İnsan yüzünün şimdiki halleri – Kudret Sönmez

Bugünlerde, vücudumuzun en çok koruma altına aldığımız bölgelerinin başında yüzümüz duruyor… Hemen ardından da ellerimiz giriyor temastan sakınılacak, malûm virüsten esirgenecek uzuvların sırasına. Aslına bakarsak, her yanımız korunmaya muhtaç halde. İşte, bizleri bu savunma odaklı tavra mecbur bırakan korona adlı yaratık yüzsüzlüğü, utanmazlığı iyice ele almış görünüyor. O kadar kovduğumuz halde gitmek bilmiyor dünyamızdan. Üstelik, dünya nüfusunu oluşturan yaklaşık sekiz milyar insanın nefretine rağmen, bana mısın demiyor.

Ha, bir de sanatın içinde de kaptığı epey rol var bu ucube tipin!.. Dünya çapında on binlerce karikatür çizildi onun hakkında. Ressamların bazıları, maskeli insanları ve bu virüsü eksik etmiyorlar kompozisyonlarından. Birkaç çizgi filmde de gördüm malum yaratığı. Aldığım duyumlara göre, bazı Hollywood yapımcıları yaşadığımız salgını anlatan hikâyeler sipariş etmişler senaristlere. Bir gün insanoğlu, şimdi yaşadıklarımızı unutmamamız için, koronanın heykelini dikerse şaşırmam. Belki de dikmişlerdir bile.

Neyse… Biz bu viral halleri bir yana bırakıp günün konusuna gelelim dilerseniz. Maskesiz yüzlerdeki anlam arayışlarına göz atalım, kulak verelim. Müslüm Teke’nin tuvallerindeki ifadeleri inceleyelim biraz.

***

Gaziantep’te dünyaya gelmiş Müslüm Teke… Resim sanatına dair akademik eğitim görmüş. Gaziantep Güzel Sanatlar Lisesi’nde görsel sanatlar öğretmenliği yapmış bir süre. Şu an yaşamakta olduğu Adana’ya 2013 yılında gelmiş… Fırçasını boyasına bulayıp insan yüzlerine dair figürleri tuvalinde başarıyla boyutlandıran Teke, koronalı vakitlerde de çalışmalarını aksatmamış. Ressamımız, konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini şu sözlerle anlatıyor:

“Çalışmalarımı atölyemde sürdürüyorum ve biraz ben, biraz sen, bilinçaltı ya da üstü, görülen görülmeyen, bazen adı konulmayan karmaşık ruh halleri, gel gitler, zaman sancıları, portrelerin, yüzlerin içindeki bir şeyleri arama, bulmaya çalışma ya da akışına bırakılan çizgilerle gittiği yere kadar giden çizgiler, hepimizin resmini yapıyorum.”

SANAT, TERAPİ VE ÜRETİM

“Sanat en iyi terapi, sanatçıya da izleyiciye de… Yaşam bir şekilde akıp giderken geride durmanın bir anlamı yok, tam tersine dahil olmak, paylaşmak, yaşamak lazım.

Son zamanlarda, kendi adıma üretkenliğim çok daha arttı… Daha çok resim yapmak, daha çok sergilemek istedim. Olumsuzluklar bazen ters etki yaratıyor. Bütün dünya pandemiden fazlasıyla etkilendi. Kendi yaşantımız da dahil. Hem daha yapılacak çok sergi, çok resim var. Sanatçı her zaman üretmiştir, bahanesiz amasız.

Atölyemde olduğum zaman kafamda sadece üretmek var… Sergilere devam ediyorum. Bodrum’da kişisel sergim olacak. Daha sonra büyükşehirlerde devam edecek ve Adana’mızda mutlaka büyük bir sergim daha olacak… Sanatla kalın.”

Evet… Covid 19 da denilen virüsle mesafeli, sanatla daha iç içe olacağımız vakitler dilerim.