Niyet Denilen – Emre Toğrul

Niyet Denilen
Yemek sofrasında ne çok vakit geçirmişizdir,
Gerçi fast food ve yeni akıllı oyuncaklar bizi bozdu,
Artık hızlı yiyor ve sohbete yüz vermiyoruz ama,
Ben sofra sohbetinden çok şey öğrendim.
Ailemden, dostlardan, tanıdığım ve tanımadığımdan.
Sofra sohbeti yemekleri kadar güzel bir ulus var,
Azeriler, Azerbaycan, Bakü;
Söhbet derler, ‘dimem o ki’ diye başlarlar,
Konuşan ayağa kalkar, söyleyeceğini söyler.
Herkes can kulağıyla dinler ve dostça içilir.
Hikayeler anlatılır, özlü, yürekten vuran.
Bendenizden, eğitim aldığını düşünen bir Azeri dost,
Kalktı ve sofrada bir hikaye anlattı bir gezide,
‘’ Vakti zamanında bir kral varmış, hazinesi böyük,
Korunmalı, kuş uçurtmazmış, çalmak ne mümkün,
Kral pek böbürlenir pek mağrur, hazine sanki kendi,
Birgün hazineyi açık, tüm hazine kapıda yığılı bulmuşlar,
Çalınmış ama kapıda bırakılıp gidilmiş, dalga geçer gibi,
Kral köpürmüş, cinnet, bulun bana kim yaptı bunu,
Açıklayamazsa bu yaptığını, alın kellesini,
Cılız bir adam getirmişler, Kral anlat demiş,
Adam ‘evet yükledim hazineyi gidiyordum ki,
Köşede parlayan bişe gördüm, onuda alam didim,
Döndüm ne diye, yaladım anlamak içün,
Meğer ‘ tuz ‘umuş, yalayınca anladım.
Sonra bıraktım herbişeciği, alamadı vicdan,
Tuzunu yaladığım adamdın sen gayri’…
●●●●○○○○●●●●
İçinde bir yaşam ve fikir barındıran herşey,
İnsanın kendini ve doğayı tanımasını sağlıyor.
Niyet çok önemli, içinde vicdanı barındırıyor.
Bir hırsız ve bir katilde bile niyet önemli,
Tuzunu yaladığı adam için eylemden vazgeçiş,
Öldürenin bile dur dediği nokta, katilin bile,
Vicdan dümende, niyet motor, insanı götüren.
Ve öyle bir ayna vermişki tanrı elimize,
Görü diye, algı diye, bilinç diye, altıncı his diye,
Gösteriveriyor niyeti;
Sözün altında yatan niyet sözden çok acıtıyor.
Davranışın içine girmiş niyet anlaşıldıkça kırıyor.
Niyet bakışta, duruşta, özde niyet,
Eninde sonunda orta yere çıkıveriyor.
Elli yıl sonra ya da şıppadanak, bir anda,
Kimse niyetinin özünü saklayamıyor sonuna kadar,
Maske düşüyor ve niyet görünüyor.
Hırsızın ve katilin bile iyi niyetini görebiliyorsunuz,
Dost yada yoldaş dediğinizin kötü niyetini de,
Niyet ve amel birbirinin ayrılmazı, takiye külah,
İnsan dediğin niyet kutusu, gerisi teferruat…
●●●●○○○○●●●●
Dünya hakikaten çiğ süt emmişlerin dünyası,
Bugün dünyaya bir define arayıcısı gibi bakmak lazım.
Tuzu yaladığında, vicdanının asıl niyeti görünür olan,
Azerinin anlattığı hırsız misali, ameli değil niyeti bulmak gerek.
İnanç gibi, niyet ve amel ilişkisinin güzellik doruğundan,
Takiye zırhında şahsi çıkar peydahlayan menfaatçileri,
Ülkü gibi, niyet bütünlüğü koşulunu hiçe sayıp,
Şer maksatlarıyla bölme, parçalama peşindeki şerefsizleri,
İnsan sevgisi denen en hakkani niyet ile yaptıklarınızı
Çıkarı için kullanmaktan imtina etmeyen vicdansızları,
Bilim, ırk, dostluk, meslektaşlık, fikirdaşlık paydalarından,
Kendi payına düşeni insafsızca sömüren asalakları,
Amelleri ne olursa olsun, niyetleriyle tanımak gerek.
Niyetler, artık süslü ve aldatıcı amellerin ardında gizli,
Ve hayatlarımız ne yaparsak yapalım ona göre şekilleniyor,
Kendi niyetimiz binlerce niyet arasında yol bulmaya çalışırken,
Sahte ameller, sanal silahlarıyla bilincimizi yerle yeksan ediyor,
İnsansın, kandırılmaya en yatkın beyin ve refleks sende,
Şairin çaresizliğindeki feryatla bitireyim bugün:
Ben kandım, aman siz kanmayın,
Ben yandım, siz yanmayın dostlar…