O Örnek Bir Duayen, Etem Çalışkan! – Kudret Sönmez

Evrenin derinliklerine saklanmış, fakat bir kısmı dünyamızdaki bilim insanları tarafından bulunarak ortaya konmuş cisimlerle, yaşadığımız dünyadaki her nesnenin atmosferde oluşturduğu süreğen döngüler, gündelik hayatta çoğumuzun aklına bile yaklaşmaz…  

Bundan doksan bir yıl önce Tarsus’ta dünyaya gelen ve o gelişten birkaç yıl sonra kalemi, fırçayı, kâğıdı tutacak güce erişir erişmez yazı ve resim sanatını yaren edinen ve de bugün, anlam bakımından epeyce geniş bir haznesi olan “duayen” sözcüğüne en çok uyan kişilerden Etem Çalışkan hakkında birkaç bilgi bölüşmesi gerçekleştireceğiz.

***

ETEM ÇALIŞKAN VE ALTINORAN

Bu ayın sonlarına yaklaştığımız günlerde, Dr. Haluk Uygur’un girişimleriyle kurulan Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu’nun, bir anlamda yeni sezon (2019 – 2020) açılışı değeri de taşıyan, etkinliklerine şahit olacağız… Dilerseniz, bu doğrultuda oluşacak gelişmeleri ve renkleri, Haluk Uygur’un özetli anlatımıyla öğrenelim:

“Başkent Hastanesi Kışla Yerleşkesi’nde oluşacak açılışa öğretmeni Prof. Dr. Emin Barın ile birlikte Anıtkabir’in hatlarını yazan ve Atatürk’ün imzası olarak bilinen ‘K. Atatürk’ kaligrafik düzenlemesinin sahibi Etem Çalışkan ve yıllarını gazeteciliğe vakfetmiş Altan Öymen katılacak. Okan Toygar ise etkinliğe, Ahmet Arif’in şiirleriyle renk katacak… İki bölümden oluşacak etkinliğin birinci bölümü, Etem Çalışkan’ın alışılmış resim malzemelerinin dışına çıkarak çalı çırpı ile yapılmış, yenilikçi işleri sergilenecek. ‘Çalı Çırpı ile Senfonik Çizgiler’ ismini taşıyan bu sergi Şair Ahmet Arif’e atfedilmiştir…”

ETKİNLİK DEVAM EDİYOR

“Etkinliğin ikinci bölümünde ise yıllar önce birlikte ‘Öncü’ isimli dergiyi çıkarmış olan Altan Öymen ve Etem Çalışkan, derginin düzeltmeni olan Ahmet Arif ile ilgili anılarını paylaşacaklar. Okan Toygar ise Ahmet Arif şiirleri ile söyleşiye katılacak.

Etem Çalışkan, sanat hayatına Türkçe harflerle dokunmuş, kaligrafi- güzel yazı sanatıyla başlamış değerli bir sanatçımız. Akademi yıllarında geçinmek için çalıştığı gazetelerde de kendini yetiştirerek, ülkemizin en değerli gazete ressamları arasına girmiş. Özellikle Atatürk portreleriyle bu alanda zirveye oturmuş bir sanatçımız. Nutuk’un güzel yazı ile yazılmasından, Türkçe Kuran’ın kaligrafik yazılışına kadar birçok önemli işleri de hayata geçirmiş… Ancak şu an 91 yaşında olan sanatçının, emekli olduktan sonraki çalışmalarında, o güne kadar yarattığı klasik güzelliğe ilaveten, özgün yaratıcılığını ortaya koyarak eşsiz işler başardığını görmekteyiz…”

VARSIL RENKLER

“Renkleri başka renklere bulaştırmadan katıksız kullanması ruhundaki saf çeşitliliğin bir ifadesi olarak tuvallerini süslemekte. Bunun için klasik resim malzemelerini kullanmaması ise, alışılmışın dışına çıkma, yeni evrenlerde seyahat etme isteğinin bir parçası… Bu teknik farklılığı eserlerinin içeriğine yazı ile resmi birleştirerek yansıtan, belki de dünyadaki tek kişi. Yazı ile başladığı sanat yaşamında vazgeçemediği bu alanı, resmetme içgüdüsünün bir parçası haline getirerek ‘Yazıyla resim yapan, çocuk’ betimlemesinin içine giriyor. Çünkü çocuk etkin haldeyken, tüm birikimini ruhunun içine saklayarak, bir çocuk gibi, duvar karalıyor. Karaladığı şey ise sadece resimsel değil, yazılarının içeriği nedeniyle edebi bir başyapıt haline geliyor… Kısacası, ‘Miro gibi çocuk, ama Miro’dan ötede bir yazıcı Matisse’ diyebileceğimiz Etem Çalışkan’ın sergisi 30 Ekim’e kadar izlenebilecek.

Adana’da sanatın kitlelerce bir davranış biçimi haline gelmesi için çaba sarf eden, bu nedenle diğer sanat kuruluşları ile işbirliği yaparak sanat seminerleri, atölyeler düzenleyen Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu, bu etkinliğin ardından her ay resim, fotoğraf, müzik, edebiyat, felsefe ve sanat tarihi alanında çeşitli etkinlikler yaparak sezonunu tamamlayacaktır. Ayrıca bölgemizin tanıtımı için çeşitli projelere imza atacaktır.”

Dr. Haluk Uygur’un kelimelerle çizdiği Etem Çalışkan portresi hiç de fena durmadı bu sayfada… Çalışkan’ın çalışmalarını, neşter yerine, anlayarak,  benzeştirerek, ruh damarlarına akarak bypass etmekse, işin en keyifli kısmı gibi geldi bana.

Tekrar hatırlatalım… Bu görsel ve işitsel etkinliklerle, 24 – 30 Ekim 2019 tarihleri arasında, Başkent Üniversitesi Kışla Yerleşkesi Sergi Salonu’nda buluşabilirsiniz.