Çukurova’da kitaplar çiçek açtı – ZEYNEP ORAL

Savaş çığlıkları dayanılır gibi değil! Daha çok silah üretmek, daha çok silah satmak, daha çok silah kullanmak, daha çok kazanmak, para kazanmak, toprak kazanmak, güç kazanmak için kaçınılmazdır savaş. Bu savaş bitse bile, bir başkası başlayacak… Savaşlar hiç bitmesin ki güçlüler daha güçlü, güçsüzler daha da güçsüzleşsin! Filler tepişirken piyonlar yok olsun! 

Sakın ola kimse “demokrasi, insan hakları, hak hukuk” gibi sözleri ağzına almasın. Kitle imha silahları yalanıyla Irak’ı işgal edenler ne güzel demokrasi getirdi değil mi?! El Kaide’yi yaratmak da başlı başına bir barış projesiydi zaten! Yerseniz!!! (Nereden girdim ki bu konuya)

HASRET GİDERME

Adana’dayım. Çukurova 14. TÜYAP Kitap Fuarı’nda. 19 Şubat’ta açılan fuar bu akşam kapanıyor. Bu fuarın daha öncekilerden büyük bir farkı var. Adeta bir hasret giderme havasında. Salgınla geçen iki yıldan, evlere kapanmalardan ve tüm fuarların iptalinden sonra açılan ilk kitap fuarı. 

Kendi kâğıdını, mürekkebini üretemeyen ülkemde, kitap fiyatları fırlamış, yayıncılık sektörü S.O.S. feryatları atıyor olsa da insanlar ne çok ne çok özlemiş bu buluşmayı. 300 kadar yayınevi, dokuz güne sığdırılan 55 kültür etkinliği, söyleşiler, paneller, 250 yazarın imza günleri… Sağlık önlemlerinin uygulandığı, insanların birbirlerine bakışarak sarıldığı, konuşarak coştuğu muhteşem bir atmosfer…

Yayıncıların en çok konuştuğu konu sektörün krizden çıkması için devletin yapması gerekenler; ziyaretçilerin derdi ise: Bu fiyatlarla biz nasıl kitap alıp okuruz! Önünüze gelip kitaplarınızı okşayan genç bir insanın “Acaba 10 liraya bir kitabınız var mı” sorusu karşısında ne yapacağınızı bilemeyip dağılıveriyorsunuz…

TÜYAP yetkililerinden dokuz gün boyunca kitap fuarının dolup taştığını öğreniyorum. Bu yoğun ilgide işbirliğinin, elbirliğinin payı büyük. Başta Adana Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, valilik, milli eğitim müdürlüğü, Tarsus Belediyesi, ÇUFAŞ (Çukurova Fuarcılık AŞ) katkısı, desteği büyük. Unutmamak gerek, bu fuar sadece Adana’ya değil, tüm Çukurova’ya hizmet veriyor.

Çukurova’da kitaplar çiçek açmış, genç okurlar, öğrenciler kitaplarla sarmaş dolaş olmuş! O gençlerin heyecanı, konuşma, öğrenme, tartışma coşkusu, sizi soru yağmuruna tutmaları, hayata sımsıkı sarılmaları, birbirileriyle dayanışmaları (“sen şu kitabı al, ben bunu, sonra değiş dokuş yaparız”) hani şu karanlık tatsız tuzsuz günlerde insana umut ve güç veriyor… 

YAŞAR KEMAL VE KAHROLSUN SAVAŞ!

Çukurova Kitap Fuarı’nda konuşma başlığım şöyleydi: “Yaşar Kemal’i bir de benden dinleyin” (Çok mu iddialı diye Sevgili Yaşar’ın eşi Ayşe Semiha Baban’a sordum ve onayını aldım!) Adana’da Yaşar Kemal’i anlatmak biraz tereciye tere satmak gibi olsa da Adana’daki değil, dünyanın dört bir yanındaki Yaşar Kemal hallerini, onun insan-doğa ilişkilerini anlattım. 

Onu sonsuzluğa uğurlayışımızın (28 Şubat 2015) yıldönümü yarın… Ne çok ne çok özledik…

 Hiç unutmadım. Başkan Zeydan Kayalar dediydi: “Herkes Yaşar Kemal okusaydı, dünyada savaşlar olmazdı!” 

Savaş çığlıkları yükselirken, bari Yaşar Kemal’in sözleriyle bitsin bu yazı: 

Her savaş, adı ne olursa olsun, bir yıkımdır, insanların ölüm fermanıdır, üstünde yaşadığımız toprakların, doğamızın ölüm fermanıdır, insanlığımızı çürütür, vicdanımızı çürütür.”

Ve de şu:               

 “Bir; benim kitaplarımı okuyan katil olamasın, savaş düşmanı olsun. İki; insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin. Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.”

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/zeynep-oral/cukurovada-kitaplar-cicek-acti-1911377