Serhan Kelleözü ‘Akdeniz Akşamlarını bir şarkı ile çizdi’ Kudret Sönmez

Akşam düşmüşse güne… Eğer Akdeniz’in kumsalında bir başına kalmış duygusal bir karartı gibiyseniz… Ve yutkunarak gökyüzünü yıldızları yudumluyorsa deniz, dönüp de içinizdeki özlemleri tarıyorsanız hafif dalgalı bir hüzünle…

Ha İbrahim Tatlıses’ten dinlemişsiniz, ha Haluk Levent’ten…

İşte o vakit, “Akdeniz Akşamları Bir Başka Oluyor”

1959 yılında Adana’da doğmuş Serhan Kelleözü… 1981’de, Çukurova Üniversitesi İdari Bilimler Akademisi İşletme Bölümü’nden mezun olmuş. Fakat yüreğinden
hiçbir zaman eksilmeyen tınılar, onu müziğin içine salıvermiş. Böylece, 1986 yılında kurduğu Grup Merdiven’le profesyonel müzik hayatında ilk adımlarını atmış. Çukurova Üniversitesi’nde okuyan arkadaşlarıyla başlattığı bu süreç, başarılı bir üretkenliğin ardından sonlanmış.

Doksanlı yılların ikinci yarısından itibaren, müzik yolculuğuna tek başına devam etmiş besteci ve söz yazarımız. Bu arda evlenip iki evlat sahibi olmuş. Çok bilinen ve sevilen “Çiçeği Burnunda” şarkısını da kızına ithaf etmiş.

FESTİVAL, SİNEMA, DİZİ, TİYATRO VE ALBÜM

1989 yılında “Altın Çınar Şarkı Yarışması”nda, 179 grup arasından sıyrılarak, “Oluşum” adlı parçasıyla birincilik ödülünü elde etmiş… Adana Altın Koza Film Festivali’nin yanı sıra, ulusal düzeyde birçok sosyal etkinliğin tanıtım müziklerini hazırlamış. Bazı sinema filmleri ve dizileri için şarkılar, müzikler yapmış. Bu arada, birçok tiyatro çalışmasına da besteleriyle katkıda bulunmuş.

Grup Merdiven’le birlikteliği sırasında iki albüm çıkarmış Kelleözü… “Akdeniz Akşamları”nı da içeren “Çiçeği Burnunda” ve “İnsan İçin” adlı bu yapıtlar Türkiye’nin her
yerinde ilgi görmüş, sevilmiş, söylenmiş.

“NOTALI ŞAİR”
42 yıldır, aralıksız olarak, müzikle bütünleştiğini belirtiyor sanatçımız… Bu süreçte, şarkı sözleri yazıp beste yaparak, 1000’e yakın eser üretmiş. Hatta, bilgilerini esirgemeyip binlerce öğrenciyle paylaşmış. Bu öğrencilerden bazıları, başarı ipine tutunup toplumumuz tarafından tanınan isimler arasındaki yerlerini almış.

“Akdeniz Akşamları”, “Hasretler Ayrılıkla Başlar”, “Divane”, “Ara Beni Ara Yar”, “Sevgi Üşümez” ve emek verdiği daha nice şarkılarla hayatımıza ses katmış Kelleözü… Yapıtları İbrahim Tatlıses, Haluk Levent, Yaşar, Feridun Düzağaç, rahmetli Kurtuluş ve daha birçok ünlü yorumcu tarafından seslendirilmiş.

Şarkı sözlerini şiir tadında yazan müzisyenimize arkadaşları, “Notalı Şair” demeye başlamışlar.

Dizelerindeki imgeleri özgün bir şekilde yakalayan Serhan Kelleözü, bu sıfatı kısa sürede benimseyip mutlu olmuş.

“AKDENİZ AKŞAMLARI”

Müzikten fazlaca anladığımı iddia edemem… Ama bana sorarsanız, beste ve güfte anlamında çok başarılı olan sanatçı dostumuzun başyapıtı “Akdeniz Akşamları”dır
derim. Kelimeleri çizgi, notaları boya gibi kullanarak hüzünlü bir mutluluğun resmini yapmış sanki. Her dinleyişimde, yüreğimi Adana’nın Karataş ilçesi ve Mersin sahillerinde dalgalandıran bu şarkının öyküsüne gelirsek… Dilerseniz bunu, Kelleözü’nün anlatımıyla öğrenelim:

“1981 yılında üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra, vatani görevimi yerine getirmek için Erzurum’a gittim… Adana’nın yakıcı sıcağında doğup büyümüş kişiyim.
Erzurum akşamları, temmuz aylarında bile soğuktu. Bu durumu garipsedim ve birden Akdeniz sahillerini özlediğimi hissettim. Yaz sıcağını, ılık rüzgârlarımızı, dalgaların kıyıya vurmasını hayal etmeye başladım. Birden, içinde bulunduğum soğuk diyarı unutup kendimi Çukurova’nın yaz akşamında buluverdim… Ve 15 dakika
gibi kısacık bir sürede, bu şarkı içimden döküldü.”

“Akdeniz Akşamları” şarap gibi, yıllandıkça değer kazanıyor… Bugüne kadar 40’a yakın yorumcu, bu şarkıyı albümlerine alıp değerlendirmiş. Yanı sıra, sayısını bilemeyeceğimiz kadar şarkıcı da sahnelerde okumuş. Hatta bunların arasında Arap ve İsrailliler de varmış.

KUŞADASI SAHİLLERİNDE…
Şu an Kuşadası’nda yaşıyor Serhan Kelleözü… Elinden gitarını, dilinden şarkılarını düşürmüyor. Ve yine Akdeniz hasretiyle diyor ki:

“Nerede olursam olayım; söyleşi, röportaj, konser, TV programı… Şarkı bile söylemeden ‘Ben Adanalıyım…’ diye başlarım sözlerime. Özüme gururla sahip çıkarım.”

Yeni ürettiği ve kimselerin henüz duymadığı eserleri, dağarcığında biriktirmeye devam ediyor sanatçı dostumuz… Fakat son yıllarda müzik sektöründe yaşanan krizin, Çukurova’nın bu üretken yüreğini de etkilediğine inanıyorum. Umarım kurum ve kuruluşlar sarı sıcak bir tutkuyla üreten arkadaşımızı destekler de, “Akdeniz Akşamları”nı aratmayacak yepyeni bir seçkiyi albümlerde dinleme imkânı buluruz.


Bir bahar mevsiminin ilk ayındayız… Denizler hırçın ve soğuk. İçimiz üşüyor… Ve ısınmayı bekliyoruz sahillerde, şarkılanarak.