Nasıl mutlu olmazsınız bu kentte? – Aydın Sihay

Kayalıbağ mahallesi 26009 nolu sokaktan geçiyorum;
-Safiye abla damda çamaşır asıyor.
-Hūsnūye teyze avlu kapısının önūndeki sandalyesine oturmuş, kucağında tepsi, pirinç ayıklıyor.
-Karşısında oturan komşusu Fikriye teyze, ūç kızdan sonra doğacak oğlan torunu için patik örūyor
-Cemile abla, bir tekstil fabrikasında ustabaşı olan kocasínı yolcu ediyor
– SSK’dan emekli Kazım amca, pencere önūnde oturmuş bir yandan orta şekerli kahvesini yudumlarken bir yandan televizyondaki Esra Erol’un programını izliyor
– Mahallenin yeniyetme kızları Fatoş, Mine ve Lale birbirlerine cep telefonlarîndaki fotoğrafları gösterip kıkırdaşıyor
– Okuldan gelip çantalarını kapı önūne fırlattıktan sonra kendilerini sokağa atan Taylan ve Özgūr kan-ter içinde top peşinde koşturuyor.
-Bakkal Hūseyin amca, kapının önūnde Kıbrıs gazisi Refik amca’yla ”n’olacak bu memleketin hali”ni konuşuyor
-Demirspor’un amatör takımında top koşturan Deniz antremana gitmek için evden çıkıyor
-Deniz’e içten içe sevgi duyan Gūzide, ikinci kattaki evlerinin penceresinden ve perde arkasından onu izliyor.
Sokağın sonuna gelince dönūp bakıyorum.
Yaşayan, gūlūmseyen bir sokak…
Capcanlı bir sokak…
Ìnsan sıcaklığını hissediyorum.

“Kentsel dönūşūm” adıyla mahalleleri ve ruhunu yok eden beton mikrobun buralara bulaşmamasını diliyorum.
————————–————————–———-
Adana / Kayalıbağ Mahallesi
aydın sihay