Geleceği Çocuklardan Öğrenmek – Emre Toğrul

Emre Toğrul

Öyle bir ikilem içindeyiz ki, öyle beyin yakıcı günler yaşıyor,
Müthiş bir ivme ile değişiyoruz ki,
Akıl ve mantığımızı kullanmazsak, yenilere geçmişi öğretmek,
Olanı öğrenmek, geleceğin içinde olmak, oyunda kalmak zor.
Artık büyüklerin, küçüklerden de öğrenmesi gerektiğini idrak edip,
Yeni inşa edilen geleceğin bileşenlerini anlaması gerekiyor.
El yazısı bitti, çocuklarımızın yazıyı klavyeden öğrenmesine üzülürken,
Sesle kaydederek yazma bile sadece düşünerek yazmaya dönüşüveriyor.
Uzun sohbetler, telefon konuşmaları, onlarca cümleyi içeren tek emojiye,
En ciddi toplantılar, kafalardan ibaret bir ekrandan pijama partisine sığarken,
Rotası, satın alması, yol sorması, vardığını anlama, randevudan nabıza
Neyin iyi neyin kötü olduğu küçücük bir ekrandan anında tarifleniyorsa,
Lakayt, yalnız, yalıtılmış dediğimiz digital çocuklara dikkat sayın büyükler.
Nasıl dinlemek, nasıl konuşmak gerektiğini yeniden öğrenmek gerek.
Yapay zekalı robotların arkadaşlık ettiği, otomasyona bir kablo kadar entegre,
Kaybolan meslekleri anlamakta güçlük çeken, bilinçli bilgisayarlarla dost,
Yapay bollukta, izzetinefse dokunmayan bir işsizlikte, yararsızlık düşüncesi silik,
Asla sahip olma zahmetine katlanmadan ulaşıp kullanıp atan bir genç kuşağa,
Birşeyler belletme talimini beraber öğrenmeye devşirmemiz gerek.
Dünyanın en hızlı, en büyük, en dayanıklı canlısı olduğumuz için değil,
En akıllı ve aklı iyi kullanan canlısı olarak kurduğumuz insanlık hükümranlığı,
Yine o aklın ürettiklerinin nefessiz bırakan ivmesinde bir gelecek hazırlarken,
O geleceği çocuklarımızdan öğrenmeye ne dersiniz dostlar?
Bize geçmişimizde daha bilgili, gelecekte daha cahil hissettirecek bu ikilemle,
Şu soruyu sormalıyız kendimize diyorum.
İnsan olarak kalarak mı, makine olarak uyarak mı devam edeceğiz?

●●●●○○○○●●●●

Şimdi yani sen bize, bunca hayat tecrübesi görmüş geçirmiş insana,
Eğitim almış, mürekkep yalamış, meslek erbabı deve dişi er kişiye,
Çocuklardan mı öğren diyorsun Emre kardeş, demeyin.
‘’Çocuktan al haberi’’ değil artık, ‘’çocuktan öğren geleceği’’ dostlar.
Abaküsten, tablet bilgisayara beşbin yılda gelen insanlığın,
Sadece beş yıl sonra yaratacağı akıl almaz teknolojik farkı tahmin edebilecek,
Günlük yaşamda robotik makineleşmenin, nano ve gen dizilim teknolojisininin,
Ekolojik duyarlılıkla kişisel gelişimin paralelliğini özümseyebilecek,
Kullan at, katıl ayrıl, gör unut, yarar yaramaz uzmanı bu yeni jenerasyona,
Güvenerek yol göstermek, ama akıllıca onlardan esinlenmek durumundayız.
Geçimini sağlamak için çalışmak, bir işe gitmek, kurumsal bağlanmayı,
Biribirine yardım etmek, bakıcılık yapmak, zincirin daimi halkası kalmayı,
Günlük ihtiyaçlar için hergün aynı rutinin kölesi olmayı gelecek planına almayan,
Bilme merakının büyüklüğü ve erişme hırsının sınırı sonsuz bir kuşak.
Daha bugünden ellerindeki akıllı makinelerle bizden çok vakit geçiren,
Onlara güvenen, onların kendilerine kızmayacağını, gönül koymayacağını,
İstediklerine anında cevap vereceğini, istemediğini sileceğini bilen çocuklarla,
Aynı türden, güvene ve bilgi aktarımına dayalı bir ilişkiyi kurmak,
İnanın geleceğimizdeki en önemli eğitim sorunlarından biri olacaktır.
DNA’larının sürekli mutasyona uğradığını, telomerleri uzun tutma gerekliliğini,
Hücrelerin fazla bölünmesinin yada hiç bölünmemesinin zararlarını,
Edinimlerin kaybolup hatalarımızın bir çöp kovası misali vücutta birikmesini,
Onuna gelmeden öğrenme ve sorgulama şansına sahiplere bir şey öğretmek.
Onlar hızla makineleşirken insan kalabilmek, en büyük sorun.

●●●●○○○○●●●●

Görsel, işitsel, beynin tüm girdilerine ulaşabilen bir bilgi suyuyla dolu,
Büyük iletişim okyanusuna düşmüş, merakla yüzen çocuklarımıza,
Suyla oynama demek kadar anlamsız kalan, ‘’bırak onu artık’’ yerine,
‘’Back to the future’’ geleceğe dönüş eğitimine başlamayı tavsiye ediyorum.
Önce kalan ömrümüzü nasıl sürdüreceğimize karar verelim:
Artık ülkeler için eskisi gibi karlı olmayacağından savaşların sona erebileceği,
Servetlerin daha çok maddi olmayan aktifler halinde stoklanacağı gelecekte,
Bilgi, kültür, sosyal ilişkiler gibi edimlerin tekelleştirilemediği iletişim dünyasında,
Belki gıda, barınma ve korunma güvensizliğinin ortak bilinçle aşılacağı yakın çağda,
Salt gelişigüzel insan olarak mı, makinelerle entegre otomasyonda bir canlı olarak mı?
Geleceğin dünyasında yapay zekanın insanlaşmış makineleriyle içiçe yaşayacakları,
Entegre olacakları bu geleceğe hazırlarken, kendimizi de unutmayalım dostlar.
Uygarlığı nesilden nesile aktarırken ulaştığımız bu noktada,
Elbet hiçbirşeyin yerini tutmayacak insani erdemleri de kuşaktan kuşağa aktarmalı,
Yeryüzüde yaratılmış canlı ve akılla geliştirilmiş makinelerden farkımızı sürdürmeliyiz.
Ama ters yönde, yenilerden de öğrenerek ve şu iki şeyi unutmayarak:
‘’Dünya giderek değişecek ve bu hiçbir zaman yeterli olmayacak’’…