Hürriyet Çukurova GAP, 30. Yılını kutluyor.
Nice güzel yıllara, yarınlara dileklerimle, gururluyuz.
Sevgili Hürriyet Bölge Temsilcimiz Erdal Fernergiz ağabeyimin heyecanına,
Tüm Aile birlikte olacağız çağrısına eşlik edemedim.
Çünkü Ulusal Ortopedi Kongresindeydim bu hafta,
Her meslek gibi, bizimkinde de gelecek teknolojide.
Mesleğin ne yöne evrileceği merakı ve kaygısı,
Yapay zeka; dost mu düşman mı ikilemi…
Hiç de yavaş olmayan bir ivmeyle geliyor yapay zeka,
Robotik cerrahi belki önümüzdeki beş yıl olmasa da,
Sonrasında, kaçınılmaz bir hatasızlık vaadiyle geliyor.
Benim gibi, çocukluğu sadece radyo ve sokak oyunuyla,
Gençliği tek kanal TV ve ankesörlü telefonla geçmiş,
Orta yaşındaki tuşlu cep telefonu bile tarih olmuş adama,
Yardımcın artık robot olacak dendiğinde tedirgin olur.
Ama bugünün çocuklarının; neti, medyayı, bilgisayarı yutmuş,
Konuşmadan kullanıp, algısı ona göre gelişmiş neslin,
Her iş gibi, sağlıkta da teknolojiye ve hatasızlığına güveni,
İnsan zekasından ve duygusal zekasından daha çok olacağı kesin.
Bilimin birçok alanında sistemleri yönlendiren yapay zeka,
Ortopedi ameliyatlarını nasıl etkileyecek ve gelecek ne olacak?
Katıldığım oturumun birinde, hayatını buna adamış bir Fransız,
Makineleri kullanarak insanları daha akıllı ve becerikli gösteren,
Homo Sapiens’den Robo Sapiens’e dönüşümü anlatıyor.
Cerrahi Robotu tanıtan bir başka İngiliz mühendisi dinliyorum,
Ve onunla kahve içerken kafasındaki geleceği bana anlatıyor.
Yapay zeka ( Artificial Intelligence) beni korkutuyor dediğimde;
‘’Zeka zaten ne yapacağımızı bilmediğimiz de gerekli ‘ diyor.
Ve ekliyor’’ insanlar ve robotlar artık beraber büyüyor.’’
∞Ω∞
1,3 kilo ağırlığında bir cevizi andıran beyin kütlesinde,
86 milyar civarında sinir hücresi bulunuyor.
Sinaps adı verilen, sinir hücrelerinin birbirleriyle bağlantısını,
Ve her hücrenin binin üstüne bağlantısını düşünürsek,
Uzunluğu 6 milyon kilometreyi bulan ve, 100 trilyon ila,
1 katrilyon bağlantılı bir sinir ağına sahip ben, bu beyinle bile,
Yapay zekanın mesleki geleceğimi tehdit ettiğini düşünüyorum.
İnsanlık son 2000 yılda, 2500 terabaytlık hafızalı bu beyinle,
‘’Bilinen evrenin en karmaşık nesnesi’’ bu mükemmel beyinle,
Çivi yazısı, hiyelogrif, kitap, resim, bant, dik, dvd, bulut derken,
Toplam 2 eksabayt( iki milyar gigabayt) veri üretmiş.
Günümüzde ise bu miktar veri tek günde üretilir hale gelmiş.
Bu ivme ile, zekayı temsil eden herhangi bir teknolojik alet,
Bundan en fazla iki dekat sonra, ikinci bir beynimiz olacak.
Daha fazla bilişsel becerilere sahip ve kullanan yapay bir beyin.
Kendi başlarına öğrenen, gerekçeler geliştirebilen,
Planlamalar yapıp ve eyleme geçebilen yapay zekalı bir yardımcı.
Ürkütücü gibi görünse de dostlar, yapay zekanın zayıf noktası,
Sağduyu, mantık ve empati gibi ‘’anlambilim’’ ögelerinden yoksunluğu,
Bir anlamda insanın ‘biyolojik kutsal kasesi’ olacak mı acaba?
Washington Üniversitesinden Dr. Etzioni, harika ifadesiyle;
“İnsan beyninin saygı duymayı ve mütevazı olmayı;
Bu kadar düşük enerji tüketimiyle başarabilmesi inanılmaz!, dese de,
İnsan zekasını eğitme ve düşünmedeki yetersizliğimiz,
Yapay zeka ve akıllı makinelere karşı en büyük dezavantajımız olacak.
∞Ω∞
Mesleğimin bilim panayırında, gelecekle ilgili innovasyonlara dalmış,
Ufku ve ötesini görenleri hayranlıkla dinlerken, düşünüyorum.
Fil gücünde, kartal gözlü ve jaguar hızında olabilmek uğruna,
Eksikliğini örten her türlü alet edevat üreten insanoğlunun,
Yeni hedefi artık kendi beyninin, aklının taklitçisi bir konsept.
Beden ve ruh tembelliği için her türlü olanağı yaratan insan,
Artık doğumdan ölüme, bir tür düşünme tembelliğine kucak açıyor.
Tarla sabanını, mutfaktaktaki havanı, kasiyeri, biletçiyi silen tarih,
Artık uzun eğitim gerektiren profesyonellerin diplomasına ortak,
Onların yerini tutabilecek, hatta onlar gibi görünen sapiensler peşinde.
Robo Sapiensler.
İnsanların külliyen maneviyatı, hisleri ve fiziksel anlamda teması itip,
Yanlışın, hatanın ve eksiğinde yaşamın parçası olduğunu unuttuğu,
Fiziksel tembelliğe düşünsel tembelliği ulayıp, yan gelip yattığı,
Kendi dışındaki dünyayı bütünün küçük bir parçası olarak gördüğü,
Bu milenyumda, Robo Sapiens’lerin şansının düşük olmadığı kesin.
Beyincikten limbik sisteme, oradan kortekse ve periferik sinirlere,
Yaradılışın taklit edilemeyecek mükemmellikteki akıl kutusunu,
Çok da efektif kullanmadığımızı bilen ben, diyorum ki dostlar,
Gelecekteki en dezavantajlı insanlar,
Bedensel ve ruhsal tembeller değil düşünsel tembeller olacak.
Öyle bir çağa doğru gidiyoruz ki;
Eğer düşünce, muhakeme ve zihin tembelliğimizi örtmek için,
Makinelere bu denli hızla veri yüklemeye devam edersek,
Bu bilişsel Sapienslerin, bireysel benlik kazanmaları engellenemeyecek.