Ezeli kentte ebedi sanat sevdası – Kudret Sönmez

Ezelden gelmiş bir kentte acar başlangıçların tablosunu aramak… Sanal veya somut metotlarla muğlak yollara girişmek… Bazen, tuvalin kenarlarında, köşelerinde, bucaklarında gezdirip fırçayı resmin en oylumlu dokusunu pekiştirmek… Bazen de, içimizdeki kısır döngüden kaçış açığı ararken fasit dairelere hapsolmak…

Aslında, eğer insan inanırsa… Boyalar kurusa, renkler sönse, figürler silinse, zeminler tarumar olsa da, bazen için için gözünden düşen birkaç damlayla yıkar temizler her şeyi. Paklanmış bir hayata açar kendi güneşini. Ve indiğinde yerin yüzüne, aydınlatacağı ilk karanlık nesnel yüreklerin öznel halleri olur.

***

 Lütfi Hasoğlu, “Kadim diyarda Tarsuslu bir ressam” diye özetliyor kendini ve memleketini… Ve sonra kelimelerini biçmeden ifadelerini ekmeyi sürdürüyor:

“Anadolu kültür mozağinin en güzel eserlerine Tarsus’un her yerinde rastlamak mümkündür… İnsanı ister istemez içinde bulunduğu bu kadim kent biçimlendiriyor. Uzun yıllar çalışmış olduğum ve çalışmaya devam ettiğim Türkiye’nin en eski (Çukurova Sanayi İşletmeleri T.A.Ş ) Tekstil Baskı Boya İplik Fabrikası, eğitim hayatımın en etkili okulu oldu. Fabrika kendi içinde bir müze gibi sanki. İlk sanayi elektriğini kendi üreten, 1895 yılından kalma tarihi binalarda birbirinden güzel basma desenleri ve çizimleri her gün görüyor, dolayısıyla sanatla iç içe oluyorsunuz.”

FOTOĞRAF VE RESİM SEVGİSİ

Sanata olan ilgisini fotoğraf ve resim üzerinde yoğunlaştıran Lütfi Hasoğlu, bu konuyu şu sözlerle dile getiriyor:

“Fotoğraf ve resme merakım nedeniyle, doğal ve doğal olmayan çevreye daha farklı açılardan bakmaya çalıştım… Çevremde gördüğüm güzellikleri ilk önce hafızamda resmediyorum. Tuvalin başına geçtiğimde, renklerle oynadığımda kendimi bir başka âlemde hissediyorum. Her tablom bittiğinde ayrı bir huzur yaşıyorum… Mutlu olmaya karar ver, sonra da her yerde ara onu. Çiçekte, böcekte, resimde, kitapta, havada, suda, eşte, dostta, kiminin gözündeki sevinçli yaşta, kiminin içten bir gülüşünde mutlaka bulursun.

 Böylece, bir müddet sonra Tarsus’un insanlarına saygı duymak, bu kenti tanıtmak, kültürel değerlerine sahip çıkmak ve onları yaşatmak için bu görevi severek üstlenmiş olursun.”

GÖNÜL TERİ PROJESİ

“Sosyal sorumluluk projesi bağlamında, ‘Çukurova Resim ve Sanat Galerisi’ni hayata geçirdik. Bunları gerçekleştirirken bir müddet sonra, gönüllük ilkesiyle çalışma deneyimimize maddi karşılık ya da başka bir çıkar beklemedik. Sadece, sosyal sorumluluk anlayışıyla bireylerin sosyalleşmesi, yaşam kalitesinin artırılması adına vakıf, atölye çalışmaları ve spor kulübünde aktif görevlerin içinde gönül terimizle bulunduk.”

LUTFİ HASOĞLU KİMDİR?

Şimdi gelelim Lutfi Hasoğlu’nun yaşamsal ve sanatsal kimliğine… 1960 Yılında Tarsus’ta doğdu. İlk, orta ve liseyi Tarsus’ta, yükseköğrenimini de Mersin Eğitim Enstitüsü’nde tamamladı. Çanakkale, Tarsus ve Bitlis’te öğretmenlik yaptı. Özel bir şirkette yöneticilik görevini sürdüren Hasoğlu, evli ve iki kız çocuğu babası… Kendi deyişiyle, amatör olarak fotoğraf, seramik ve resim sanatıyla uğraşmakta. İki kişisel resim sergisi dışında çeşitli karma resim ve fotoğraf etkinliklerine katıldı. Resim çalışmalarıyla ilgili eğitimini Ahmet Bağ ve Cumali Balcı hocalardan aldı. Halen “AB&CB Resim Atölyesi”nde çalışmalarını sürdürmektedir. Dilerseniz devamını yine kendi ifadelerinden öğrenelim:

“Fotoğraf ve resme merakım nedeni ile doğa ve çevreye daha farklı bir açıdan bakmaya çalıştım. Güzel eserler çıktıkça, bunları tuvale işlemek istedim. Hızlı resim yapmayı seviyorum. Eşimin de desteği ve çevremden gelen yorumlar beni cesaretlendirdi. Pandemi sürecinde seramik çalışmaları ve suluboya tekniğiyle resim çalışmalarım oldu. Şu ana kadar yaklaşık 250 yağlıboya tablo çalıştım. İzleyicilerimin yorumunu baz alırsak, yağlıboya resimlerimde kendime özgü bir tekniğim var. İnsan figürlerim lekesel. Çizgilerim naif tavırlarla gelişti. Bu tarzımı ısrarla devam ettiriyorum. Doğa resimleri ağırlıklı olmakla birlikte şehir ve insanları içeren kompozisyonlarım fazlasıyla var. Resimlerimin hikâyesi olsun isterim. Bazen serbest çalışmalara da yöneldim. Aynı zamanda, tablolarım Tarsus Çukurova Resim ve Sanat Galerisi’nde sürekli sergilenmektedir.”

Atölyesini olduğu kadar, yürek kapısını da her sanatsevere açık tutuyor ressamımız… Ve tüm içtenliğiyle sanat yolunda ilerlemeye devam ediyor.