Dijital müzik sektörü ve dengesiz zafer

Funda Lena
Funda Lena

Ceren Çıplak

“Türkiye’nin Müzik Endüstrisinde Çeşitlilik” başlıklı kitabı kaleme alan Funda Lena, “Dijital müzik dinleme platformlarının işleyiş sistemi daha adil olsa, büyük yapım şirketleri, bağımsız şirketlere ve sanatçılara karşı bu kadar dengesiz bir zafer elde edemezlerdi” diyor.

Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Öğretim Görevlisi, Kültür Ekonomisti Funda Lena’nın kaleme aldığı “Türkiye’nin Müzik Endüstrisinde Çeşitlilik” başlıklı kitap Kreksa Kültür Yayınları’ndan çıktı. Kitap, Türkiye’de üretilen müzikal çeşitlilikle, tüketilen müzikal çeşitlilik arasındaki farkı ve bu farkın sebeplerini irdeliyor. Kitap, ayrıca, sektörde dijitalleşme öncesi dönemde var olan adaletsizliklerin 2000’ler ve sonrasında da devam ettiğini örnekliyor.
Funda Lena, kitap üzerinden sorularımızı yanıtladı:

-Müzik sektöründe bir şeyin popüler olmasına kim karar veriyor?

Popüler olan halkın geneli tarafından beğenilmiş olandır bu doğru… Ana akım medya temsilcilerine “neden hep aynı tür şarkıları çalıyorsunuz” diye sorduğunuzda genellikle “halk bunu istiyor” cevabını alırsınız ama işin aslı şudur; medya, halka, halkın istediği şeyleri değil halkın istemesini istediği şeyleri verir. İnsan sürekli maruz kaldığı müzikal türleri zamanla sever ve ister. Fakat burada gerçek anlamda özgür iradeden bahsedilemez. İşte bu yüzden popülerlikle ilgili diyorum ki halk belli müzikal (ve genel olarak kültürel) janrların bombardımanına tutulduğunda zamanla o janrları sever hale gelir, başka bir deyişle o janrlar popüler olur. Halkın iradesiyle oluşuyormuş gibi gösterilen popülerlik aslında ana akım medyanın manipülatif etkisiyle yaratılır. Tam bir kısır döngü.

Dijital plaftform algoritmaları

-İnternet dünyasının sağladığı “herkese açık” platform her müzisyene, şarkıcıya eşit fırsat yaratıyor mu? Dijital platformun algoritmalarından söz eder misiniz?

Şarkıcıların eserlerini, icralarını internete koymaları ve erişilebilir hale getirmeleri açısından fırsatlar eşit. Fakat bir şeyin “erişilebilir” olması dinleyicilerin gerçekte o şeye erişecekleri anlamına gelmiyor. Önemli olan, internette dinleyicilerin sizi keşfetmelerine olanak sağlayacak biçimde var olabilmek. İşte şarkıcılar arasındaki eşitsizlik tam bu noktada başlıyor. Eğer siz şarkılarını bağımsız bir yapım şirketi aracılığıyla piyasaya sunmuş yeni bir şarkıcıysanız internete yüklediğiniz videolar pek kimsenin karşısına çıkmıyor, belki sadece bazı arkadaşlarınız videonuzu görüyor. Buna neden olan en önemli etkenlerden biri dijital plaftformların algoritmaları. Örneğin bir dinleyici YouTube’da bir video izlerken

YouTube ona izleyebileceği diğer videolar olarak o an izlediği videoya benzer müzikal türlerde ve popüler olan videoları öneriyor. Dijital dünyada işler zaten popüler olanı daha da parlatacak, az bilineni iyice yok edecek şekilde işliyor.

Yazının devamını okumak için tıklayın