Kendimiz Diyor, Kendimiz Bunalıyoruz – Emre Toğrul

Bebeklikte hep istediklerim olurdu,
Şimdi ise, hiç birşeye hakkım yok,
Onsekiz yaşıma bir gireyim bak,
– Dedi ve bunaldı…
Bir yandan küçük olmadığına hayıflandı,
Bir yandan adam yerine konmadığına,
İkilem, baştan bedeni saran dertti,
Hayat dediğin, çok mu uzun bişeydi?

●●●●○○○○

Çocukluk ne kolaydı, yaşlılık ne rahat,
Öncesi basitti, sonrası keyifli, heyhat,
Problem olan şimdi, sorun şu andı;
Ah bugünler bir geçse, bir büyüsem,
– Dedi ve bunaldı…
Bilemezdi ki garibim, zaman bir gelgit,
Çocukluk da, olgunluk ta zamana ait,
Oysa şu an, her ikisine de müsait.
Hayat dediğin, çok mu zor bişeydi?

●●●●○○○○

İlkokul çerez, ne ballı lokmaydı ah !
O güzel lise yıllarim ah, ah, ah !
Şimdi master ve doktora hedefim,
İş, aş, aile, büyük adam olmak,
– Dedi ve çok fena bunaldı…
Bir o kucağı, bir de salıncağı özledi,
Kariyer girdabına bir daldı, pir daldı,
Elbet bir bildiği vardı, vardı da;
Hayat, hakikaten buna değer bişey miydi?

●●●●○○○○

Önce aradı, sonra arandı da arandı,
Baktı, hayran oldu, sevdi, sevişti;
Narsist bir ben ve sen ikileminde,
Birgün, belki o belki de ben değişirim,
– Dedi ve bunaldı ve de bunalttı…
Ne bir daha öyle sevişebildi,
Ne o, ne kendi değişebildi,
Hayat değişemeyeni, sınayan bişey miydi?

●●●●○○○○

Geçmişin zorunu kolaydan aldı,
Geleceğin zorunu basit sandı,
Mistik, ruhani, imani istihareye yattı,
Bu işi ya akıl ya da maneviyat çözer;
– Dedi ama yine de bunaldı…
Yaşadığı zamana odaklandı.
Baktı ki tercih zor ama seçim kolaydı,
Kolayı yaptı, hep kolaya dadandı,
Hayatı boyunca hep ama hep aldandı.
Yaşamak, aldanmadan, mümkün değilmiydi?

●●●●○○○○

Bugünkü aklım olsa dedi,
Ama o günkü yaşımda ve gücümde,
Ama şimdinin teknolojisiyle ve şartlarıyla,
Şunu, şunu, şunu da hakkıyla yapmış,
Şunları, şunları hiç yapmamış olsam,
– Dedi ve o an hakkaten bunaldı…
Başa dönmeyi isterken zaman kısaldı,
Ne bugünkü akıl geçmişe yaradı,
Ne bitkin ruhu bugüne, yarına yarandı,
Hayat avuçlardan kayıveren birşeymiydi?

●●●●○○○○

Hayalleri nasıl kurardı hatırlamadı,
İstek, şevk ve arzu bedenden demir aldı,
Pişmanlıkları artık raflara sığdıramadı,
Baktı zemberek boşanıyor, son bir hamle,
– Der iken, ne yazık ki bunadı…
Tansiyon, şeker parladı, kalp zırladı,
Kalça çıtladı, damarda pıhtı pırtladı,
Kısım kısım giderken beden anladı,
Yaa, hem de ne anladı, bu bir kuraldı.
Zaman çok ama çok değerli birşeydi…

●●●●○○○○

Şimdi yapamadıklarını !!!
Sanki geçmişte yapmışçasına yaşadı,
Sanki gelecekte,
Yapabilecekmişcesine zamanı harcadı,
Önce doğdu, sonra yaşadı ve öldü.
Göçtüğünde öbür taraftan baktı,
Hayat, ne de kolay imiş meğer,
– Dedi, offf orada bile bunaldı…
Ama hadi yeniden dense,
Gönlü mutlak akıl gözünü kapatır,
Yine aynı, zor bir bedeni seçerdi,
Çünkü offf deyip, bunalsa da insan,
Aradığı ne aklına ve bedenine denkti,
Tek aradığı ruhunun sığabileceği yerdi…