Sanatçı olmak bu kadar kolay işte ,

Oray Eğin.

Bundan birkaç hafta önce sanat dünyasındaki bütün ezberleri yerle bir edecek bir olay Amerika’nın Colorado eyaletinde yaşandı. New York Times’ın aktardığına göre bu sene geleneksel eyalet fuarındaki dijital sanat dalındaki ödülü Jason M. Allen’ın “Théâtre D’opéra Spatial” adlı tablosu kazandı. İlk bakışta muazzam bir tablo gibi görünüyor, ama aslında bu bir tablo değil. Allen bu eseri çizmek için eline kalem ya da fırça almadı. Ortada bir tuval yok. Hatta Photoshop ya da Illustrator gibi uygulamaları da kullanmadı. Yaptığı tek iş klavyesine birkaç kelime yazmak, ardından da birkaç kere tıklamaktan ibaretti.

“Théâtre D’opéra Spatial” alıştığımız anlamda bir sanat eseri değil, Midjourney adlı bir bot’un yarattığı bir…iş, imaj, tablo, resim…ne olduğuna siz karar verin. Yapay zekadan beslenen Midjourney kullanıcının yazdığı birkaç kelimeden oluşan komuta göre dört ayrı seçenek yaratıyor. Bu dört seçeneği tekrar tekrar geliştirmek ya da içlerinden birini seçip onun üzerinden yürümek mümkün. Hiçbir amacı olmayan, çok eğlenceli, yine de insanın hayal gücünü sınayan ve benim gibi bilgisayar başında saatler geçirmenize neden olabilecek bir uygulama. Ama sanat mı, hatta bu uygulamanın ürettiği bir eserin ödül alması sahtekarlık mı? İşte sanat dünyası haftalardır bunu tartışıyor. Belki bundan daha da önemlisi yapay zeka üretimi işlerin sanat ve sanatçının geleceğine uzun vadeli etkisi.

MIDJOURNEY NASIL İŞLİYOR

Yapay zekanın ürünlerinin sanat olarak kabul edilmesi yönünde belli bir uzlaşma oluşmuş durumda olacak ki Contemporary İstanbul’un duvarlarında böyle işler sergilenmeye başlamış bile. Fuarın açılış gecesinde sohbet ettiğim bir Hollandalı sanatçı Midjourney kullanarak ürettiği bir eserin üzerine çizim yapmaya başladığını, ileride bunu sergileyeceğini anlatıyordu.

Midjourney yapay zekayla sanat üreten uygulamalardan en bilineni, ama daha ayrıntılı ve sofistike uygulamalar da var. DALL-E için bütün yeni yazılımlarda olduğu gibi bir sıra var örneğin. Discord üzerinden çalışan Midjourney ise ilk 12 imajı ücretsiz sunuyor, ardından 200 imaja kadar abonelik sunan aylık 10 dolarlık paketiyle, ayda 30 dolara sınırsız kullanıma hak tanıyan seçenekleri var. 10 dolarlık pakette 200 imajı aştıktan sonra kare başına çok cüzi bir rakam ödüyorsunuz. 200 imajı bir oturuşta aşmak çok kolay; kredi kartı ekstreme bakmaya korkuyorum çünkü tıpkı Candy Crush bağımlılarının borçlanması gibi altından kalkamayacağım bir borç yüküne girmekten korkuyorum.

https://www.haberturk.com/yazarlar/oray-egin/3522742-sanatci-olmak-bu-kadar-kolay-iste