Fareler, aslanlar ve yazarlar – Zeki Coşkun

John Steinbeck

Kelimenin gerçek anlamıyla bir kriz yazarıdır Steinbeck. Bugünü aratmayan çifte krizin içinde, en dipte ölüm kalım savaşı verenlerle birlikte kurmuştur yazı dünyasını. Dünya ekonomik krizinin yarattığı yokluğun, onun eşliğinde iklim krizinin kuraklıkla, salgınlarla gelen açlığın içinden doğmuştur.

İnsanlık mahzun ve umarsız bir şaşkınlık döneminden geçiyor.

21. yüzyılın ilk yirmi yılı geride kalırken durum bu. Ama yeni değil… Sekiz sözcükte insanlık tarihi olarak da okunabilir.

John Steinbeck yukarıdaki saptamadan hareketle oluşturduğu Nobel Ödül konuşmasında insanlığın, onunla birlikte edebiyatın, edebiyatçının tarih boyunca karşı karşıya olduğu –bugün de hüküm süren- ikilemlere odaklanır: Çaresizlik ve mücadele. Korku ve onur.

Kelimenin gerçek anlamıyla bir kriz yazarıdır Steinbeck.

Bugünü aratmayan çifte krizin içinde, en dipte ölüm kalım savaşı verenlerle birlikte kurmuştur yazı dünyasını. Dünya ekonomik krizinin yarattığı yokluğun, onun eşliğinde iklim krizinin kuraklıkla, salgınlarla gelen açlığın içinden doğmuştur.

Onu üne kavuşturan Kuraklık Üçlemesi; ‘Bitmeyen Kavga’ (1936), ‘Fareler ve İnsanlar’ (1937), Gazap Üzümleri (1939) temelde gazetecilik çalışmalarının ürünüdür.

Ekim 1929’da borsaların çöküşü dünyayı sarsan ekonomik krize dönüşürken, Amerika’da buna 1930’ların ortalarına, kimi bölgelerde sonuna dek süren iklim krizi eşlik eder. Toz fırtınası, kuraklık, çölleşme, kıtlık ve açlık. Küçük çiftçiliğin yok olduğu, topraklarını yok pahasına elden çıkarıp, evlerini ve yurtlarını yitiren yüz binlerce insanın ekmek peşinde yollara düştüğü dönemi Amerikalılar “kirli otuzlar” olarak adlandırır.

Yazının devamını okumak için tıklayın