnirken dayanışma içinde olmalı ve herkesin sağlığının birkaç kişinin sağlığından çok daha önemli olduğu bir toplum için savaşmalıyız.” Birtton-Purdy yazısında işten bir süreliğine uzak kalabilen, evinde yiyecek stoklayabilen insanların çalışmadan da ücretini almaya devam edebilecek kadar işverenlerin önemsediği ve buzdolabı bir iki haftalık yiyeceğini alacak kadar büyük insanlar olduğunu anlatıyor. Çünkü Amerika’da da Türkiye’de dünyanın pek çok başka yerinde olduğu gibi kazancı ancak günü kurtarabilen çoğunluklar yaşıyor. İşte bu nedenle pek çok Avrupa ülkesinde karantina koşulları açıklanırken geniş kitleleri de rahatlatacak güvenceler veriliyor.

Yazının devamını okumak için tıklayın