İnsanın Anlama Yetisi Üzerine – Emre Toğrul

1690 yılında yaşamış İngiliz bir Filozof, John Locke,

Ama insanlar için, hala çok etkileyebilen şeyler yazmış,

Daha önemlisi düşünmüş.

Ve ben, onu o düşüncenin içinden görüyorum o sabah.

‘’Bebekken neye benziyordunuz, bir görüntünüzü düşünün,

Neler düşünüyordunuz, nasıl davranıyordunuz,

Şimdi nasıl görünüyorsunuz, nasıl davranıyorsunuz,

Gerçekten aynı kişi misiniz?, diyor Locke.

Zaman içinde kişiyi aynı şey kılan kavramı sorguluyor.

Hangi anlamda tüm yaşam boyunca aynı kişiyiz sizce?

Boş bir levha gibi doğan beynimiz, yaz çiz yap boz tufanında,

Yaşamımızın en son halinde aynı boş levhayla ne derece aynı?

Sürekli yıpranan, yırtılan ve yamalanan, yıkanıp kurutulan çorap,

Rengi değişen, kumaşı seyrekleşen, kokusu, ele dokusu değişen

Hatta çoraplıktan cam silme bezliğine devşirilen çorabı,

En baştaki yepyeni çorap olarak hatırlamamız neden?

17. yy’da insanı aynı kişi yapan şeyi sorgulayan bir filozofu okurken,

Aynı insan olabilirim ama aynı kişi kalmam mümkün değil deyişini,

Keyif ve zevkle okuyorum o sabah.

Küçük oğlum ilgiyle benim okurken değişen mimiklerimi izliyor.

Bizi, zaman içinde aynı kişi yapan şeyin, bilincimiz olduğunu,

Aynı ama değişen beden içindeki benlik farkındalığı olduğunu,

Dolayısıyla hatırlayamadığımız hiçbirşeyin artık parçamız olamayacağını,

Basit örneklerle anlatan bir yeniçağ filozofunu okuyorum.

Size tatlı bir Pazar sorgulaması, hala aynı kişi misiniz?

∞Ω∞

Aynı insan olabilirim ama hala aynı kişi olabilir miyim sorgusunda,

Bir ömür düşünmüş insanın, yazdıklarını okuyorum o sabah.

Hayal ettiği ve yazdığı örnek müthiş etkileyici.

Yaşamlarından, geçmişten başka hiçbirşey hatırlamamak üzere,

Bir ayakkabı tamircisinin anılarıyla uyanan bir prens ile,

O prensin anılarıyla uyanan bir ayakkabı tamircisi örneği bu.

Bedensel sürekliliği prens olsa da düşünsel bellek ve kurgusu değişmiş,

Artık ayakkabı tamircisi gibi düşünen, hisseden prens,

Eski prensle aynı insan olsa da, aynı kişi midir?

Ya da ayakkabı tamircisi artık prens kişisi mi, hala tamirci insanı mıdır?

Prensin sarayındaki tahtının ihtişamında, sırça makamında oturup,

Paha biçilmez esvap ve mücevherler içinde kendini ayakkabı tamircisi,

Tamircininde tam tersi hissetmesindeki benlik algısı nasıl güzel bir anlatım.

Algı, edinilen bilgi, kurgu, akıl süzgeci, kullanma yetisi, anlama.

Bir ömürü buna harcayan bir zihin işçisini okuyorum, yıllar ötesinden.

O fotoğraftaki bebekle, ya da okul fotoğrafındaki çocukla,

Nikah resmindeki genç insanla aynı kişi olmadığımız aşikar.

Solup giden bir öz bilincin, ne olduğumuzun kapsamını daraltacağını,

Kişisel özdeşliğin, belleğin ulaşabildiği yere kadar olduğunu söylüyor.

Nörolojik silinmeleri ve bellek problemleri olan yaş almış hastaların,

Kırılan bedenlerine çare olmak durumundaki beni, çok etkiliyor bu anlatım.

Hemen,Marco Masini’den ‘’ Raccontami di te’’ dinlemeye başlıyorum o sabah,

‘’ Her mükemmel ütopya, kalıcı hatalarla doludur’’ diyor şarkı,

Aynı insanı, aynı kişi olarak bile bırakmayan, hayat denilen ütopya…

∞Ω∞

Avrupada akıl çağının kurucusu olarak kabul edilen bir düşünürün,

İnsanın eylemlerini akla göre düzenlemek anlayışını, düşünce özgürlüğünü,

Tabula Rasa’dan (boş levha, zihni deneyim ve bellek dosyalamasıyla gelişen,

Aynı insan içinde, nasıl kişiden kişiye geçerek değişen bir yapı olduğunu anlatımı,

‘’İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Deneme’’ adlı muazzam eserinde dostlar.

Bu Pazar günü, sizi çocukluk resminizdeki insandan farklı kılan kişiliğinizi,

Bir yaşamsal tasarım olan bilgi anlığınıza iç ve dış duyumlardan koyduğunuz,

Beden insan içindeki, kişi insanı geliştiren tüm doneleri gözden geçiriniz.

Locke’un bilgi kuramından gidersek, deneyimciliğe dayanan empirizmden,

Hatırlayabildiğiniz ve kurgulayabildiğiniz kadar aynı insansınız dostlar.

Düşünülen ve algılanan her türlü zihin içeriği olan idedir, bizi biz yapan,

Ya da bizi bedbaht, yaralanabilir ve sonlu bedenlerimize rağmen,

Kişi olarak yaşatan, değiştiren, geliştiren yada körelten güç.

İnsanı kişi yapan idelere ulaştıran değer doğuştan gelen anlama yeteneği,

Yani zihnin düşünme faaliyeti sırasında kullandığı,

Malzeme, varlık, işaret yada onun temsilleri ne ise onların kurgulama kapasitesi,

Bizim aynı insan içinde farklı kişiliklere evrilmemize sebep.

Yani dostlar maddi töze çok takılmayalım diyor Locke,

Onun aynı insandaki sınırını bile ide şekillendiriyor.

Ben yaş almış insanların cerrahı olarak, biraz daha aydın ve hafifim bugün…