Adana Kebabının İcat Edildiği Çarşıda Bir Pazar / Ayşe Polat – altinrota.org

Ayşe Polat

Ben dilimize dışarıdan giren kelimelerden pek hoşlanmam. Bu kelimelerden biri de “Brunch” kelimesi. Aslında İngilizce de bile böyle bir kelime yok, sonradan uydurulmuş. Kahvaltı ve öğle yemeği anlamına gelen, “Breakfast” ve “Lunch” kelimelerinin kesilip bükülerek , sonra da uç uca eklenerek yaratılmış uyduruk bir kelime. Bu yeni kelimeyle öğle saatlerine kadar devam eden sabah kahvaltısını kast ediyorlar.

Takdir edersiniz ki; yemeğin sabah başlayıp, öğle sonuna kadar sürmesi  ancak tatil günleri, daha doğrusu Pazar günleri olur. Günümüzden yaklaşık 15- 20 yıl önce özellikle büyük oteller, bu Pazar yemeği alışkanlığını sanki yeni bir şeymiş gibi bizim hayatımıza soktular. Yeni olduğuna bizleri inandırmak için de o uydurulmuş ismi, “Brunch”ı piyasaya sürdüler.

DÜNYANIN EN ESKİ BRUNCH GELENEĞİ  ADANA’DA

Çiğerciler Çarşısı (Kazancılar) Fotoğraf; Mehmet Dilci

Halbuki biz Adanalılar bu geleneği yüzlerce yıldır sürdürüp gitmekteydik. Hatta bu geleneği sadece evlerde hazırlanan Pazar yemeği olmaktan çıkarıp kurumsallaştırmış, buna hizmet eden bir çarşı bile oluşturmuştuk. Kazancılar’daki  Çiğerciler Çarşısı…

İsterseniz gelin hikayenin biraz daha içerisine girelim…

İlk tarihi nedir bilmem ama en az 150 yıldır Adana’da süre giden bir gelenekten ve bu geleneğin oluşturduğu bir çarşıdan bahsedeceğim. Arkasından da birlikte bu çarşıda bir Pazar geçireceğiz.

Adanalı et yemeklerini sever. Et yemekleri deyince diğer malzemenin içine atılarak pişirilen etten değil, kebaplardan bahsediyorum. Her ne kadar sadece kıyma kebabı “Adana Kebabı” ismiyle anılsa da, bizlerin “tike” diye adlandırdığı “şiş kebap” da, koyun karaciğerinin tike halinde doğranıp, arasına kuyruk yağı parçalarının katılması suretiyle yine şişe takılarak pişirilen “Ciğer Kebabı” da tamamen Adana ve yöresine ait kebaplardır.

Yazının devamını okumak için tıklayın